Ötanazi Son Günlerde Norveç Gündemini Meşgul Ediyor

[melleseferi]

Ötanazi Son Günlerde Norveç Gündemini Meşgul Ediyor



Ötanazi (ölme hakkı), son günlerde Norveç gündemini bir hayli meşgul ediyor. Ancak dünyanın en refah, en zengin ve en özgür ülkeleri arasında yer alan Norveç, ötanaziye pek sıcak bakmıyor. Neredeyse tüm partiler bu uygulamayı reddediyor. Uygulamanın ret nedeni ise ötanazinin önünün alınamaması endişesi. Özellikle Norveç Hıristiyan Halk Partisi, ötanazi uygulamasına şiddetle karsı çıkıyor. Medya da uygulamaya karşı genel olarak muhalif bir duruş sergiliyor. Ülkenin en tirajlı gazetesi Aftenposten bunlardan biri. "Hiç kimse ölümüne malik değil" makalesiyle dikkat çekmişti. Hıristiyan Halk Partisi ise ısrarla bu tür hastaların hayatına son vermekten ziyade, hayata döndürülmeleri gerektiği fikrini savunuyor. Ötanazinin serbest olmasını isteyen birkaç kurum da mevcut. Norveç Toplum Mahkemesi Derneği, bu kurumlardan biri. Dernek, ötanazinin yasallaşması konusunda bir hayli çaba harcıyor.

İstatistiklere göre, her yıl ortalama İsviçre'den 50, Danimarka'dan 18, Almanya'dan ise 2 bin kişi ötanazi yapıyor.

Norveç'ten ise bu rakam 5 civarı. Ötanazi uygulaması İsviçre, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde serbest. Ötanazi yapmak isteyen Norveçliler, özellikle İsviçre'yi seçiyor. Norveç medyası bu kişileri 'ötanazi turistleri' diye nitelendiriyor.

2012'de, herhangi bir ölümcül hastalığı olmayan, işitme ve görme engelli ikiz erkek kardeşlerin ötanazi başvurularının kabul edilmesi, Norveç'te bir kez daha ötanazi tartışmalarını gündeme getirmişti. Hatta bu ikizler, medyaya, "Yaşamamız için herhangi bir sebep yok." ifadelerini kullanmıştı. 2014'ün başlarındaysa, felç hastalığına yakalanan 28 yaşındaki M.T. isimli Norveçli ötanazi istemişti. Geçen günlerde Norveç devlet televizyonuna konuşan 88 yaşındaki L.V.P. isimli felçli Norveçlinin ötanazi istemesi, konuyu tekrar gündeme getirdi. L.V.P., bir an önce hayata gözlerini yummak istediğini belirterek "Benim için yapılacak en önemli şey, birilerinin bana ölmem için yardım etmesi." dedi.

Sahip olduğu hayatın kendisine ait olduğunu belirten Norveçli hasta, kıpırdamadan yaşamanın kendisi için hiçbir anlam ifade etmediğini aktardı.

Norveçli aileler, ötanazi isteyen yakınlarının haberini alır almaz âdeta şok yasıyor. ALS hastalığına yakalanan 46 yaşındaki O. R. N. isimli hastanın ailesi bunlardan biri. Hastanın küçüğü K.R.N.'nin anlattığına göre, kardeşinin İsviçre'deki ötanazi serüveni yürekleri sızlatacak cinsten: "Kardeşim için hayat, neredeyse tamamen anlamsızdı. Ötanazinin Norveç'in kurtuluş günü olan 17 Mayıs 2013'te yapılmasını istedi. Klinikte, bir isviçreli doktorla yemek yedik.

Doktor, kardeşime, hayata nasıl veda edeceği hakkında bilgi verdi. 17 Mayıs sabahı kardeşime klinikten şöyle bir mesaj geldi: 'Merhaba O. R. N., bugün 17 Mayıs. Ölmek için erkenden uyan.' Daha sonra klinikte özel küçük bir odaya götürüldü. Son isteğinin dışarıda bir sigara içmek olduğunu söyledi. Ancak doktor, kardeşime bu isteğini odasında yapabileceğini söyledi.

Sonrasında kardeşimin ellerinden tuttum. Kısa bir sohbet yaptık. Kendisine narkoz verildi.

Akabinde kardeşim, 20 saniye sonra hayata veda etti." Norveç Toplum Mahkemesi Derneği, ötanazi uygulaması için efor sarf eden bir dernek.

Dernek yetkilileri, son 3 yılda ötanazi kanununun onayı için çaba harcadıklarını, ancak hükümetin konuya sıcak bakmadığını söylüyor. Yasa teklifine, daha çok, ülkedeki göçmen kökenlilere karşı ırkçı söylemleriyle gündeme gelen iktidar ortağa İlerleme Parti sinin olumlu yaklaştığı hatırlatılıyor. Ötanazi isteğine 'hayır' cevabı alan Norveçlilerin çoğunun şu anda İsviçre'de olduğu açıklanıyor.

Norveç Hıristiyan Halk Partisi'nin sağlık politikası sözcülüğünü yapan Olaug Bollestad ise böyle bir kararın kesinlikle hayata geçmemesi gerektiğine, aksi takdirde bu uygulamanın önünün alınmasının zor olacağına parmak basıyor. Bollestad, devlet televizyonuna konuşan 88 yaşındaki Norveçliyle benzer durumdaki hastaları hayata döndürmeye çalışacaklarını hatırlatıyor. Bollestad, ötanazi taleplerinin önüne geçmek için "Ülkece hastane, bakımevleri ve sağlık ocaklarında profesyonel bir kıpırdanmaya ihtiyacımız var." diyor.

17.11.2014 - Aksiyon