*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: BİLMENİZ GEREKENLER 2022 MAAŞI YÖNETMELİĞİ  (Okunma sayısı 686 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
BİLMENİZ GEREKENLER 2022 MAAŞI YÖNETMELİĞİ
« : Aralık 24, 2017, 12:41:59 ÖS »
BİLMENİZ GEREKENLER 2022 MAAŞI YÖNETMELİĞİ

Anayasa’nın 50. Maddesinde "Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar", 56. Maddesinde "herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamak Devletin görevidir", 61. Maddesinde "Devlet, sakatların korunmasını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır" ifadeleri yer almaktadır. Dolayısıyla ağır ruhsal bozukluğu olan kişilerin bakım, tedavi, korunma ve topluma kazandırılması Devletin görevi olarak belirlenmiştir.


Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu (2828-24.5.1983) kapsamında 3. Maddenin "c" bendinde (Değişik:30.5.1997- KHK-572/5md) "Özürlü doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal yaşamın gereklerine uyamama durumunda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kişiyi" şeklinde tanımlanmıştır. Özürlü kişilere yönelik hizmetler ise; 5. Maddede " Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri: Bedensel, zihinsel ve ruhsal özürleri nedeniyle normal yaşamın gereklerine uymama durumunda olan kişilerin fonksiyon kayıplarını gidermek ve toplum içinde kendi kendilerine yeterli olmasını sağlayan beceriler kazandırmak ve ya bu becerileri kazanamayanlara devamlı bakmak üzere kurulan sosyal hizmet kuruluşların" şeklinde kurum bakımı olarak tanımlanmıştır. Ayrıca özürlülere yönelik kurumun hizmetleri "Kurumun görevleri" bölümü altında aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.

Öncelikle çocuğun aile içinde yetiştirilmesi ve desteklenmesi için aileyi, eğitim, danışmanlık ve sosyal yardımlarla güçlendirmek, korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, özürlü ve yaşlıların tesbiti, bunların korunması, bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamak üzere gerekli hizmetleri yürütmek,

(Değişik) Toplumun değişen ihtiyaçlarına göre özürlüler ve diğer sosyal hizmet alanlarında Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek, bunun için uygun gördüğü sosyal hizmet kuruluşlarını genel esaslar çerçevesinde kurmak ve işletmek

Toplum içinde bakım ve rehabilitasyona yönelik olarak "Genel Esaslar" bölümü 4. Maddede; "Muhtaç, özürlü ve yaşlıların hayatlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, muhtaç özürlülerin toplum içinde kendi kendilerini idare edebilecek ve üretken hale gelebilecek şekilde bakım ve rehabilitasyonlarının yapılması, bunlardan tedavisi mümkün olmayanların sürekli bakım altına alınması amacıyla gerekli her türlü tertip ve tedbir alınır" şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Yukarıda belirtilen tanım esas alınarak özürlülere verilen hizmetleri koordine etmek ve yasal düzenlemeleri yapmak üzere "Özürlüler İdaresi Başkanlığı Kurulmasına ve Özürlülerin Durumları ile İlgili Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu "4216-3.12.1996 tarih ve sayı ile çıkarılmıştır. Bu kanun çerçevesinde 1. Maddede amaç şu şekilde ifade edilmiştir. "Bu Kanunun amacı, Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığının kurulması ile özürlülerin ve ailelerinin korunması, bunların eğitim, istihdam, tedavi ve rehabilitasyon gibi konulardaki hak ve sorunlarına ilişkin yürürlükteki kanun ve kanun hükmündeki kararnamelerde değişiklikler veya yeni düzenlemeler yapılması amacıyla Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarma yetkisi vermektir" 571-25.3.1997 tarihinde çıkarılan "Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile de Başkanlığın görevleri 3. Maddenin "a" bendinde "Özürlülüğün önlenmesi, eğitim, istihdam, rehabilitasyon, topluma uyum ve diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak" şeklinde tanımlanmıştır. Madde 8’de "Gönüllü kuruluşlar ve yerel yönetimlerle işbirliği yapmak, ortak projeler hazırlamak ve sunulan projeleri desteklemek" şeklinde görevler tanımlanmıştır. Tıbbi hizmetler, eğitim hizmetleri, mesleki rehabilitasyon ve istihdamı, sosyal hayata uyum dairesi başkanlıkları ve görevleri de ayrıca belirlenmiştir. Kurumun halen yürüttüğü görevler genel anlamda "yasal düzenlemelere" ilişkin komisyonlar oluşturma ve ihtiyaçlara göre düzenlemeler yapılmaktadır.

Özürlülerin sosyal güvencelerine yönelik düzenlemeler ise; T.C. Emekli Sandığı (5434-8.6.1949 -madde 72), Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, (madde 45); Sosyal Sigortalar Kanunu (506;17.7.1964)’nda sigortalının kendisi ya da bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmalarına ve iyileşmesi olanaksız, iş yapamayacak durumda malul oldukları, geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak kaydıyla aylık bağlanmaktadır.

Hiçbir sosyal güvencesi olmayan kitilere yönelik ise; "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" (2022-1.7.1976) la özür derecesi belirlenmek üzere ağır ruhsal bozukluğu olan kişiler de kapsam içinde yer almaktadır. Bu çerçeve Madde 1 ‘de "65 yaşını doldurmadığı halde başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde malul olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayanlarla durumlarına uygun bir işe yerleştirilemeyen sakatlar bu kanun hükümlerine göre aynı ölçüde aylık bağlanır" şeklinde açıklanmıştır. Bu kişiler sağlık hizmetlerinden de ücretsiz olarak yararlanmaktadırlar.

Ayrıca, sağlık hizmetlerinden yararlanamayan kişiler için Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun (3816-18.6.1992) çıkarılmış ve 1. Maddede kanunun amacı, hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık hizmetleri giderlerini karşılayacak durumda bulunmayan Türk vatandaşlarının bu giderlerinin, Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar Devlet tarafından karşılanması ve bu hususta uyulacak usul ve esasların belirlenmesidir" şeklinde tanımlanmıştır. Ağır ruhsal bozukluğu olan kişilerin toplum içinde yeterli bakım ve tedavi sistemleri olmadığı için sık sık hastaneye yattıkları düşünülecek olursa bu kanun oldukça önemlidir. Ancak çoğunlukla sürekli ilaç kullanmak durumunda olan hastaların ayaktan tedavisini karşılamayan bu kanun sonrasında reçete giderleri bir protokol çerçevesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan karşılanmaktadır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu (3294-29.5.1986) kapsamında 2. Maddede " Fakrü zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan, kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan (2022 hariç) vatandaşlar ilegeçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek üretken duruma geçirilebilecek kişiler bu kanun kapsamındadır." şeklinde açıklama ile Kanunun kapsamı ifade edilmiştir. Ağır ruhsal bozukluğu olan kişilerin reçete giderlerinin karşılandığı ve ayni yardımların verildiği bir fon olarak bilinmektedir. Bunun yanısıra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da ayni ve nakdi yardımlar yapılmakla birlikte henüz istenilen amaca ulaşamamıştır.

Özürlülerin toplum hayatına özellikle sosyal ve kültürel amaçlı etkinliklere katılabilmeleri ve çalışmalarına olanak tanımak amacıyla yerel yönetim çerçevesinde de bazı yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Belediye Kanunu’nda (1580-3.4.1930) yapılan düzenlemeler incelendiğinde; Madde 18’de "Bırakılmış ve bulunmuş çocukları, delileri, dalanmış ve kudurmuşları, sokakta bayılanları, kazaya ve afete uğrayanları koruyup gözetmek", Madde 81’de ise, "Özürlüler için ulaşım ile sosyal ve kültürel amaçlı hizmetlerden ücret almamak veya indirimli tarife uygulamak, belediyelere ait ve belediyeler tarafından işletilen veya kiraya verilen büfeler, otoparklar gibi işyerlerinin özürlüler tarafından işletilmesi konusunda kolaylık sağlamak" ifadeleri yer almaktadır.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda (1593-24.4.1930); 13. Madde’de "Mecnunlarla sair ruhi hastalıklara mahsus tedavihaneler veya malul veya herhangi bir noksanii hilkate malik olanları kabul edecek yurt ve müesseseler tesis ve idare" maddesiyle ağır ruhsal bozukluğu olan kişilerin kurum bakımını öngörmekte ve bu yöndeki düzenlemeleri içermektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (181-13.12.1983) 1. Maddesinde "herkesin hayatının beden ve ruh sağlığı içinde devamını sağlamak, ülkenin sağlık şartlarını düzeltmek, fertlerin ve cemiyetin sağlığına zarar veren amillerle mücadele etmek ve halka sağlık hizmetlerini ulaştırmak, sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermelerini temin etmek için Sağlık Bakanlığı’nın kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir" ifadesi yer almaktadır.

Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda (3359-7.5.1987) 3. Maddede Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sisteminin kurulması ve özürlülüğün önlenmesi için gerekli çalışmaların yapılması görevleri yer almaktadır.

Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun (224-5.1.1961) Sağlık hizmetlerini: "İnsan sağlığına zarar veren çeşitli faktörlerin yok edilmesi ve bu faktörlerin tesirinden korunması, hastalığın tedavi edilmesi, bedeni ve ruhi kabiliyet ve melekeleri azalmış olanların işe alıştırılması için yapılan tıbbi faaliyetler" şeklinde tanımlamıştır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kurulması ile ilgili 184 sayılı KHK’nin 29. Maddesinin (b) bendi ile "sakatların sosyal, tıbbi ve mesleki rehabilitasyonu, eğitimi ve ülkenin sosyal, ekonomik ve kültürel kaynaklarından yeterli ölçüde faydalanmalarını ve istihdam imkanlarına kavuşmalarını sağlamak" ve (c) bendi ile de "sakatlara hizmet götüren bütün resmi ve özel milli ve milletlerarası kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak ve işbirliği yapmak" görevleri bu kuruma verilmiştir.

931 Sayılı İş Kanunu’nda belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda işverenlere özürlü işçi çalıştırma zorunluluğu getirilmiştir. Aynı düzenleme 1475 Sayılı İş Kanunu’nda da yer almıştır. 16.3.1987 yılında çıkarılan, 18.8.1989 ve 26.11.1996 yılında değişiklikler yapılan "Sakatların İstihdamı Hakkında Tüzük"; Tanımlar bölümü Madde 2’de "bedensel, zihinsel ve ruhsal özürleri nedeniyle çalışma gücünün en az %40’ndan yoksun olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenenler, bu Tüzük hükümleri bakımından sakat sayılırlar" denilmekte, ancak özürleri nedeniyle sağlık kurulu raporunda çalışamayacakları bildirilmiş olanlar bu Tüzük hükümlerinden yararlanamazlar ifadeleri yer almaktadır. Tüzükte, elli ya da daha çok sürekli işçi çalıştıran işyerlerinde işverenler işçi sayısının %2’si oranında özürlüyü mesleklerine, bedensel, zihinsel ve ruhsal durumlarına uygun işlerde çalıştırmak zorunluluğu getirilmiştir.

572 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 1475 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesinde 1.1.2000 yılında yürürlüğe girmek üzere yapılan değişiklikle %2’lik oran %3’e çıkarılmıştır. Ayrıca, sakatın çalıştırılabileceği işler ek bir liste halinde düzenlenmiş, özürün içeriğine uygun bir liste olmadığında buna yönelik olarak, sağlık kurulu raporunda doktor tarafından ne tür işlerde çalıştırılabileceğinin belirtilmesi ifadesi yer almıştır. Dolayısıyla sakatların mesleğe kazandırılmaları, mesleki rehabilitasyon istihdam danışmanlığı hizmetleri İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun sorumluluğunda olacak şekilde düzenlenmiştir.

Polis Vazife ve Selahiyet Tüzüğü Madde 24.......sevklerine lüzum görülen delilerin başkalarına saldırmaları ihtimali mevcut ise bu takdirde sevk işinden mes’ul olmamak ve yalnızca saldırmaya mani olmak üzere sevk işi polis refakatinde yapılır.

Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği Madde 52...... sevkleri gerekli görülen delilerin başkalarına saldırma ihtimali varsa, sevkten sorumlu olmamak ve yalnızca saldırıya engel olmak görevi; polis teşkilatı olmayan yerlerde Jandarma İç Güvenlik Makamlarınca yerine getirilir.


BUNLARI BİLMENİZ ŞART
Çalıştığınız yerin özelleştirme sonucunda el değiştirmesi sizin işten çıkarılmanıza sebep olamaz. Kapatma ve tasfiye halleri dışında, özürlü statüsü ile çalışanlar işten çıkarılamaz. Çalıştığınız yer kapatılır veya tasfiye edilirse, işten çıkarıldığınızda iş kaybı tazminatız, kanunun diğer çalışanlara tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir. İş kaybı tazminatının ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemlerin yürütülmesinden İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Bunun için ilinizdeki İş ve İşçi Bulma Kurumu şube ya da bürolarına, işten çıkarılışınızı takip eden bir ay içinde başvurmanız gerekmektedir.

DİĞER ÖNEMLİ NOKTALAR
• Bir işe yerleştirilebilmek için sadece İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun girişimlerini beklemeyin. Siz de bireysel olarak çaba gösterebilirsiniz. Günlük gazete ve dergilerdeki iş ilanlarını okuyun, tanıdık ve dostlarınıza iş aradığınızı söyleyin! Belki de size tavsiye edebilecekleri bir iş vardır.
• İş ararken, işverende ilgi uyandırmak gerekir. İlgi uyandırabilmek için de sahip olduğunuz iyi yönlerinizi, yetenek ve becerilerinizi anlatmalısınız. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin, işverenin karşısında rahat olun ve kendinize güvenin!
• İşverenle görüşmeye gittiğinizde bir dilekçe yazın ve dilekçenize diploma, bonservis, kurs bitirme belgesi gibi belgelerinizi eklemeyi unutmayın!


• Sorunlarınızla ilgili her konuyu Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nca hizmete sunulan 0 800 314 83 00-01 numaralı ALO ÖZDANIŞ hattını arayarak ücretsiz öğrenebilirsiniz.

/SAKATLIK MAAŞI YÖNETMELİĞİ/


Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 20.06.06 tarihindeki  ortak girişimleriyle hazırlnan 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz türk vatandaşları ile özürlü ve muhtaç türk vatandaşlarına aylık bağlanması hakkında yönetmelik resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda belirtilen aylıklardan yararlanabileceklerin; müracaat şekli, hak sahipliğinin tespiti ve kontrolü ile aylık hakkından yararlananların muayene ve tedavilerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.                 

Kapsam               

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;       

a) 65 yaşını doldurmuş, kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kurumlarının herhangi birisinden her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya kanunla bağlanmış herhangi bir devamlı gelire sahip bulunmayan ve 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az geliri olan Türk vatandaşlarını,     

b) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin (b) bendi kapsamına girecek derecede özürlü olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan ve 18 yaşını doldurmuş bulunan özürlülerden; kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan ve her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması itibariyle 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az geliri olanları,     

c) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin (a) bendi kapsamına girecek derecede özürlü olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan, 18 yaşını doldurmuş bulunan ve herhangi bir işe yerleştirilememiş olan özürlülerden; kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan ve her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre 2022 sayılı Kanunun 1 inci  maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az geliri olanları, 

ç) Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az geliri olduğu halde; kanunen bakmakla yükümlü olduğu ve fiilen bakımını gerçekleştirdiği 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunanları,     

d) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan malul olmaları nedeniyle yetim olarak aylık veya gelir alan çocuklardan, aylık ya da gelirleri özürlülük derecelerine göre bu Yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük olanları,   kapsar.

             

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Maliye Bakanlığını,

b) Başvuru Formu: Dilekçe, ikametgah ilmühaberi, mal bildirim belgesi, muhtaçlık belgesi ve vukuatlı nüfus kayıt örneğini birlikte içeren ve ekte yer alan belgeleri (Ek-1, Ek-2),

c) Kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 364 üncü maddesine göre tespit edilecek yakını bulunmayanı,

ç) Mahalli Maliye Teşkilatı: Defterdarlıkları ve malmüdürlüklerini,

d) Sandık: T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünü, ifade eder.

             

Aylıktan faydalanamayacaklar

MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri;

a) 2 nci maddenin (d) bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere, hangi adla olursa olsun herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan bir gelir veya aylık hakkından faydalananlar,

b) 4 üncü maddenin (c) bendindeki tanıma göre kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunduğu tespit olunanlar,

c) Muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olanlar,

ç) Mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya kanunla bağlanmış muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde devamlı bir geliri bulunanlar,

d) Borçlar Kanununa göre malları ve gelirleri devir edilerek bir akitle hakiki veya hükmi şahıslarca kendilerine bakılanlar,

e) Menkul ve gayrimenkul mallarından dolayı 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bağlanacak aylığa eşit veya daha fazla geliri olan veya gelir sağlaması mümkün olanlar,

f) Herhangi bir şekilde 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bağlanacak aylık tutarına eşit veya daha fazla devamlı gelir sağlayan ya da sağlaması mümkün olanlar,

g) Kamu kurum ve kuruluşlarında iaşe ve ibateleri dahil olmak üzere sürekli bakımı yapılan veya yaptırılanlardan, mevzuatı gereği kendilerine muhtaçlık sınırına eşit veya daha fazla gelir, harçlık, aylık ve benzeri adlarla düzenli olarak ödeme yapılanlar,

             hakkında uygulanmaz ve bu kişiler bu Yönetmelikte belirtilen haklardan yararlandırılmaz.

             

Muhtaçlık

MADDE 6 – (1) 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının Devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpılmasından bulunacak tutardan daha az geliri olanlar 2022 sayılı Kanunun uygulanmasında muhtaç sayılır. 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının yılı bütçe kanunları ile farklı olarak tespit edilmesi halinde, bütçe kanununda belirlenen gösterge rakamı uygulanır.

(2) Muhtaçlık, Ek-1 veya Ek-2’de yer alan durumuna uygun Başvuru Formu ile yapılan müracaat üzerine, ilgililerin daimi olarak oturdukları yerlerin bağlı olduğu il veya ilçe idare kurullarınca formun ilgili bölümünde sebepleri açıkça gösterilmek suretiyle belirlenir.

             

Hak sahipliğinin tespiti

MADDE 7 – (1) Aylık talebinde bulunanlar veya gerekli hallerde bunların veli ya da vasileri tarafından doldurulup imzalanan Başvuru Formları;

a) İlgililerin 2 nci maddede belirtilen niteliklere haiz olup olmadığı,

b) 5 inci maddedeki hallerin mevcut olup olmadığı,

c) İlgililer 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 364 üncü maddesine göre tespit edilecek yakınlarından nafaka alıyorsa miktarı,

ç) Nafaka bağlanmamış olmakla birlikte 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 364 üncü maddesine göre tespit edilecek yakını bulunanlar için, bu yakınlarının gelir durumu itibariyle aile fertlerinin sayısı ile ikametgahlarındaki sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle yapılacak inceleme sonucunda, nafaka yükümlüsü her bir yakınının Türk Medeni Kanununun 364 üncü maddesi gereğince nafaka bağlama esasları dahilinde ilgiliye ayırabilecekleri yardım miktarı,

d) 2 nci maddenin (c) bendi kapsamına girenlerin, bir işe yerleştirilmek üzere 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu çerçevesinde müracaatta bulunup bulunmadığı,

e) Tarımsal ve tarımsal destek gelirleri,

f) Ticari gelirleri,

g) Taşınır veya taşınmaz mallarından elde ettiği gelirler,

ğ) Çalışmakta olanların ücretleri,

h) İl veya ilçe sosyal hizmetler müdürlüklerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğünden veya sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından bir süre ile sınırlı da olsa belirli aralıklarla ödenen nakdi bir yardım alıp almadıkları, nakdi yardım alanlar için yardımın tutarı, 

ı) 2 nci maddenin (ç) bendi kapsamında olanlar açısından bakım ilişkisinin fiilen gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine ilişkin olarak yaptırılacak tespit,

i) Diğer gelirleri, esas alınmak suretiyle il veya ilçe idare kurulları tarafından değerlendirilir ve hak sahibi olup olmadıklarına karar verilir.

(2) Evli olanların aylık gelirlerinin hesabında, eşinin her türlü mal ve gelirlerinden Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre aile masraflarına iştirak edebileceği miktar dikkate alınır.

             

Sosyal güvenlik kurumlarından aylık veya gelir alanlar

MADDE 8 – (1) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan malul olmaları nedeniyle yetim olarak aylık veya gelir alan çocuklardan, aylık ya da gelirleri özürlülük derecelerine göre bu Yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük olanlara, bu Yönetmelikle belirlenen diğer şartlar aranmaksızın ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından aradaki fark ödenir. Birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aynı şekilde aylık veya gelir alanlara ise yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından fark ödenir.

(2) Bu şekilde fark ödemesinden yararlanabilmek için, 6/2/1998 tarihli ve 98/10746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınacak sağlık kurulu raporu ile birlikte aylık veya gelir ödemesi yapılan sosyal güvenlik kurumuna kendileri veya kanuni temsilcileri tarafından başvuruda bulunulması gerekmektedir. Sosyal güvenlik kurumları bu rapor ve varsa raporu tamamlayıcı belgeleri 2022 sayılı Kanunla Sandık bünyesinde kurulan Sağlık Kuruluna gönderir. Sağlık Kurulu bu raporları bu Yönetmeliğin 12 nci maddesi çerçevesinde karara bağlayarak, ilgili sosyal güvenlik kurumuna kararını bildirir.

             

Muhtaçlığın ve bakım ilişkisinin kontrolü

MADDE 9 – (1) Bakanlık veya Sandık, gerektiğinde il veya ilçe idare kurullarının soruşturma ve kararları dışında ilgililerin gelir, kazanç ve malları hakkında, kendi personeli veya idari makamlar yolu ile her çeşit soruşturma yaptırmaya, resmi ve özel idari müessese ve ortaklarından ve şahıslardan bilgi istemeye yetkilidir. İstenen bilgilerin verilmesi zorunludur, istenilen bilgiyi vermeyenler veya yanlış bilgi verenler hakkında genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır.

(2) Muhtaçlığı şüpheli görülenlerden haklarında yaptırılan soruşturma neticesinde muhtaç olmadıkları anlaşılanlara aylık bağlanmaz ve varsa bağlanmış aylıkları kesilir. Bunların muhtaçlık belgesi düzeltilmek üzere ilgili il veya ilçe idare kuruluna gönderilir.

(3) Sonradan herhangi bir nedenle aylık bağlanması kararını etkileyen yeni bir hususun tespit edilmesi halinde, yeniden yapılan incelemede durumlarında değişiklik olanlar için il veya ilçe idare kurulunca alınacak yeni karar Sandığa gönderilir. Yeniden yapılan incelemeye rağmen il veya ilçe idare kurulu kararında değişiklik olmadığının anlaşılması halinde yapılacak işlem Sandıkça kararlaştırılır.

(4) 2 nci maddenin (ç) bendi gereğince kendilerine aylık ödenenler, fiilen bakım ilişkisinin sürdürüldüğünün ve aylığın özürlü çocuğun bakımında kullanıldığının tespiti amacıyla yılda en az bir kez periyodik ve gerekli görülen hallerde ayrıca kontrole tabi tutulur. Kontrol görevi, il veya ilçelerde mülki amirlerin görevlendireceği kurum eliyle yerine getirilir. Fiilen bakım ilişkisinin sürdürülmediği veya gerekli koşulları taşımaya devam etmediği anlaşılanlar için il veya ilçe idare kurulunca alınacak yeni karar Sandığa gönderilir.

             

Özürlülüğün belirlenmesi

MADDE 10 – (1) 2022 sayılı Kanunun uygulanmasında,

a) Çalışma güçlerini % 40 ile % 69 arasında kaybedenler "özürlü",

b) Çalışma güçlerini % 70 ve üzerinde kaybedenler ise "başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü", olarak kabul edilir.

             

Sağlık Kurulu raporları

MADDE 11 – (1) Özürlülerin çalışma gücü kaybı oranları Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esaslarına göre belirlenir.

             

Sağlık Kurulu

MADDE 12 – (1) 2022 sayılı Kanuna göre özürlü veya başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü olmaları nedeniyle aylık bağlanacak olanların Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre aldıkları sağlık kurulu raporları, Sandıkça görevlendirilecek bir uzman hekimin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Sağlık Bakanlıklarınca görevlendirilecek birer uzman hekimden oluşan 3 kişilik Sağlık Kurulu tarafından incelenerek karara bağlanır. Sağlık Kurulu, üye tamsayısı ile toplanır ve oy çokluğu ile karar verir. Kurul, toplantı gün ve saatlerini haftada iki günden az olmamak üzere kendi tespit eder.

(2) Sağlık Kurulu gerekli gördüğü hallerde, ilgilinin;

a) Raporu veren hastanenin sağlık kurulunca,

b) Raporu veren yer dikkate alınarak bir başka hastanenin sağlık kurulunca, tekrar muayenesini isteyebileceği gibi ek veya yeni bir sağlık kurulu raporu düzenlenmesini de isteyebilir.

             

Nüfus kayıtları

MADDE 13 – (1) Sandık veya mahalli maliye teşkilatı ya da ilgili tarafından istenilmesi üzerine, aylık bağlanması isteminde bulunan şahsın kayıtlı olduğu nüfus idaresince;

a) Eşi ile altsoyu ve üstsoyunun tamamını,

b) Bunlardan evlenme, boşanma ve sair nedenlerle başka yere nakledilmiş olanların nakledildikleri yerleri,

c) Herhangi bir yerden aylık alanların aylık aldıkları dosya numarası ile aylığı ödeyen kurumu,

ç) Aylık talebinde bulunanın doğum tarihinde düzeltme yapılmış ise düzeltmeye ait mahkeme kararının tarih ve numarasını, gösterir şekilde T.C. kimlik numaralarını da belirtir vukuatlı nüfus kayıt örneği düzenlenir.

             

Aylık bağlanması için gerekli belgeler

MADDE 14 – (1) Aylık bağlanması için istenilen belgeler aşağıda belirtilmiştir:

a) Başvuru Formu,

b) Özürlü veya başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü olmaları nedeniyle aylık bağlanacaklar için, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince alınacak sağlık kurulu raporu,

c) Üç adet vesikalık fotoğraf,

ç) Kanunen bakmakla yükümlü oldukları 18 yaşını doldurmamış özürlü yakını bulunanların fiilen bakımı gerçekleştirdiklerine ve sürdüreceklerine, bakım ilişkisinin fiilen sürdürülmediğinin tespiti halinde bu aylık ödemenin kesileceğini kabul ettiklerine ilişkin yazılı beyanı,

d) 2 nci maddenin (b), (c), (ç) ve (d) bentleri kapsamına girenler için Sandık tarafından gerekli görüldüğü takdirde istenecek kontrol muayenesi talebini en geç dört ay içinde yerine getireceğine ilişkin yazılı beyanı,

e) Aylığın vasiye ödenmesi gereken hallerde mahkemeden alınmış vasilik kararı,

f) 2 nci maddenin (c) bendi kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna başvuru yaptıklarına dair belge.

(2) Aylık bağlanması için istenen evrak Sandık tarafından hazırlanarak bastırılır ve ilgililere ücretsiz verilmek üzere mahalli maliye teşkilatlarına dağıtılır. Başvuru formunda yer alan aylık istek dilekçesi ile mal bildirim belgesi, aylık talebinde bulunanın kendisi veya gerekli hallerde kanuni temsilcileri tarafından doldurulup imzalanır. Muhtaçlık belgesi ve vukuatlı nüfus kayıt örneği ile ikametgah ilmühaberi bölümleri ise yetkililerce doldurularak imza ve mühürle onaylanır.

             (3) İlgililer tarafından tamamlanan belgeler, mahalli maliye teşkilatı tarafından Sandığa gönderilir.

             

Aylık hakkı

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin (a) ve (c) bentlerine göre aylık bağlanmış olması, aynı maddenin (ç) bendi kapsamında fiilen bakımını üstleneceği özürlü yakını bulunması veya (d) bendinde belirtilenlerin vasisi olması nedeniyle ayrıca aylık bağlanmasına engel teşkil etmez.

             

Aylık başlangıcı

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre aylık bağlanmasına karar verilenlere ödenecek aylığın başlangıcı, ilgililerin başvuru formlarının mahalli maliye teşkilatında kayda geçirildiği tarihi, 2 nci maddenin (d) bendi kapsamına girenler için ise ilgili sosyal güvenlik kurumuna müracaat tarihini izleyen aybaşıdır.

             

Aylıkların artırılması veya azaltılması

MADDE 17 – (1) Sağlık kurulu raporu sonucuna göre tespit edilecek özürlülük durumuna bağlı olarak aylık tutarında değişiklik yapılması gerekenlerin aylıkları, sağlık kurulu raporlarının Sandık veya ilgili sosyal güvenlik kurumunun kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ilk aylıktan itibaren artırılır veya Sandık Sağlık Kurulu karar tarihini takip eden ilk aylıktan itibaren azaltılır.

(2) 65 yaşın doldurulmasından önce özürlü olmaları nedeniyle bağlanmış olan aylıkların aynı şekilde ödenmesine devam olunur. 2022 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanmış olanlardan başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek kadar özürlü olduklarını tam teşekküllü hastaneden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayanlara, 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre aylık bağlanır.

             

Aylıkların ödenmesi

MADDE 18 – (1) Bağlanan aylıklar;

a) 1 Mart tarihinden başlamak üzere üçer aylık dönemler halinde peşin olarak,

b) Aylık başlangıç tarihinden tahsis tarihini takip eden ilk dönem başına kadar olanlar toptan, hak sahiplerinin kendilerine, vekillerine veya vasilerine veyahut kayyumlarına ya da velilerine ödenir.

             

Aylıkların veya aylık farklarının kesilmesi

MADDE 19 – (1) Bağlanan aylıklar veya aylık farkları, aylık sahibinin veya aylığa hak kazanan özürlünün;

a) Ölümü,

b) Türk vatandaşlığından çıkarılması, Türk vatandaşlığını muhafaza edenler hariç yabancı memleket uyruğuna girmesi,

c) Muhtaçlığının  kalkması,

ç) Özürlü olması nedeniyle aylık bağlanmış ise bir işte çalışmaya başlaması,

d) Bir akitle gerçek veya tüzel kişiler tarafından bakım altına alınması,

e) Daimi olmayan özürlülük oranının % 40'ın altına düşmesi,

f) Evlenmesi sebebiyle muhtaç durumdan çıkması,

g) 2 nci maddenin (ç) bendi kapsamında 18 yaşından küçük özürlü yakınının 18 yaşını tamamlaması,

ğ) 2 nci maddenin (ç) bendi kapsamında olanlar açısından bakım ilişkisinin fiilen gerçekleşmediğinin belirlenmesi,

h) 5 inci maddede belirtilen durumların mevcut olduğunun tespiti,

ı) Sosyal güvenlik kurumlarından malul olmaları nedeniyle ödenmekte olan yetim aylığı veya gelirinin kesilmesi, hallerinde, bu durumlarının meydana geldiği tarihi takip eden dönem başından itibaren kesilir.

             

Aylık bağlanacaklara verilecek belge

MADDE 20 – (1) Aylık bağlananlara, 17/5/1995 tarihli ve 22286 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca Aylık Bağlananlara Verilecek Tanıtım Kartları ve Ücretsiz Seyahat Kartları Yönetmeliğine göre Sandık tarafından düzenlenecek bir Tanıtım Kartı verilir. Bu kart, hak sahibinin aylık ödemelerinde kimlik belgesi yerine geçer.

             

Aylıkların nüfus kayıtlarına işlenmesi

MADDE 21 – (1) Kendilerine aylık bağlanmış olanlar ile 2 nci maddenin (ç) bendi gereğince aylık bağlanan özürlünün kendisi ve aylığının ödeneceği yakını, Sandıkça ilgililerin kayıtlı oldukları nüfus idarelerine bir ay içinde bildirilir. Bildirilen bu aylıklar, nüfus idareleri tarafından ilgililerin nüfus kayıtlarına dosya numarası ile birlikte işlenir.

(2) Kendilerine aylık bağlanmış olanlar ile 2 nci maddenin (ç) bendi gereğince aylık bağlanan özürlünün kendisi ve aylığının ödeneceği yakınının ölümü, boşanması, evlenmesi veya vatandaşlık hakkını kaybetmesi hallerinde, ilgili nüfus idaresi, bu değişiklikleri nüfus kütüğüne işlediği sırada değişiklik tarihlerini ay ve günlü olarak dosya numaraları ile birlikte bir ay içinde Sandığa da bildirmek zorundadır.

             

Bildirim yükümlülüğü

MADDE 22 – (1) Aylık almakta olanlar veya aylık sahiplerinin eş, kardeş, anne, baba, vasi, kayyum, veli veya vekilleri, aylıkların kesilmesini gerektiren durumları üç ay içinde Sandığa bildirmekle yükümlüdürler.

(2) Bu bildirim yükümlülüğüne uymayan aylık sahipleri, vekil, vasi, veli ya da kayyumlar hakkında bu Yönetmeliğin 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır.

             

Aylık veya aylık farklarının geri alınması ve ceza kovuşturması

MADDE 23 – (1) Bildirim yükümlülüğüne uyulmadığı ve aylığa hak kazanmak üzere düzenlenen belgelerin gerçeğe uymadığı tespit edildiği takdirde, ödenmiş olan aylıklar veya aylık farkları için Sandık veya ilgili sosyal güvenlik kurumu aracılığı ile % 50 fazlası ile borç tahakkuk ettirilir.

(2) Gerçeğe uygun olmayan belgeleri düzenleyen ve kullananlar hakkında genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılması için ilgisine göre Maliye Bakanlığı, ilgili sosyal güvenlik kurumu veya Sandık tarafından Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu belgeleri düzenleyenlerin kamu görevlisi olması durumunda, haklarında ayrıca idari soruşturma açılır.

             

Yersiz ödenen aylık veya aylık farklarının geri alınması

MADDE 24 – (1) Aylık veya aylık farkı hakkını kaybedenlere, aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten sonraki dönemler için yapılan ödemeler, Sandığın veya ilgili sosyal güvenlik kurumunun bildirimi üzerine mahalli maliye teşkilatı tarafından ilgililerden tahsil edilir.

             

Fazla ödenmiş aylık veya aylık farklarının geri alınması

MADDE 25 – (1) Aylık alanlara, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla ödenen aylık ya da aylık farkı tutarları Sandık veya ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından daha sonra ödenecek aylıklarından tahsil edilir.

             

Aylıkların durdurulması ve zamanaşımı

MADDE 26 – (1) Tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren aralıksız olarak bir yıl boyunca aylıklarını almayan hak sahiplerinin aylıkları durdurulur. Aylıklarını beş yıl boyunca almayanların aylıkları ise kesilir. Bu süreden sonra başvuranların aylık istekleri yeni başvuru olarak değerlendirilir ve bunlara geçmiş süreler için bir ödeme yapılmaz.

             

Muayene ve tedavi

MADDE 27 – (1) 8 inci maddeye göre aylık farkı ödenenler hariç, aylık bağlananların tedavileri 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde yeşil kart verilmek suretiyle sağlanır. Ancak, yeşil kart verilmesi için aranan şartlar açısından herhangi bir araştırma yapılmaz. 20 nci maddeye göre düzenlenen Tanıtım Kartına sahip olanlar, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre yeşil kart verilmesinde aranan şartları haiz olarak kabul edilir.

             (2) 2 nci maddenin (ç) bendine göre aylık hakkından yararlanan 18 yaşından küçük özürlülerin yalnızca kendileri yukarıda belirtilen tedavi hakkından yararlanır. Bu özürlülerin aylık ödenen yakınları hakkında yeşil kart verilmesine ilişkin olarak yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.

             

Merkezi kayıt, takip ve kontrol sistemi

MADDE 28 – (1) İl ve ilçe idare kurulları bu Yönetmelik gereğince ödenen aylıklarla ilgili bilgi ve belgeleri düzenli olarak tutmak, Sandık tarafından istenen bilgi ve belgeleri zamanında göndermek ve aylık ödemelerine ilişkin verileri Sandık tarafından hazırlanacak veri tabanına işlemekle yükümlüdür.

             

Muafiyet

MADDE 29 – (1) Aylıkların bağlanmasında ve ödenmesinde kullanılan bütün belgeler, her türlü vergi , resim ve harçtan muaftır.

             

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 30 – (1) 6/1/1994 tarihli ve 21810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

             

Karara bağlanmamış başvurular

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar 6/1/1994 tarihli ve 21810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğe uygun belgelerle yapılmış ve henüz karara bağlanmamış olan başvurular, bu Yönetmelik kapsamında durumlarına göre talep edilen yeni belgelerin tamamlanması koşuluyla değerlendirmeye alınır.

 

Yürürlük

MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımlandığı tarihi takip eden aybaşından geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Maliye Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı müştereken yürütür