Ülker'in Engelli İşçilerinden İşimiz İyileştirilsin Çağrısı

[kayseriengelliler]

Ülker'in Engelli İşçilerinden İşimiz İyileştirilsin Çağrısı



Gebze’de kurulu Ülker fabrikasında 3 yıldır çalışan Volkan Pehlivan ve Ömer Kocaman asgari ücretle geçinemeyen, fazla mesai yapmak zorunda kalan engelli işçiler. Sosyal yaşantılarının kalmadığını, çocuklarının en ufak isteğini yerine getiremediklerini ifade eden Pehlivan ve Kocaman mücadele ederek koşulları değiştirmekte kararlı. Daha önce Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş üyesi olduklarını ancak sendikaya ilettikleri taleplerin gerçekleşmediğini söyleyen işçiler, DİSK/Gıda-İş’e geçerek mücadele etmeye başlamış. Engelli işçilerin en temel talebi ise çalışma koşulları ve ücretlerin iyileştirilmesi.

‘HAYAT ÇEKİLEMEZ HALE GELİYOR’

Fabrikaya engelli kontenjanından giren Volkan Pehlivan perthes hastası, Ömer Kocaman ise fabrikaya girdikten sonra Akdeniz anemisi ve sinir bozukluğu hastalığı yaşamaya başladı. Evli ve iki çocuk babası olan Volkan Pehlivan fabrikanın ambalajlama  bölümünde çalışıyor. Pehlivan, uzun süre ayakta duramamasına rağmen asgari ücretle geçinemediği için fazla mesai yaparak günde 12 saat çalışıyor. Pehlivan, “450 lira kira ödüyorum. Ev masrafları, kredi kartı borçları , çocukların ihtiyaçları derken ay sonunu getiremez durumdayım. Çocuklarıma bakamıyorum ve isteklerini yerine getiremiyorum . Hiçbir sosyal yaşantım yok. Tüm bunlara bir de fabrikada yaşadığımız sıkıntılar eklenince hayat çekilemez hale geliyor” diyor.

İŞÇİ SANCILANINCA ‘BİZİ KANDIRAMAZSIN’

Tedavisi olmayan perthes hastalığı dışında böbrek hastalığı da yaşayan, kum döken Pehlivan, fabrikada yaşadığı bir sıkıntıyı şöyle anlatıyor: “Bir gece vardiyasında ağrılarım arttı ve arkadaşlarla beraber Vardiya Amiri Abdülbaki Durmuş ve İmalat Müdürü Hakan Sağ’ın yanına gittik. Ayakta duramadığımı ve sancı tuttuğunu söyledim. Onlar ise bana cevabı sert bir şekilde ‘Neyin var? Bizi kandıramazsın. Senin için bu saatte araba çıkartamam’ demek oldu. Ağrılarım artınca apar topar yola koyulduk. Zaten yolda bayılmışım gerisini hatırlamıyorum.”

ENGELLİ İŞÇİLER HER İŞİ YAPIYOR

Fabrikada engelli işçilere uygun iş olduğunu ancak eksik işçi olan bölümlerde görevlendirilmesine itiraz ettiğini söyleyen Pehlivan’a yöneticilerin cevabı şu olmuş: “Burada çalışıyorsan verdiğimiz her işi yapmak zorundasın beğenmiyorsan kapı orada ve yolun açık olsun. Senin gibi çürük eleman bize lazım değil.”

MÜCADELE ÇAĞRISI

Daha önce Öz Gıda-İş’e üye olduğunu ifade eden Pehlivan, o dönemde şikayetlerini sendika temsilcisine ifade ettiğini ancak hiçbir şeyin değişmediğini söylüyor. Sorunlar çözülmeyince sendika değiştirme kararı alan Pehlivan, DİSK’e bağlı Gıda-İş’e üye olmuş. Bu kez de işten atmayla tehdit edilmeye başlandığını, tekrar Öz Gıda-İş’e üye olma baskısı ile karşı karşıya kaldığını ifade ediyor. Evrensel gazetesini fabrikaya sokmanın yasak olduğunu söyleyen Pehlivan, işçi arkadaşlarına şöyle sesleniyor: “Sesimizin duyulmasını istiyorum ve mücadeleme de sonuna kadar devam edeceğimin  bilinmesini istiyorum.”

ÇALIŞMA KOŞULLARI HASTA ETTİ

Bir diğer engelli işçi ise evli ve bir çocuk babası olan Ömer Kocaman. Kocaman işe girmeden önce sağlığının yerinde olduğunu ancak ağır çalışma koşullarının kendisinde bir çok hastalığa neden olduğunu söylüyor.

Yaklaşık bir yıldır Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi gören Kocaman fabrikada sinir hastası olduğunu ifade ediyor: “Nedeni fabrika yönetimi ve işyeri amirlerinin baskısıdır. Sıkıntılarımızı dile getirdiğimizde ‘Çık git ne halin varsa gör’ deniyor. Ben 5 vakit namaz kılan bir insandım. İnancımı kaybetmeye başlıyorum. Bu fabrika benim inancımı katletti.” Kocaman, günde 12 saat çalışmasına rağmen geçinemezken, maaşına dahi haciz gelme durumuyla karşı karşıya kalmış. Kocaman, geçinemediğini fabrikada dile getirdiği zaman şu tepkiyle karşı karşıya kaldığını söylüyor: “Sana artık mesai yok. Maaşını düşüreceğiz, borçların inşallah artar ve muhtaç kalırsın.”

“Sıkıntılarımızı çözmeyen hatta bize daha büyük sıkıntılar yaratıp patronun ve yönetimin yanında yer alan Öz Gıda-İş’ten istifa ettik” diyen Kocaman sözlerine şöyle devam ediyor: “Gıda-İş’e geçtik. Şimdi sendikamızdan çok memnunum ve sizin aracılığınızla onlara teşekkür etmek istiyorum. Sorunlarımızın çözümü için ellerinden geleni yapıyorlar ve bize söz hakkı veriyorlar.”

‘ELİNİ BİLEREK MAKİNEYE KAPTIRIYORSUN’

Fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliğinde de büyük sorunlar olduğunu belirten Kocaman, engelli işçiler için hep olumsuz kararlar alındığının altını çiziyor. İşyerinde yaşanan bir iş kazasını şöyle aktarıyor: “Bir arkadaşımız elini makineye kaptırdı. Ona ‘Sen bilerek yapıyorsun bunları’ diyerek elini sarıp zorla çalıştırmaya devam ettiler. Ancak mesai bitiminde hastaneye götürdüler . Arkadaşımız parmağında sinir kaybı yaşadı ve uzun bir süre rapor aldı.”

GERİ ADIM YOK

Fabrikada köle muamelesi gördüklerini söyleyen Kocaman, “İnsan muamelesi görmek istiyoruz. Maaşlarımızın iyileştirilmesini, çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istiyoruz. Bunun mücadelesini de sendikamızda  vereceğimizi öğrendik. Öz Gıda İş patron sendikasıymış bunu şimdi herkes biliyor. Çalışmak zorundayız ancak köle değiliz. Ülkeyi kalkındıran bizleriz ve bunun karşılığını da almak istiyoruz. Haklarımızı alana kadar da mücadelemizden bir adım geri atmayacağız” diyerek mücadele çağrısı yapıyor.

03.09.2015 - evrensel