*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Avrupa Otoparklarında ‘Salaklık Engelli Olmak Değildir’ Tabelası  (Okunma sayısı 1113 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Avrupa Otoparklarında ‘Salaklık Engelli Olmak Değildir’ Tabelası



Avrupa’nın bazı kentlerinde, otoparklarda engelliler için ayrılan bölümde aynen böyle yazan tabelalar vardır. Çok ince düşünce, kibarca kara mizah veya hakaret diyelim. Sağlam insanların otomobilini bırakıp, ortadan kaybolmasını önlemek için bu yola başvurmuşlar. Anladığınız gibi “Sen engelli vatandaşların yerini işgal ettiğin için ‘salaksın’ ama engelli değilsin” diyorlar. Bizde böyle yazılsa acaba anlayan olur mu? Hiç sanmıyorum. Anlasak da şayet para cezası yoksa arabayı bırakıp güle oynaya ortadan kayboluruz.

Hatırlarsınız o meşhur duvar yazısını. Sizi bilmem ama ben “Buraya işeyen eşektir” yazan duvarların arasında büyüdüm. Genelde top oynarken o mesaj içeren sloganlı duvarları kale yapardık. Hiç unutmam 1979 yılında ilk gittiğimde aynı sloganı Berlin’de Türkler’in en yoğun olduğu Kreuzberg’de görmüştüm. Evlerin duvarlarında ve kapılarında Almanca ve Türkçe kocaman yazılar vardı. Meğerse o mahalle Almanlar’ın zamanında başka işler için kullanılırmış. Gariban gurbetçiler oraya taşınınca felaketi fark etmiş. Berlin’e gelen Almanlar bizimkilerin kapısını çalıyormuş. Uzun süre de gelmeye devam etmişler. Gurbetçi kardeşlerimiz bir zaman sonra adeta çıldırmış. “Burada artık Türk aileleri oturuyor, rahatsız etmeyin” diye duvarlara, kapılara kocaman yazılar yazmışlar. Bunu da kibarca yapmışlar! Almanca ‘Kapıyı çalan, zile basan bilmem nedir’ diye. Tabii aralarında milli slogan ‘Buraya işeyen eşektir’ de var. Sanırım birayı içince çişini tutamayan Türk vatandaşları için… Tahmin edeceğiniz gibi pek çok Alman’ın kafası gözü yarılmış. Neyse ki haneye tecavüz orada da büyük suç… Şimdi bütün Almanya o mahallede sadece Türk ailelerinin oturduğunu biliyor. Zaten Berlin’e Avrupa’nın en büyük eğlence merkezi kuruldu.

Kayıp kültürün insanları

Yaşlı ve sakat insanlar ayakta dururken, elindeki akıllı telefonda oyun oynayan genç kızlarımıza; metro asansörüne adeta dalıp, tekerlekli sandalyeyle kapıda kalan engelli delikanlılara artık yapacak bir şey yok. Onlar kayıp kültürün insanları ama büyükşehir belediye başkanları otopark, metro ve otobüslerde engelliler için ayrılan yere pekala ‘Salaklık, engelli olmak değildir’ yazabilir. Belki anlayıp utanan olabilir. Şayet hiç anlamazlarsa ‘Siz engelli değil, sadece uyanık salaksınız’ yazılsın. ‘Buraya işeyen eşektir’ kadar etkili olur.

Şimdi aklıma şarkıcı Fatih Ürek geldi. Bir akşam sahnede şarkı söylerken ön masada oturan grup, kendi aralarında konuşup gülüşüyormuş. Fatih bir iki şarkı sabretmiş ama çok duygusal şarkıda da yine kahkahalar gelince şarkıyı kesmiş, orkestrayı susturup masaya yaklaşmış. ‘Lütfen sanatçıya saygı gösterelim. Eşek oğlu eşekler defolun gidin’ diye öyle bir bağırmış ki… Tabii sahnedeki şarkıcıyı dinlemesini bilmeyenler, garsonlar tarafından yaka paça dışarı atılmışlar. Kapıda dayak yerken bile ‘Biz ne yaptık ya’ diye soruyorlarmış. Fatih kibar adam. Ya Muazzez Abacı’ya böyle bir terbiyesizlik yapılsa… Masadaki şişe, en yakındakinin kafasında kırılır. Garsonlar bunu bildikleri için Abacı çalışırken sahnenin çevresinde güvenlik önlemleri alınır. / Aykut Işıklar

27.10.2014 - Bugün