*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Beldeki Her Ağrı Fıtık Olarak Algılanmamalı  (Okunma sayısı 2464 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Beldeki Her Ağrı Fıtık Olarak Algılanmamalı
« : Ekim 30, 2013, 08:19:48 ÖÖ »
Beldeki Her Ağrı Fıtık Olarak Algılanmamalı



Adnan Menderes Üniversitesi Fizik Tedavi Ana Bilim Dalı ve Ağrı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, toplumda yaygın olarak görülen bel ağrılarının halk arasında yanlış algılandığını ve tedavisinde zorluk yaşandığını, beldeki her ağrının fıtık olarak algılanmaması gerektiğini belirtti.
 
Prof. Dr. Şendur, bel ağrısının halk arasında çok sık ve yaygın görülen bir problem olduğunu belirtti.
 
"GEREKSİZ AMELİYATLAR YAPILIYOR ÇOK YANLIŞ"
 
Hastaların, bel ağrıları için sıklıkla cerrahiye başvurduklarını ancak bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade eden Şendur, "Bel ağrısına neden olan 50'ye yakın sebep olduğu halde, MR diye bilinen görüntüleme yöntemi esas alınarak yapılan değerlendirmelerde hastalara sıklıkla bel fıtığı tanısı konulmakta, gerçek tanı ve tedavide sorun yaşanabilmekte ve bunun da ötesinde bazen gereksiz cerrahi uygulamalar yapılabilmekte. Oysa bilimsel araştırma sonuçlarına göre bel ağrılarının sadece yüzde 5'i gerçek bel fıtığı olup gerisi cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilebilen durumlardır" dedi.
 
Bel fıtıklarının da sadece yüzde 10'luk kısmının cerrahi operasyon gerektiren grupta olduğunu belirten Şendur, bel ağrılarıyla karşılaşılması durumunda hastaların öncelikle fizik tedavi ve ağrı hekimlerine başvurmaları gerektiğini, sebebi tanımlandıktan sonra gerekiyorsa cerrahi yöntemi kabul etmelerinin daha doğru bir yaklaşım olacağını söyledi.
 
BEL AĞRILARININ HEPSİ FITIK DEĞİL
 
Beldeki her ağrının fıtık olduğu düşünülerek yaptırılacak uygulamaların sorunlara neden olabileceğine dikkati çeken Şendur, dünyada insanların yaklaşık yüzde 80'inin en az bir kere bel ve boyun ağrısı şikayeti yaşadığını ifade etti.
 
Şendur, şöyle devam etti:
 
"Oldukça yaygın görüldüğünden bu tür rahatsızlıklar nedeniyle beyin cerrahi veya fizik tedavi uzmanlarına başvurmak gerekir. Toplum içinde çok kişi, bu rahatsızlıklara kendi yöntemleri ile müdahale etmekte. Bu yanlış bir uygulama. Rahatsız olan kişide geri dönüşü olmayan sonuçlar olabilir. Bu tür rahatsızlıkların tedavsini uzmanına bırakmak en doğru olan yöntemdir. Doğru tedavi yapılmazsa, ayakta, kolda felçlere, yürüme bozukluklarına, idrar kaçırma bozukluklarına, cinsel organ işlev bozukluklarına sebep olabilmektedir."
 
AMELİYATI GEREKTİREN DURUMLAR
 
Bel ağrısı şikayetiyle gelen hastayı önce muayene edip değerlendirdiklerini belirten Prof. Dr. Şendur, "Kötüleşen nörolojik bir durum varsa, hasta daha önce defalarca ilaç kullanmış, fizik tedavi görmüş ve bir fayda sağlayamamışsa ya da bacakta, ayakta his azalması gibi nörolojik bir kayıp varsa, hastaya cerrahi olarak müdahele etmek gerekir. Bel ağrılarının cerrahisinde de hastalığın tipine bağlı olarak birçok farklı yöntem var" diye konuştu.
 
Bel fıtığı tedavisi konusunda en çok yapılan yanlışın sert zeminde yatmak olduğunu, sert zeminde yatmanın sırt ve bel kaslarının tutulmasına yolaçtığı için yarar yerine zarar getirdiğini ifade eden Şendur, iyi yaylı yatakta, tercihen yarı ortopedik bir yatakta yatmanın en doğru tercih sayılabileceğini dile getirdi.
 
Bel ağrısı bulunan kişinin sırtüstü yatmasının da yanlış olduğunu kaydeden Şendur, "Hastanın en rahat ettiği pozisyon en iyisidir. Hastalar genellikle yan yatıp bacaklarını karınlarına doğru çektiklerinde daha rahat ederler, çünkü bu pozisyonda yatarken omurların arası açılacağından bacak sinirlerine olan bası azalır. Eğer hasta sırtüstü yatmak isterse belinin altına bir yastık koyması ve bacaklarını yüksek bir yere uzatması daha uygun olur" diye konuştu. - Hürriyet


Etiketler : Diyetteki Kısıtlamanın Şekli   Özür Oranı % Hasta sıvı, yarı katı ve yumuşak diyetlerden bazılarını sınırlı alabiliyor 10 Hasta sadece sıvı ya da sadece yarı katı/yumuşak gıdaları alabiliyor   30 Hasta ancak nazogastrik sonda veya gastrostomi ile beslenebiliyor50 Özürlülük oranları belirtilere göre