Engelliler Konusunu Biz Gündeme Getirmezsek Halimiz ne Olacak?

[melleseferi]

Engelliler Konusunu Biz Gündeme Getirmezsek Halimiz ne Olacak?



Dünya ve Ülke gündeminin çok hassas konularla yoğunlaşması ve çalkalanmasının çok olduğu bir zamanda engelliler konusunu gündeme getirmek, birilerine göre abesle iştigal olabilir. Genel gündeme baktığımızda, haklı görülebilirsiniz. Ama her toplum kesiminin de kendine göre özel gündemleri oluşmakta ve bu durum kaçınılmaz bir hal almaktadır. Öyleyse, bizim de kendi gündemimizle ilgilenmemiz duyarlı davranmamız ve bu hususta gerekli hassasiyeti göstermemiz gayet normal bir durum değil midir?

Geçtiğimiz son altı-yedi yıl içerisinde engelli hakları hususunda irtifa kaybettiğimizi söylemek çok doğru bir terim olacaktır. Zira engellilere tanınan hakların hemen her kaleminde eksilme, azalma ve törpülenme var. Hâlbuki Engelli Hakları Evrensel Beyannamesi’ne imza koyan ilk Ülkelerden birisiyiz diye yıllarca övündük durduk. Ne yazık ki sadece her zaman olduğu gibi övünmekle kaldık. Biz Batı hayranı değiliz. Batı’yı övmekten de imtina ederiz. Çünkü hakkı görmeyen ve bilmeyen anlayışın nesini öveceğiz. Amma velâkin, eğitim hususunda sistemlerinin arızasız ve verimli çalıştığını söylemek durumundayız.

Köpekleri eğitip, görme engellilerin hizmetine verildiğini, bu köpeklerin ücretinin ve masraflarının devlet tarafından karşılandığına bizzat şahit oldum. Ayrıca, çifte engelli, yani bir kişi hem görme ve hem de işitme engelli olduğu halde, buna Avuç İçi Alfabesi yöntemiyle eğitim verildiği hususu dikkatimizi celp etmiştir. Hâlbuki bizim ülkemiz söz konusu bu ülkeden Engelli Hakları Sözleşmesi’ni daha önce imzalamıştı. Demek oluyor ki, söylemde çok ilerdeyiz ama eylemde yani icraatta maalesef çok gerideyiz. Bu sadece devlet ve iktidar icraatlarında değil, medya tarafında da engelliler konusu gerektiği kadar yer almıyor ve kamuoyunu aydınlatmıyor. Engelliler gündemine, gerektiği kadar yer vermiyor. Örnek mi işte; Tekerlekli Basketbol Milli Takımı Avrupa Şampiyonu oldu. Medya, kaç saniye, kaç dakika verdi. Kimler duydu ve kimlerin haberi var. İşitme Engelliler Olimpiyatı 18 Temmuz’da Samsun’da yapılacak, Medya ne kadar yer veriyor, Görme Engelliler Gol-Baol Milli Takımı Para Olimpiklerinde birincilik, üçüncülük aldı. Bundan kamuoyu ne kadar haberdar? Ama Futbola gelince bir ARDA TURAN bütün kanalları spor haberlerinde, yorumlarında, programlarında günlerce haftalarca ve hatta aylarca konuşuldu.

Bütün bunların yanı sıra engelliler konusunu biz de gündeme getirmezsek, yani bu kesimin hali ne olacak? Allah Milli Gazeteden razı olsun ki, medyanın ihmal ettiği bu kesimi yazmamıza ve konuşmamıza imkân veriyor. İşte bugün engelli kamu-personeli yerleştirmesi için tercih işlemleri başladı. Toplamda 2544 engelli kamuya yerleştirilecek. Bunun engelliler için yetersiz olduğunu, vaat edilenlerin yerine getirilmediğinin ayrıntısına girmek istemiyorum. Ama yine bir şey tekrar etmek istiyorum ki,  kaç televizyon kanalında,  kaç gazetede, kaç saniye kaç dakika yer alacak. Göreceksiniz ki biz yine haklı çıkacağız. Keşke çıkmasak.

Kendiside engelli olan İlknur Esra CEBE kardeşimizin bize gönderdiği yazıya ekleyerek nihayet vermek istiyorum. “Engelliye bakış; acınası, kusurlu, topluma katkıda bulunma becerisi olmayan,  yaşamak için yardıma muhtaç bireyler şeklinde olsa da engelli olmak doğuştan veya sonradan görsel, işitsel, zihinsel ve ruhsal yönden diğer insanlara oranla farklı olmaktır.

Sağlıklı bir birey görmeyi gözleriyle, yürümeyi bacaklarıyla, iletişim kurmayı konuşarak yaparken görme, yürüme ve konuşma yetilerinden herhangi birini veya ikisini kaybetmiş bizler dokunarak, hissederek görür, tekerlekli sandalye, koltuk değneği kullanarak yürür, el hareketleriyle iletişim kurarız. Bakıldığında gerçekleştirilmek istenen eylem aynıdır. Farklı olan gerçekleştirmeye çalışırken kullandığımız yöntemdir. Bizlerin eğitilip iş sahibi yapılarak tüketici olmaktan kurtarılıp üretici durumuna gelmemizde yardımcı olmalısınız. Size göre yapabileceklerimiz sınırlı olsa da ufkumuz geniştir ve her engelli kendisine imkân verilirse toplumda sağlamlar kadar yararlı olabiliriz. Yeter ki fırsat verilsin. Bizler yardıma muhtaç değiliz. Sadece önümüze çıkan güçlükleri aşabilmek adına kişilere, eşyalara veya araçlara ihtiyaç duyarız. Tıpkı kısa boylu birinin perde takabilmek için uzun boylu birine ya da bir merdivene ihtiyaç duyması gibi. Bizi yapamadıklarımızla değil, yapabildiklerimiz ve size benzeyen yanlarımızla görün. Kısacası ENGELİMİZİ DEĞİL BİZİ GÖRÜN”. Herkes için engelsiz bir dünya diliyorum. Vesselam… Yazan / İsrafil Bayrakçı

12.07.2017 - Milli Gazete