Avrupa Birliği ve Özürlülük
Avrupa Birliği son yirmi yıldır özürlülüğü farklı bir biçimde anlamlandırmaya başlamıştır. Bu yeni yaklaşımda özürlüler pasif ve yardıma muhtaç bireyler olarak değil, toplumda diğer bireylerle eşit haklara sahip ve bu haklar doğrultusunda toplumla bütünleşmek için mücadele eden bir topluluk olarak görülmektedir. Bu yaklaşımın dayandığı en belirgin temel, insanlığa özgü farklılıklara verilebilecek en önemli değerin toplumsal ve ekonomik süreçlerin tüm insanları içine alacak şekilde yapılandırılması ile mümkün olacağı düşüncesidir. Avrupa Birliğinin özürlülere yönelik yeni yaklaşımı fırsat eşitliği ilkesinden yola çıkan “haklar” temeline dayanmaktadır. Bu yaklaşım kendini özürlülerin haklarını tanıma ve koruma biçiminde gerçekleşmektedir. Özürlüler için fırsat eşitliği kavramı son 25-30 yıldır uluslararası düzeyde Birleşmiş Milletler ve ona bağlı örgütlerin gündeminde yer almaktadır. 1975 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ek olarak yayımladığı “Özürlü Hakları Bildirgesi(Türkçe/English) ile özürlülerin diğer insanlarla eşit hak ve sorumluluklara sahip oldukları vurgulanmıştır. 1981 yılının uluslararası özürlüler yılı ilan edilmesinin ardından 1982 yılında “Özürlüler İçin Dünya Eylem Programı”kabul edilmiştir. Dünya özürlüler yılı ve ardından kabul edilen Dünya Özürlüler Eylem Programı Avrupa Topluluğu’nu da harekete geçirmiş ve bu sürece katılımını teşvik etmiştir. Bu kapsamda Avrupa Konseyi tarafından 1980 ve 1990’larda çeşitli bildirgeler ve kararlar yayımlanmıştır. Bu çerçevede Avrupa Birliğine üye ülkelerin hükümet temsilcilerinden oluşan Konsey tarafından 21 Aralık 1981 tarihinde Avrupa Topluluğu düzeyinde özürlülerin sosyal entegrasyonuna ilişkin bir karar alınmıştır. Bu kararın ardından 24 Temmuz 1986 tarihinde “Avrupa Topluluğu Düzeyinde Özürlülerin İstihdamına İlişkin Konsey Tavsiye Kararı” alınmıştır. Bu tavsiye kararı, üye ülkelerin özürlülere mesleki rehabilitasyon ve istihdam alanlarında fırsat eşitli sağlamak için gerekli tüm önlemleri almaları ve özürlü çalışanların karşılaştıkları engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik oluşturulan politikaları izlemeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu karar aynı zamanda bu alanda alınabilecek tedbirlere yönelik bir çerçeve kılavuzu da içermektedir. Diğer bir karar 31 Mayıs 1990 tarihinde Avrupa Konseyi ve Eğitim Bakanlarının aldıkları “özürlü çocuk ve gençlerin genel öğretim sistemi içinde kaynaştırılmalarına yönelik karar”(Türkçe/English)dır.
HELIOS (1988-1992) ve HELIOS II (1993- 1996) programları üye ülkelerin ekonomik ve sosyal entegrasyon, fırsat eşitliği ve bağımsız yaşam konularında bilgi paylaşımında bulunmaları için bir platform oluşturmak amacıyla tasarlanmıştır.
20 Aralık 1996 tarihinde Konsey ve hükümet temsilcileri özürlüler için fırsat eşitliği konusunda bir karar (Türkçe/English) almıştır. Avrupa Komisyonu bu kapsamda aynı yıl “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği-Topluluğun Yeni Özürlülük Stratejisi 1996” başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu tebliğ Birleşmiş Milletlerin “Özürlüler için Standart Kurallarla ortaya koyduğu yaklaşımı yansıtmaktadır. Bu strateji, Özürlülerin toplumsal yaşamın tüm alanlarında karşılaştıkları engellerin tanımlanması gerekliliğini ve özürlülerin fırsat eşitliğinden yararlanması önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını vurgulamaktadır.
Avrupa Birliği’nin temel hedefi bütünleşmiş bir Avrupa toplumu yaratmaktır. Bu kapsamda ayrımcılıkla mücadele ve ekonomik ve sosyal yaşama özürlülerin tam katılımı temel ilkedir. 1999 yılında imzalanan Avrupa Topluluğu Amsterdam Antlaşmasının ayrımcılıkla mücadele kapsamında olan 13. maddesinde: “Avrupa Konseyi, Komisyondan gelen öneriler doğrultusunda Avrupa Parlamentosunun görüşünü alarak cinsiyet, ırk ya da etnik köken, din ya da inanç, özürlülük, yaş ya da cinsel tercihe dayalı olarak karşı karşıya kalınan ayrımcılıkla mücadele konusunda gerekli tedbirleri alır” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile Avrupa Birliğinde özürlülere ilişkin olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerin dayanağı daha güçlü hale gelmiş ve özürlülerin karşılaştıkları güçlükler görünürlük kazanmıştır. Amsterdam antlaşmasında istihdamla ilgili yeni bir başlık oluşturulmuştur. Bu başlık altında yeni bir “Avrupa İstihdam Stratejisi” oluşturulması öngörülmüştür. Bu strateji istihdam edilebilirlik, girişimcilik, uyum, uyarlama ve fırsat eşitliği olmak üzere dört boyuttan oluşmaktadır. Bu stratejiye dayalı olarak Avrupa Çalışma ve Sosyal İşler Konseyi her yıl, üye ülkelerin yıllık ulusal eylem planları çerçevesinde uygulamakla yükümlü oldukları ve çeşitli ilkelerden oluşan bir yönerge hazırlamaktadır. Bu yönerge içerisinde özürlülerin, etnik azınlıkların ve diğer dezavantajlı grupların durumlarına özel önem verilmektedir. Bununla, Özürlüler işgücü piyasasına dahil olmaları yönünde gerekli teşvik edici tedbirlerin alınması gerektiği yer almaktadır.
Avrupa Topluluğu Amsterdam Antlaşmasının ayrımcılıkla mücadele kapsamında olan 13. maddesinde dayanarak Avrupa Komisyonu 25 Kasım 1999 tarihinde ayrımcılıkla mücadele konusunda öneri paketi hazırlamıştır. Bu öneri paketi içerisinde, 2001-2006 yılları arasını kapsayan ayrımcılıkla mücadele konusunda Topluluk Eylem Programı oluşturulması ve özürlülerin istihdam edilme ve iş hayatında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik AB genelinde bir direktif yayımlanarak, önleyici tedbirler alınması yönünde eylem planı hazırlanması yer almaktadır. Avrupa Konseyi ayrımcılıkla mücadele konusunda 2001-2006 yıllarını kapsayan Topluluk eylem programı oluşturulması kararını (Türkçe/English)27 Kasım 2000 tarihinde almıştır. Bu programın amaçları:
* Ayrımcılık olgusu hakkında bilgi verilmesi ve bu konudaki politikaların ve uygulamaların etkililiğinin değerlendirilmesi yoluyla ayrımcılık hakkındaki anlayışın geliştirilmesi;
* Ayrımcılığı önlemek ve ayrımcılığa etkin şekilde dikkat çekmek için değişik ayrımcılık türlerinin kendilerine özgü niteliklerinin gözönünde bulundurularak özellikle organizasyonların eylem araçlarının güçlendirilmesi ve bilgi alışverişinin ve iyi uygulamaların desteklenmesi ve Avrupa düzeyinde ağ kurulması;
* Farkındalık oluşturma kampanyalarını da içine alan ayrımcılıkla mücadele uygulamalarının yaygınlaştırılmasıdır.
Avrupa Komisyonu tarafından 27 Kasım 2000 tarih 2000/78/EC sayı ile yayımlanan “İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifi” (Türkçe/English)nin amacı eşit muamele ilkesinin üye ülkelerde uygulamaya konulacağı görüşüne bağlı olarak istihdam ve çalışma konularında din veya inanca, özgürlüğe, yaşa veya cinsel yönelime dayanan ayrımcılık ile mücadele için genel bir çerçeveyi ortaya koymaktır. Bu Direktifte 2003 yılı sonuna kadar Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bu direktifi ulusal yasalarına uyarlamaları öngörülmüştür. Avrupa Birliği’nin özürlülük politikasına yeni bir boyut kazandıran bu direktif, özürlülere yönelik özel düzenlemeler yapılması yerine özürlülerin haklarını kullanırken karşı karşıya kaldıkları engellerin ortadan kaldırılmasını böylece özürlülerin topluma tam katılımlarının sağlanmasını hedeflemektedir. Direktifin Avrupa Birliğine üye bazı ülkelerdeki varolan kuralları değiştirmesi özellikle de işverenleri (kamu ve özel sektör) ve işverenlerin özürlülere yönelik uygulamalarını etkilemesi beklenmektedir. Bu direktif ile işverenlerin işyerlerinde özürlülere uygun makul düzeyde düzenlemeler yapması gerektiği gündeme gelmiştir. Bu anlayışın dayanağı kişinin ancak uygun düzenlemeler yapıldığı takdirde iş için uygun aday olarak görülebileceğidir. Avrupa Komisyonu bu direktifle sağlanacak istihdam alanındaki yararları değerlendirdikten sonra diğer alanlara da özel olarak eğilmeyi planlamaktadır. Bu kapsamda Komisyon, 2004 baharında gelecekteki ayrımcılıkla mücadele stratejisine yönelik bir rapor (Green Paper) yayınlamayı planlamaktadır.
16 Haziran 2003 tarihinde Avrupa genelinde başlatılan ayrımcılıkla mücadele kampanyası ile, bu direktif doğrultusunda tüm aktörlerin, özellikle de işverenlerin ve çalışanların, hakları ve sorumlulukları konusunda bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.
Avrupa Komisyonu 12 Mayıs 2000 tarihinde “Özürlü Bireyler İçin Engelsiz bir Avrupa’ya Doğru”başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu tebliğde özürlü kişilerin sosyal ve ekonomik olanaklara ulaşmalarını kısıtlayan sosyal, mimari ve tasarım engellerinin ortadan kaldırılmasına yönelik kapsamlı ve bütüncül bir stratejiye vurgu yapılmaktadır. Bu tebliğ, özürlülerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf edilmesini öngörmektedir. Özürlü bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim, ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojilerle ilgili olarak Avrupa düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır.
7- 9 Aralık 2000 tarihleri arasında Nice’de toplanan Avrupa Konseyi, “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı”(Türkçe/English) nı kabul etmiştir. Bu belge ile uluslararası, Avrupa ve ulusal düzeydeki kaynaklarda yer alan sivil, politik, ekonomik, sosyal ve toplumsal haklar tek bir belgede biraraya getirilmiştir. Avrupa Komisyonu bu belgenin mümkün olduğunca fazla Avrupa vatandaşına ulaşmasını istemektedir. Bu belgenin Ayrımcılıkla ilgili olarak düzenlenen 21. maddesi’nin 1. paragrafında: “Cinsiyet, ırk, renk, etnik veya toplumsal köken, genetik özellikler, dil, din veya inanç, siyasal veya başka konulardaki görüşler, ulusal bir azınlığın üyesi olmak, mal, doğum, engellilik/özürlülük, yaş, cinsel eğilimler gibi hususlara dayanılarak ayrımcılık yapılamaz” denilmekte ve özürlülerin topluma katılımlarına ilişkin 26. madde de ise ; “Avrupa Birliği, özürlü kişilerin bağımsızlıklarını, sosyal ve mesleki açıdan içinde yaşadıkları topluma katılıp katkıda bulunmalarını sağlayacak önlemlerden yararlanma haklarını tanır ve bu haklara saygı duyar” hükmü yer almaktadır.
Avrupa Konseyi 2003 Yılının Avrupa Özürlüler Yılı Olarak Saptanması konusunda 3 Aralık 2001 tarihli bir karar(Türkçe/English) almıştır.
Bu karar ile Avrupa Özürlüler Yılı sürecinde bilinç düzeyinin güçlendirilmesinin esas olarak üye ülkeler düzeyinde gerçekleştirilecek etkin faaliyetlere bağlı olduğu ve bu faaliyetlerin de Topluluk düzeyindeki ortak çabalar ile desteklenmesi gerektiği ortaya konulmuştur. Avrupa Özürlüler Yılı’nın bilinç düzeyini yükseltmede ve bu faaliyetlere hız kazandırmada itici güç olabileceği düşünülmüştür.
Avrupa Özürlüler Yılı’nın hedef ve amaçları aşağıdaki gibi saptanmıştır:
(a) Özürlülerin hakları ile ilgili bilinç düzeyini arttırmak, bunların ayrımcılığa karşı korunmalarını ve özürlülerin haklarını tam ve eşit şartlarda kullanmalarını sağlamak;
(b) Avrupa’da yaşayan özürlülere fırsat eşitliği sağlamak için gerekli önlemlerin ele alınıp tartışılmalarını teşvik etmek;
(c) Yerel, ulusal ve Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilmiş olumlu uygulamaların, etkin stratejilerin ve edinilmiş deneyimlerin paylaşılmasını teşvik etmek;
(d) İlgili tüm taraflar arasında, yani hükümetler, sosyal taraflar, sivil toplum örgütleri, sosyal hizmet kuruluşları, özel sektör, özürlüler ve bunların aileleri arasında işbirliğini güçlendirmek;
(e) Özürlülük ile ilgili iletişimi geliştirmek ve özürlü kişiler hakkında olumlu bir imaj oluşturulmasını teşvik;
(f) Özürlülerin farklı özellikleri ile değişik tipteki özürlülükler hakkındaki bilinç düzeyini yükseltmek;
(g) Özürlülerin karşı karşıya kaldıkları çok yönlü ayrımcılık hakkında bilinçlendirmeyi sağlamak;
(h) Özürlü çocuk ve gençlerin eşit öğrenim haklarının benimsenmesine özel önem vermek, böylece bunların tam katılmalarını teşvik etmek ve desteklemek; özel gereksinimleri olan öğrencilerin genel veya özel kurumlara ve Avrupa değişim programlarına katılmalarını geliştirmek üzere çocuk ve gençlerin eğitimi ile ilgilenen meslek kişi ve grupları arasında Avrupa çapında işbirliğini oluşturmaktır.
Avrupa Özürlüler Yılı kapsamında çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Bu faaliyetler 5- 7 Aralık 2003 tarihinde İtalya dönem Başkanlığında Roma’da gerçekleştirilen Konferansta ele alınmıştır. Hakların kullanımı ve özürlülerin ulaşılabilirliği ile ilgili konuları tartışmak üzere politikacılar, özürlülerin temsilcileri, uzmanlar, akademisyenler, sosyal taraflar ve medyadan 500 kişi biraraya gelmiştir. Bu toplantı ile, üye ve aday ülkeler Avrupa Özürlüler Yılının sonuçlarını ortaya koymaya ve özürlülük konusunun sonraki dönemlerde de politika öncelikleri arasında yer almasını temin edilmesi gereği ortaya konulmuştur.
2010 yılına kadar olan dönemi kapsayan Avrupa Komisyonu’nun “Avrupa Özürlülük Eylem Planı”, Avrupa Özürlüler Yılının başarıları ve İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifinin üye ülkeler tarafından etkili bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmek üzerine oluşturulmuştur. Bu eylem planının üç temel amacı bulunmaktadır. Birincisi, İşte ve İstihdamda Eşit Muamele Direktifi”nin uygulanması, ikincisi ilgili Topluluk politikalarına özürlülük boyutunun dahil edilmesi ve diğeri ise “herkes İçin ulaşılabilirliğin” iyileştirilmesidir. Bu eylem planının aşamaları Avrupa Birliği kapsamında özürlülerin genel durumlarının ele alındığı ve Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanacak iki yıllık raporlarla desteklenecektir. 1 Aralık 2003 tarihinde toplanan Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlar Konseyi toplantısı sonucunda Avrupa Komisyonu Ayrımcılıkla Mücadele ve direktifin 2003 yılı sonuna kadar ulusal yasalarla uyumlaştırılması konularında görüş birliğine varılmıştır.
Üye Ülkelerle İşbirliğini Geliştirme
Özürlülük Konusunda Üye Ülke Temsilcilerinden Oluşan Üst Düzey Grup
High Level Group of Member States’ Representatives on Disability
Bu Grubun amacı, Hükümetler düzeyinde özürlülere yönelik varolan politikaları ve öncelikleri gözden geçirmek, bu konudaki bilgileri ve deneyimleri biraraya getirmek ve özürlülük konusunda geleceğe yönelik olarak Avrupa Birliği düzeyinde raporlama yöntemlerine ilişkin danışmanlık yapmaktır.
Politika Oluşturma Süreçlerine Özürlülük Boyutunun Dahil Edilmesi
Hizmetlerarası Özürlülük Grubu ( Inter-service Disability Group)
Avrupa Komisyonu bünyesinde, özürlülük konularında politika oluşturma süreçlerinde sektörlerarası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak ve özürlülük konularında farkındalık ve duyarlılığı arttırmak, bilgi paylaşımı sağlamak ve özürlülerin toplumsal bütünleşmelerinin teşvik edilmesi amacıyla ilgili tüm Genel Müdürlüklerin temsil edildiği “Hizmetlerarası Özürlülük Grubu” kurulmuştur. Bu oluşumla özürlülük boyutunun tüm sektörlere dahil edilmesi planlanmıştır. Bu grup her Genel Müdürlükten temsilcilerin yer aldığı toplam 35 üyeden oluşmaktadır.
Özürlülerin Politika Oluşturma Süreçlerine Katılımının Arttırılması
Avrupa Özürlüler Forumu (European Disability Forum)
Avrupa Komisyonu özürlülere yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerinin aktif katılımına önem vermektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği düzeyinde özürlülerin çıkarları için mücadele eden tüm üye ülkelerden özürlülere yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerin biraraya geldiği Avrupa Özürlüler Forumu’ nu teşvik etmektedir.
Avrupa Birliği’nde Özürlülere Yönelik Olarak Başvurulabilecek Finansman Araçları
Avrupa Sosyal Fonu: Bu fon, Avrupa Komisyonun Avrupa Birliğine üye ülkelerde özürlülerin işgücü piyasasına entegrasyonunu teşvik etmek üzere kullanılabilmektedir. Bu kaynak iş deneyimleri, çalışma biçimleri, ücret destekleme, geçici korumalı istihdam ve işgücü piyasasına yönelik diğer faaliyetler için kullanılabilmektedir. bunların yanında özürlülerin kendi işlerini kurabilmeleri için de bu fondan yararlanılabilmektedir. Bu kapsamda zihinsel ve ağır derecede fiziksel özrü bulunan kişilere yönelik kooperatifler kurma da yer almaktadır. Avrupa Sosyal Fonu Avrupa’da özürlülerin fırsat eşitliğini teşvik etmek için yararlanılabilen önemli bir finansman aracıdır.
Topluluk İstihdam Girişimi (Employment Community Initiative-EQUAL):
EQUAL Girişimi, işte ve iş arama sürecinde özürlülerin karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık uygulamalarını ortadan kaldırma amacına yönelik yeni yollar geliştirilmesini vurgulamaktadır. İş ve istihdam yaratılması ortaklıkların geliştirilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Ortaklıklarda, istihdama ilişkin olarak ayrımcılığa maruz kalan grupların temsilcileri de yer almaktadır.
Bu kapsamdaki diğer önde gelen girişim ve programlar: Socrates (okullar ve uzmanların değişimi ve işbirliği), Leonardo da Vinci (mesleki eğitim programı).