Savaşın "Engelli" Bıraktığı Hayatlar

[melleseferi]

Savaşın "Engelli" Bıraktığı Hayatlar



Suriye'deki iç savaş şiddetini arttırarak devam ederken, patlamada ya da saldırılarda ölenlerin yanı sıra bacağını veya kolunu kaybederek yaşamını engelli sürdüreceklerin hikayesi de yürek burkuyor.
 
Savaş nedeniyle kimi yatağa bağımlı kimi ise bir uzvu eksik hayatına devam etmek zorunda kalan Suriyeliler, bedensel engelli olarak olayların biteceği günü bekliyor.
 
İç savaş öncesinde kimi esnaf, kimi memur, işçi, asker olarak hayatını sürdüren Suriyeliler, kaybettikleri yakınlarıyla, vatan özlemiyle savaşın acı yüzünü birebir yaşıyor.
 
-10 Evde 10 Suriyeli Engelli
 
AA muhabiri ülkelerindeki olaylar sonucu yaralanarak engelli durumuna düşen 10 Suriyeli ile görüştü. Bu kişilerden Humus kentinde uğradığı saldırı sonrasında sol kolunu kaybeden, bacaklarına isabet eden şarapnel parçaları sonrasında yürüme kaybı yaşayan Ömer Hamvin (30), ailesiyle 2 yıl önce Türkiye'ye sığındığını anlattı. Saldırıların çok şiddetli olduğu bir gün ailesiyle kaçmak istediği sırada çatışmanın ortasında kaldığını ifade eden Hamvin, o gün sol kolunu kaybettiğini söyledi.
 
Suriye'de yaklaşık 6 ay ilacı bulunmayan, sağlıksız bir ortamı olan hastanede kaldığını vurgulayan Hamvin, çatışmada sadece kolunu değil, bacağına isabet eden şarapnel parçalarıyla da koltuk değneğine mahkum olduğunu kaydetti.
 
-18 Yaşındaki Cellül Evine Ekmek Götürürken Keskin Nişancıların Hedefi Oldu
 
Haseki bölgesinde evine ekmek götürdüğü sırada keskin nişancılar tarafından kolundan ve bacağından yaralandığını belirten Naji Cellül de (18), şu an yürümekte zorluk çektiğini söyledi. Savaşın kendisini koltuk değneğine mahkum ettiğini vurgulayan Cellül, tek isteğinin bir an önce olayların bitmesi ve kendilerine bu acıları yaşatan rejimin gitmesi olduğunu anlattı.
 
Çatışmaların en yoğun yaşandığı kentlerden İdlib'de ordudan ayrılarak muhaliflerin tarafına katıldığını ifade eden Hasan Radi (31) ise olaylarda sol bacağını kaybettiğini belirtti. Kendi halkına karşı savaşmak istemediği için muhaliflerin yanında ülkenin huzur ve barışı için mücadele ettiğini vurgulayan Radi, "Esed güçlerine karşı girmiş olduğumuz çatışmada, tank mermisi olduğum yere düştü ve sol bacağım koptu. Yüzbaşı olarak yıllarca Suriye ordusunda görev aldım. Şu an üç çocuğumla bacağım olmadan ülkeme barışın gelmesi için umutla bekliyorum" dedi.
 
Abdulkerim Ahmet (74), Hama kentinde evlerinde oturdukları sırada Esed güçlerinin köylerine düzenlediği hava saldırısında sol bacağını kaybettiğini söyledi. O günü hatırlamak dahi istemediğini vurgulayan Ahmet, "Evimizde her şeyden habersizce oturduğumuz sırada, Esed güçleri köyümüzü havadan bombaladı. Akrabalarımız, yakınlarımız ve ailem dahil herkes kaçışıyordu, ben ise yaşlı olduğum için aldığım darbeler nedeniyle olduğum yerde hareketsiz yatıyordum. Bu saldırıda sağ bacağımı kaybettim. Savaşın izlerini ben de artık üzerimde, kalbimde taşıyorum. Çok şükür 5 kişilik ailemden kimseye zarar gelmedi, 3 aydır Reyhanlı'dayız, komşu ve çevredekilerin verdikleri ile hayatımıza devam ediyoruz" diye konuştu.
 
Reyhanlı'da tek odalı bir evde yaşamını sürdüren Nesar Sattur (37) da Suriye'nin Hama kentinde saldırılarda sol bacağını kaybettiğini belirtti.
 
Hama kentinde esnaf olarak çalıştığını ifade eden Bessam Ahmet (36) ise yaşadığı yerden kaçmanın planlarını kurduğu sırada yapılan saldırı sonucu sol kolunu kaybettiğini anlattı. Ailesiyle mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürdüğü Suriye'nin artık tanınmayacak bir halde olduğunu vurgulayan Ahmet, 5 aydır Reyhanlı ilçesinde yaşamını sürdürdüğünü ve bir an önce ülkesindeki olayların bitmesini beklediğini söyledi.
 
-Derste Saldırıya Uğradı
 
Hama'dan 8 ay önce Hatay'ın Reyhanlı ilçesine 5 kişilik ailesiyle gelen Muhammed Hasan (21) da savaşın devam ettiği ülkesinde öğrenci olduğunu aynı zamanda kendinden küçük çocuklara ders verdiği sırada saldırıya uğradığını ifade etti.
 
Saldırı sonucu sol eli ile bacaklarına mermilerin isabet ettiğini belirten Hasan, o günden bu yana yürümekte sıkıntı yaşadığını, elini de hareket ettiremediğini vurguladı.
 
Tarlada çalıştığı sırada hava saldırısında İdlib'de sağ gözünü kaybettiğini ifade eden Rıdvan Nahsal (47), tek üzüntüsünün gözünü kaybetmesinin olmadığını, ülkesindeki olayların devam etmesinin ve her gün birçok insanın hayatını kaybetmesinin kendisini daha çok kahrettiğini kaydetti.
 
Genç yaşında yatağa mahkum kalan Hasan Sellum (18) da Hama kentinde okulundan döndüğü sırada çatışmanın ortasında kaldığını ve o günden bu yana ayağa kalkamadığını belirtti.
 
- Eşine İlaç Almaya Gitti Gözünden Oldu
 
Suriye'nin Halep kentinde eşine ilaç almak için evden çıktığı sırada keskin nişancıların hedefi olan Faraz Safa (65), açılan ateş sonucu sağ gözünü kaybettiğini söyledi.
 
Çatışmalar nedeniyle eşiyle dışarı çıkmaya korktuklarını ifade eden Faraz, "Eşimin sağlık sorunları vardı. İkimiz çatışmalar nedeniyle evden dışarı adım atamıyorduk. Ancak bir gün eşimin ilacı bitti ve ona ilaç almak için dışarı çıktığım anda keskin nişancıların hedefi oldum. Ne olduğunu anlamadan açılan ateş sonucu yere yığıldım. Esed güçleri hayatımı kararttı. Çok şükür halimize hayattayız ve bir yıldan bu yana Türkiye'de güvenli bir şekilde hayatımızı sürdürüyoruz" dedi.- AA

Anahtar Kelimeler : GÜLÜŞLERİMİZİN ardındaki KEDERİ..ÖFKELERİMİZİN