*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engellilerin “İnsan” Sayılmadıklarını Biliyor Muydunuz?  (Okunma sayısı 1493 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Engellilerin “İnsan” Sayılmadıklarını Biliyor Muydunuz?



Merhabalar sevgili okurlar. “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ilk maddesidir bu cümle…
 
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut engellilerin insan olmadıklarını ima ederek, "2005 yılında çıkardığımız yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk.” diyor. Hem de nerede söylüyor bunu: Çerkezköy’de yapımı geçen yıl tamamlanan Müjgan Serkan Karagöz Mesleki ve Özel Eğitim Merkezi Açılış Töreni’nde…
 
Çoğunuzun bildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti adına 30 Mart 2007 tarihinde New York’ta imzalanan “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme”nin onaylanması 3/12/2008 tarih ve 5825 sayılı Kanun’la uygun bulunmuştur. Söz konusu Sözleşme, Dışişleri Bakanlığının 13/5/2009 tarihli yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu'nca 27/5/2009 tarihinde onaylanmış ve Kanun metni 14 Temmuz 2009 tarih ve 27288 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
 
Sözleşme’ye Taraf Olan Devletler, engelliliğe dayalı herhangi bir ayrımcılığa izin vermeksizin, tüm engellilerin insan hak ve temel özgürlüklerinin eksiksiz olarak yaşama geçirilmesini sağlamak ve engellilerin hak ve özgürlüklerini güçlendirmekle yükümlüdürler. Taraf Devletler, bu amaç doğrultusunda;
 
- Bu Sözleşme'de tanınan hakların uygulanması için gerekli tüm yasal, idari ve diğer tedbirleri almayı;
 
-  Yürürlükte mevcut, engelliler aleyhinde ayrımcılık teşkil eden yasalar, düzenlemeler, gelenekler ve uygulamaları değiştirmek veya ortadan kaldırmak için gerekli olan yasama faaliyetleri dahil uygun tüm tedbirleri almayı;
 
- Tüm politika ve programlarda engellilerin insan haklarının korunmasını ve güçlendirilmesini dikkate almayı;
 
- Bu Sözleşme'yle bağdaşmayan eylemler veya uygulamalardan kaçınmayı ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu Sözleşme'ye uygun davranmalarını sağlamayı;
 
- Kişiler, örgütler veya özel teşebbüslerin engelliliğe dayalı ayrımcı uygulamalarını engellemek için gerekli tüm uygun tedbirleri almayı;
 
taahhüt etmişlerdir.
 
Taraf Devletler, bu Sözleşme ile;
 
- Herkesin hukuk önünde ve karşısında eşit olduğunu ve ayrımcılığa uğramaksızın hukuk tarafından eşit korunma ve hukuktan eşit yararlanma hakkına sahip olduğunu kabul etmişlerdir.
 
- Engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığı yasaklamış ve engellilerin herhangi bir nedene dayalı ayrımcılığa karşı eşit ve etkin bir şekilde korunmasını güvence altına almışlardır.
 
- Eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tüm adımları atmaya söz vermişlerdir.
 
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, sanırım, ne İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden ne de “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme”den haberdar. Devletin, esasında diğer vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olan, engelli vatandaşları ile ilgili mükellefiyetlerini “lûtuf” olarak görüyor. Ve bakın nasıl ifade ediyor bu görüşünü:
 
"Bu insanlar sokağa çıkamıyorlardı, evlerde saklanıyorlardı. Anneleri babaları bu insanları sokağa çıkarmaya sıkılıyordu, utanıyordu. Ama hükümetimizin 2005 yılında çıkardığı yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk. Bazıları ‘eskiden evimizdeki engelli, yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah’a yalvarırdık’ diyordu. Şimdi ‘aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500 lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz’ diyorlar. İşte zihniyet değişikliği bu"
 
Bu, aslında, zihniyet değişikliği değil; köhnemiş bir zihniyetin ta kendisi. Bir kere hiçbir anne-baba, engeli ne kadar ağır olursa olsun çocuğunun ölmesini istemez. İkincisi, 450-500 Lira engelli bir çocuğa sahip olan aileyi zengin etmez; aslını sorarsanız, o çocuk için yapılması gereken harcamaları bile karşılamaz.
 
Sayın Ziyaeddin Akbulut, ne yazık ki, talihsiz bir söylem gerçekleştirmiştir. Şimdi yapması gereken tüm engellilerden ve ailelerinden özür dilemektir.
 
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile... / Ayşegül Domaniç Yelçe
 
 
20.09.2013 - Hürriyet