*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: BİZ NASIL ÖLÜRÜZ  (Okunma sayısı 1511 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
BİZ NASIL ÖLÜRÜZ
« : Aralık 26, 2017, 12:07:11 ÖS »
*BİZ NASIL ÖLÜRÜZ?*
 
Selam.
"Nereden çıktı bu konu?" diyeceksiniz şimdi. Demeyin. Yeni çıkmadı bu
türkü çünkü. İnsanın doğma durumu ne kadar gerçekse, ölme durumu da o kadar
gerçektir. Yalnız, bizim jenerasyonun ölümü, diğer nesillerinkinden farklı
olacak gibi geliyor bana. Buna taktım sabah sabah. Biz nasıl ölürüz,
ardımızdan neler söylenir, neler yazılır, neler yapılır... Bunları irdeleyip
ırgalamak istiyorum bugün.
Her şeyden önce, biz ölmeyiz arkadaşlar. Ölüm eski nesillerin işi. Bizim
işletim sistemimiz çöker. Hard diskimiz yeniden formatlanmayacak kadar eski
ve bad sektör dolu olduğu için yeniden çalışmamız mümkün olmaz. Eskiler gibi
gömülmeyiz de biz... Geri dönüşüm kutusuna atılırız vefakat geri
dönüşemeyiz. Sanal ortamdan ebediyen siliniriz. Zaten hepimiz bir matrix
içinde olduğumuz için tanım yanlış olmaz.
Bizim mezar taşımız da olmaz bu alemde. Bunun yerine masa üstü kısayol
ikonumuz' durur. Aslımız silindiği için tıklarsanız çalışmayız ama
oradayızdır işte. Mezar taşı yerine geçen bu ikonun üzerinde de standart
mezar taşlarında olduğu gibi "ruhuna fatiha" falan yazmaz. Daha ziyade şöyle
şeyler olabilir:
"Ruhuna fatiha forward et"
"Bir fatiha send ediniz"
"Ruhuna fatiha print"
Bunun gibi işte... Ne de olsa bilgisayar jenerasyonuyuz biz.
Bizim arkamızdan mevlit falan yapılır mı? Bence yapılmaz. Bunun yerine bir
web sitesi açılır, onun içine mp3 formatında 41 Yasin, mevlit, hatim, hatim
duaları falan yerleştirilip ziyaretçilerin bunları download ederek dinlemesi
ve katılması istenir. Bir de counter koyup kaç kişinin ziyaret edilerek
ortalama ne kadar hayır duası alabileceği hesaplanır. Bunun yanında, sitenin
değişik bölümlerine ek butonlar koyulabilir. Mesela, "fitre gönder", "sadaka
ver" butonları gayet faydalı olabilir. Yine aynı sitede "helva kavur"
şeklinde bir butona tıklayarak ölü arkasından helva kavurma işlemi de
yapılabilir.
"Aaah ah merhum cennetlikti valla, ne iyi insandı..." nidalarının gerçek
sonucu öğrenilmesi için de "günah-sevap hesaplama" menüsüne veri
girilebilir. Diyelim ki biz merhum, bir sürü insana iyilik yapmışız. Her
yapılan iyiliğe bir derece verilip buraya veri olarak kaydedilmesine imkân
sağlanır. Aynı şekilde kötülük yaptığımız insanlar da "hakkım var" butonuna
tıklayarak kötü verileri girerler. Sonuçlar ana sayfada anlık olarak
güncellenerek yayınlanır. Eğer kişinin cehennemlik yönü ağır basıyorsa
fatiha ve yasin forwardlarına hız verilir.
Cenaze işlemleri, "mezarliklarmudurlugu.gov.tr" adresinden online sipariş
verilerek yapılır. Cenaze namazımız da bir chat odasında admin olmuş bir
imam tarafından kılınır. Sözgelimi, imam admin olarak odanın ortasına
yazacaktır: "Merhumu nasıl bilirdiniz?" Cemaat teker teker yazacaktır: "İyi
bilirdik, ok." Eğer cemaatten birisi "kötü bilirdik, sürekli virüs yollardı,
spam mail atardı" falan yazmaya kalkarsa imam hemen o nicki banlayacaktır.
Eğer cemaatteki çatlak sesler artarsa server ban çeker. Bir de bazı
durumlarda, "bu adamın cenaze namazı kılınır mı, kılınmaz mı" tartışması
olabilir. Misal, biri çıkıp "ya bu adam hep kötü sitelerde gezerdi,
hackerlıkla falan uğraşırdı, cenaze namazı kılınması caiz midir?" diye
sorabilir. Bu durumda kişinin en az üç kez " islam.com" sitesine girmiş
olması şartı aranabilir.
Cenaze namazımız kılınıp geri dönüşüm kutusuna bir daha geri dönüşmeyecek
şekilde atıldıktan ve "41 yasin forward et","helva kavur" butonlarıyla bütün
merasim bitirildikten sonra yine web sitesine konulmuş bulunan "ince ince
ağla, sık sık özle" butonuna tıklanır. Hafif ağlama efektli screensaver
yaratılır, bir powerpoint programında. Ayrıca web sitesinde yapacağımız
ayarlamalarla 40'ı çıktığında Kur'an okutulur. Sene-i devriyesi geldiğinde
de yine ruhumuza yasin ve hatim forward edilir.
Yaaa, işte böyle ölürüz biz...
Kallâvi selâmlar.
 
HÜNKÂR KOÇALİ