Şampiyonlar Şampiyonu Tolga Murat Balıkçı Sporu Bıraktı

[melleseferi]

Şampiyonlar Şampiyonu Tolga Murat Balıkçı Sporu Bıraktı



Bütün dünyanın tanıdığı fakat bizim tanıyamadığımız, destek olamadığımız bir sporcumuz var. Tolga Murat Balıkçı. Kendisi Türkiye'nin dünya sahnesinde gururu. Bir Avrupa, 3 dünya, bir kainat şampiyonluğu bulunan, dünya spor camiası tarafından "Şampiyonlar Şampiyonu" unvanına layık görülen Balıkçı, ne yazık ki destek göremediği için sporu bıraktı. Son olarak reklamlarda gördüğümüz, engelli vücut geliştirme sporcusu Balıkçı'nın hikayesi 15 yıl önceye dayanıyor.

Trafik kazasında sol bacağını kaybeden Balıkçı, hayata küsmek yerine, "Gidene üzülmek yerine var olanı güçlendirmek" sloganıyla vücut geliştirme sporuna başlamış. Bu alanda dünyada birçok ödüle ve şampiyonluğa layık görülen Balıkçı, hayata küsmemiş ama, şimdilerde kendisinden desteği esirgeyen yetkililere küsmüş. İşte "Şampiyonlar Şampiyonu" ile yaptığımız röportaj:

"Gidene Üzülmek Yerine Var Olanı Güçlendirmek" Bu Slogan Nereden Aklınıza Geldi?

Ben, bacağımı kaybettikten sonra hastane odasında yatarken kendimde farklı bir şey gördüm. İnsan, kaza geçirdiğinde kayba uğradı mı, uğradığı kayıp için üzülür ve ağlar. Ama ben ağlamayı sevmiyordum. Üzülmeyeceğim dedim ve aileme, "Odama ağlayarak kimse girmeyecek.

Benim için en kıymetli insan dedemdir. Dedem bile gelse dışarıda ağlamasını bitirsin, gözünün yaşını silsin, içeriye girdiğinde gülsün" diye istekte bulundum. Gidene üzülmem. Zaten üzülerek bir yere varamam. 'Bacağım gitti. Dengem bozuldu, aksayacağım, topallayacağım, bir şeylerim eksik, ne yapabilirim' diye düşündüm. Ve "ben vücudumu normal insanın üstünde bir donanıma dönüştürebilirsem, o zaman eksiğin üstünü örter dezavantajı avantaja dönüştürebilirim" fikri doğdu. Bu cümle vücut geliştirmeyi aklıma getirdi. Vücut geliştirme yaparak sahip olduğum vücudumdaki bütün kasları kuvvetlendirip büyütüp protezi de bağlayacağım o güdük tarafı da geliştirdim. Giden bacağıma, üzülmeyi bir kenara bırakıp enerjimi vücudumu geliştirmeye verdim. İşte "Gidene üzülmek yerine var olanı güçlendirmek" sloganı burdan doğdu.

Niye Bir Başka Spor Dalı Değil de Vücut Geliştirme?

Vücut geliştirme zor ve ciddi bir spor. Günün altı saati sadece vücut geliştimıeyle ilgilenmiyorum. Zor bir spor olduğundan seçtim.

İkincisi tamamıyla sanat içeren bir spor. Bir de gücü çok seviyorum. İnanılmaz güç ve heybet benim için vazgeçilmez bir şey. Her zaman güçlü ve heybetli olmalıyım ve bunun için ömrümden verebilirim. Güçlü olup dört yıl yaşamayı seçerim, güçsüz 20 yıl yaşamayı bir kenara iterim. Bu sebeple vücut geliştirme bu sevdiğim vücut yapısını bana sunabiliyor. Diğer sporlar tamamıyla geri planda kalıyor.

¦ Kendi imkanlannızla çalışıp, başardığınızı söylüyorsunuz. Çok mu zenginsiniz?

Çok zengin değilim, ciddi bir paramda yok. Babam ise memur. Yetebildiğim kadar yaptım. Artık bu sporla uğraşacak maddi gücüm kalmadı.

Neden Destek Görmediniz?

Vücut geliştirme sporu Türkiye'de tam olarak bilinmiyor. Vücut geliştirme federasyonu da profesyonel bir şekilde dizayn değil. Türkiye'de 80-90 kilo sikletleri var ama bedensel engelli vücut geliştirme klasmanı yok. Tekerlekli sandalyeli sporcularla uğraşmak istemiyorlar. Halbuki dünyada en çok ilgi gören tekerlekli sandalye klasmanı.

Klasman olmadığı için milli olamıyorsunuz. Ben bunu deldim ve milli oldum. Federasyon yönetimi beni bir şekilde milli takım listesine aldı. Dünyada yarışıyorum ama, Türkiye'de böyle bir klasman olmadığı için yarışamıyorum. Avrupa'ya gittiğimde ise yarıştığım sporcular 12'yi bulmuyor. Ödül yönetmeliğine göre, devlet en az 12 sporcunun aynı anda podyuma çıktığı yanşmada şampiyon olanlara para veriyor.

Yarıştığımız klasmanda bu sayıya ulaşamadığımız için ben devletten hiç ödül alamadım. Masraflarımı da hep kendim karşıladım.

Devletten yardım görmedim dediniz. Foça Belediyesi'nden de mi görmediniz?

Şampiyona öncesi Foça Belediyesi'nin kapısını çaldım.

Onlara "Dünya şampiyonasına gidiyorum" dedim umursamadılar. En azından, "Tolga Murat Balıkçı'ya başarılar dileriz" pankartı hazırlayın dedim. Onu da yapmadılar. Baskı işiyle uğraşan bir kişiye gittim. 70 lira verip "Tolga Murat Balıkçı'ya Estonya'daki Dünya Şampiyonasında başarılar dilerim. İmza Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ" yazdırdım ve meydana astırdım. Başkanın haberi bile olmadı. Gittim şampiyon oldum geldim. Bir baktım, meydana bir pankart asmışlar. "Estonya fatihi hoş geldim. İmza Gökhan Demirağ" diye. Bir adama giderken destek olacaksın. Dönerken değil. Daha sonra Avrupa Şampiyonasında, Kainat Şampiyonasında Gökhan Demirağ yedi ay boyunca destek oldu.

ENGELLİ RAKİBİM AĞLADI

Neden Engellilerle Yanşmak İstemiyorum Dediniz?

Son yarışmamda ciddi canım sıkıldı. Rakibim yenilince çok ağladı. Yarışma sonunda "Seneye gelecek misin?" diye sordular, "Gelmeyeceğim, yarışmayacağım" dedi.

23-24 yaşında genç engelli, hayata zar zor tutunmuş, cesaret etmiş gelmiş. Hayal kırıklığına uğruyor. Ben de engelli olmayanlarla yarışmak istedim. Bir keresinde ağırlık kaldırmada dünyanın en güçlüsüyle karşılaştım.

Engelli değildi. Rekorunu elinden aldım. Guinness'e adımı yazdırdım. Dünyanın en ilginç rekorunu kırdım.

Guinness'ten sertifika geldi.

Hedefim Meclis'e girmek

Politikaya atılmak nereden aklınıza geldi?

Hedefim Arnold gibi olmak ve Meclis'e girmek. Arnold Scwanzenegger bu sporu yapan, kaslar arasında beyni sıkışmayan tek adam. Vücut geliştirmede dünya şampiyonu oluyor. Daha sonra Hollyvvood'da başarılı işler yapıyor ve Kaliforniya Valisi oluyor. Hem siyasette hem sanatta hem de sporda zirve noktaya ulaşmış birisi. Ben de vücut geliştirmede en zirve noktaya ulaştım. Medyada da bir nebze ismim duyuldu. Karakterimi, düşüncelerimi, görüşlerimi ve felsefemi insanlara tanıtmak istedim. Bunun için de belediye başkanlığı için aday oldum. Şimdi de aynı amaçla TOMUBA başlıklı bir kitap yazıyorum. Kitapta kendimi anlatacağım. Kitabı eline alan mutlaka önünde ki karanlık yolda bir ışık bulacak. Bir el feneri gibi olacak kitap. Seçimlerde de AK Parti'den İstanbul'dan aday olmayı düşünüyorum.

Yardıma Muhtaç Olmadığımızı Göstereceğim

Acun llıcalı'nın yapacağı yeni bir programda yer alacağınız söyleniyor.

Evet böyle bir program var gündemde. O programda engelli insanlar için düşünüleni değiştirmek istiyorum. 'Engelli insan nedir?' diye sorulduğunda, yardıma muhtaç, para yardımı yapılması gereken, işsiz, güçsüz insan modeli çiziyorlar. İşte bu zihniyeti değiştirmeyi düşünüyorum.

29.09.2014 - Posta