*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: FIKRALAR 001  (Okunma sayısı 920 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
FIKRALAR 001
« : Aralık 25, 2017, 06:08:39 ÖS »
FIKRALAR

Yağmurluk

İkiz kardeşler annlerının karnında papaz kaçtı oynuyorlarmış,
derken diğeri ötekine seslenmiş hey kapı açılıyor demiş ötekide
olsun ya gelen babamdır demiş. Diğeri değil deyince nerden anladın
diye sormuş oda babam hiç yağmurluk giymezki demiş

Delikçi Memet

Yeni evlenen çocuk cinsellik ile alakalı hiç bir bilgisi yoktur,
kız da bir o kadar saf, ilk gece ne yapacaklarını bilmeden oynaşırlar.
Sabah olduğunda babası oğluna sorar ne oldu ne yaptın.?
Oğlu cevap verir valla henüz birşey olmadı, ama çok yakında olur der babasına.
Ertesi gün olur babası yine sorar ne oldu.? Cevap yine aynı bişi olmadı.
Aradan birgün daha geçer, babası yine sorar oğluna ne oldu.
Oğul bu sefer farklı bir cevap verir. Valla bayağı yumuşattım yakında kesin delerim der.
Aradan bu şekilde birkaç gün daha geçer, ama hiç bir değişiklik olmaz sonunda babası
oğluna der. Bak oğlum, bizim köyün altındaki köyde namlı bir adam var namınca ona
delikçi Mehmet derler, istersen onu kimse duymadan çağırıp şu işi hallettirelim yoksa
rezil olucaz elaleme. Oğul tamam der ve babası haber yollar delikçi Mehmete, adam gelir
akşama eve ve derki beni bu gece yeni gelinle yalnız bırakın, sabaha işi bitirmiş olarak
size teslim ederim der, bizim kör cahillerde tamam derler, adam zaten hovardanın önde
gideni namı ile delikçi Mehmet, sabah olur delikçi gelinin işini bitirmiş vaziyette
babaya teslim eder, üstüne üslük yaptığı hizmetin ücretinide alır ve çeker gider. Akşam
olduğunda yeni damatla yeni gelin yalnız kalırlar bu arada gelin işi öğrendi tabi tecrübe
sahibi oldu, nede olsa yeni damada her şeyi neyi nasıl yapacağını gösterir ve sabah
olduğunda babası tekrar sorar ne oldu oğlum tamammı damat cevap verir.

Ya baba tamamda ben göbekten uğraşıyodum delmeye bu adam çok aşağıdan delmiş ya.
Babası cevap verir o pezevenk ananıda ordan delmişti.

Belediye Damgası

Çok mutaasip bir aile çocugu yine kendi gibi mutaasip eline el değmemiş bir kız
bulur ve onunla evlenmeye karar verir, kız da kaşarmı kaşar, yatıp kalkmadığı erkek
kalmamış. Delikanlınin ailesi ne hikmetse tutturmuş kızlık muayenesi yaptıracağız diye,
kız kendinden emin değil ama zoraki kabul etmiş ve kara kara düşünmeye baslamış ben ne
diyeceğim diye. En samimi arkadaşına durumu anlatmış o da "canım bundan kolay ne var, git
kasaba rica et herhangi bir etin üzerindeki zarı soyup sana versin, tanıdık bir doktor var, ona rica ederiz sana bir kızlık zarı yaparız" demiş.
Kız da dediğini aynen yapmış, artık içi rahat muayene olmaya gitmiş. Delikanlı orda,
ailesi orda, doktor "uzan kızım demiş" kız uzanmış, doktor birden kafasını kaldırıp
ordakilere bakmış "allah allah" demiş. Ordakiler "ne oldu" demiş, "bir problem mi var doktor"
Doktor "bir dakika deyip raftan ansiklopedileri indirmiş bakmış bakmış sürekli şaşkın
şaşkın kıza bakıp "allah allah" deyip duruyormuş.
Delikanlı dayanamayıp sormuş "doktor bey yoksa kız değilmi?" Doktor; "kız olmasına kız
ama benim anlayamadığım belediyenin damgasının burda ne işi var?!!!!"
Pilot

Uçak havalandıktan sonra pilot mikrofonu açıp şöyle demiş
"sayın yolcularımız uçağımız havalanmış durumdadır kemerlerinizi
çözebilirsiniz" demiş ve arkasına yaslanmış. ve mikrofonun açık
olduğunu unutan pilot kendi kendini önce bir gerinmiş ve
söylenmeye başlamış "oooohhhh gidim önce bir sıçim ondan
sonrada şu hostese bir yüklim demiş " içrideki yolcular
hepsini duymuş hostes durumu düzeltmek için içeriye koşmaya
çalışırken ayağı takılıp düşmüş yoculardan biri acele etme
bacı adam önce sıçacak yav demiş
Zula

Bir gün bi adam ile kızı,karayoluyla Hakkariden Şırnağa
gidiyorlarmış Arabalarının bagajında da bir sandık dolusu
altın ve mücevher varmış Güle oynaya yollarına devam ederken
birden yollarını teröristler kesmiş Adamı arabadan
indirmişler,kızı da arabanın arkasından dolanarak babasının
yanına gelmiş.Teröristler üstlerini arayıp bişey bulamıyınca
arabayı alıp kaçmışlar. Adam yolun kenarına çökmüş.
-Gittii altınlar! Diye yakınmaya başlamış. Bunu görünce kız:
-Üzülme baba onları aşk üçgenime sakladım demiş.
Adam bunu duyunca iyice kendini yerden yere atıp:
-Tüüh,tüh!Anan da gelseydi,arabayı da kurtarırdık demiş.
Dolmakalem

Adamın birinin daldan dala gezerken cinsel organı kırılmış.
Doktora gitmiş doktor adama her akşam yatmazdan önce on onbeş
dakika cinsel organını bir bardak süte bandırmasını istemiş
adam eve gelip yatma vakti geldiğinde banyo ya girip doktorun
dediklerini uygulamaya başlamış tabi karısı içerde bekliyor
ve kocasına seslenmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kadın
sabırsızlanıp dalıvermiş banyoya kadın şaşırarak,
- Ay kocacığım kırk yıl düşünsem bunun bir dolma kalem
gibi doldurulduğu aklıma gelmezdi...

Telkin

Kadının başı çok ağrıyormuş. Demişler ki bir psikiatrist var.
Harika tedavi ediyor. Neyse, gitmiş doktora, akşam eve gelince
kocası sormuş
- "Ne oldu" diye.
- "Valla, bana telkin önerdi, bir yere oturup kafamı iki elimin
arasına alıp sallana sallana 'bu kafa benim değil, bu kafa benim
değil' diye tekrarlayacakmışım." Kadın 3-4 gün bu işe devam etmiş
ve başağrıları tamamı ile geçmiş. Ancak bu sırada kocasında bir
sorun baslamış. Adamda tık yok. Geceleri sırtını dönüp yatıyor.
İlişki milişki hak getire. Sonunda kadının da ısrarı ile adam da
aynı doktora gitmiş. Akşam eve gelince kadın ne oldu demiş. Adam
- "Bırak yaa demiş, bana da telkin önerdi ama ben öyle saçma
şeyleri yapmam" demiş, demiş ama o günden sonra adam olmuş bir
canavar. Eve gelince kadını hemen yakalayıp yatağa atıyor.
Durum felaket. Neyse herkes çok memnun ama kadın da bu işin
nasıl olduğunu merak ediyor. Bir gün kadın eve gelmiş. Adam
- "Hadi karıcığım demiş, sen hemen yatağa gir, ben bi banyoya
gidip geleyim" demiş. Kadın gizlice adamı takip etmiş.
Ne görsün. Adam banyoda klozete oturmuş, kafasını iki elinin
arasına almış sallanıyor.
- "Bu karı benim değil, bu karı benim değil"
Aptallık

Bir Alman, bir ingiliz, bir Laz barda oturmuş bir yandan
içip, bir yandan karılarının aptallığı konusunda sohbet
ediyorlarmış. Alman demiş ki: "Benim karım Helga o kadar
aptal ki geçen gün ucuzluk var diye marketten 300 Mark'lik
et almış, halbuki bir buzdolabımız bile yok!" İngiliz gülmüş:
O da birşey mi?" demis, "Benim karım Elizabeth daha da aptal.
Babası çok zengindir, geçen hafta kendisine 6000 Pound'a araba
aldırdı, ama kullanmayı bilmez." Laz atlamış. "Ula uşaklar,
siz ne diyorsunuz" demiş, "Benim karım Fadime hepsinden aptal.
Bodrum'a iki haftalık tatile gidiyor. Dün bavulunu yaparken
gördüm, 400 tane prezarvatif almış, halbuki çükü bile yok!"

Yanlış ada

Delikanlı olgunca bir arkadaşına yalvarıyor - abi nolursun
zamparalık nasıl yapılır bana da öğret. Bak oğlum diyor diğeri.
Akşam en son kalkan ada vapuruna bineceksin, heybeliada da
ineceksin, orada eşini bekleyen birçok kadın görürsün, kocası
gelenler birlikte giderler, kocası vapurdan çıkmayan birini
gözüne kestirir beraber yemeğe gitmeyi teklif edersin. Eh ondan
sonrası sana kalmış.
Delikanlı o gün son ada vapuruna binmiş vapurdaki sallantıdan
uyuya kalmış, birde gözlerini açmış ki heybeliadayı geçip
büyükadaya gelmişler. Olsun ada değilmi birşey farketmez
deyip vapurdan inmiş. Gerçekten birkaç kadının kocası gelmemiş.
bizimki yaradana sığınıp birine yemeğe beraber çıkmalarını
teklif etmiş. Kadın da
-Burası küçük bir yerdir herkes birbirini tanır buyüzden evime
gidelim demiş. Bunlar yemekten sonra gerekli işleme başlamışlar
on dakika sonra kapı paldır küldür açılmış ve kadının kocası
girmiş.
- Karıcım geç kalınca bir motor tuttum geldim ve ben gelmeyince
bana yapacağın bumuydu.
Bu arada bizimkine dönmüş
- Ulan sana Heybeliada dedik, hergele, Büyükada değil.
Daire

Bir gün adamın biri tele kızın birisi ile beş yüz dolara anlaşırlar.
Ve geceyi beraber geçirirler. Ancak sabah olup sıra parayı
ödemeye gelince, adam cebinde yeteri kadar para olmadığını anlar.
Tele kıza parası olmadığını, işyerine vardıktan sonra parayı
zarfla göndereceğini söyler. Kız da kabul eder. Adam zarfın
üzerine daire kirası yazacağını söyler. Adam işyerine vardıktan
sonra parayı hazırlarken aslında gecenin o kadar da iyi geçmediğini,
beklediği kadarda eğlenmediğini düşünür. Ve kadına beşyüz dolar
yerine ikiyüzelli dolar göndermeye karar verir. Zarfın üzerine
daire kirası olduğunu belirttikten sonra içine de şöyle bir not
iliştirir.
-Hanımefendi size beşyüz yerine ikiyüzelli dolar yolluyorum.
Çünkü ben; Dairenizin daha önce hiç kullanılmamış oldugunu
düşünmüştüm, ve dairenizin daha küçük olduğunu sanıyordum...
Ayrıca dairenizin ısıtma sistemini de hiç beğenmedim.
Daha sıcak olmasını bekliyordum" der. Ve zarfı kurye ile yollar.
Kadın zarfı açtığında paranın eksik olduğunu ve yanına bir not
iliştirilmiş olduğunu görür. Notu okuduğunda hemen cevap olarak
şunu yazar.
-Beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce kullanılmamış
olabileceğini nasil düşünürsünüz,
-Aslında daire hiç de büyük değil. Sizin dairenin içini
dolduracak kadar eşyanız olmadığı için size büyük gözükmüş olabilir.
Ayrıca ısıtma sistemi de iyidir ancak siz ateşlemeyi
beceremediyseniz ben ne yapabilirim.

İdeal Boğa

Bir adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik
hayvanlarının bulunduğu bölüme gelmişler ve bir çitin
önünde durmuşlar. Çitin üstündeyse "Bu boğa geçen sene
tam 50 kez çiftleşti." yazıyormuş. Kadın bunu okuduktan
sonra kocasına dönerek "Bu boğadan öğrenecek şeylerin olmalı
" demiş. Adamın siniri bozulmuş ama ses çıkarmamış.
Bir başka çite gelmişler ve "Bu boğa geçen sene 100 kez
çiftleşti!". Kadın kocasına dönerek "Deminkini boşver
asıl bunu örnek almalısın kendine" demiş. Adam yine sesini
çıkarmamış. Bir sonraki çitte ise "Bu boğa geçen sene tam 365
kere çiftleşti !!!". Kadın kocasına dönerek "Çüşş!!!
Bir yıl boyunca hergün çiftleşmiş. Asıl bu boğayı kendine
idol olarak seçmelisin!" demiş. Adam artık dayanamamış ve
"Peki karıcım ama bi sor bakalım, arkadaş hep aynı inekle mi
çiftleşmiş?"

Beyaz Ayı

8 - 9 yaşlarında bir çocuk var, bu çocuğun en sevdiği şey yatak
odasındaki dolaba girip oyuncak beyaz ayısı ile oynamak.
Yalnız bu duruma annesi cok kızıyormuş çünkü kocası yokken
sevgilisini eve getiriyormuş.
Yine bir gün annesi sevgilisi ile dışarıda iş üzerindeyken
çocuk dolapta beyaz ayısı ile oynuyormuş... Bu sırada kadının
kocası gelmiş kapı çalınmış, kadın panik ile adamı dolaba sokmuş..

Bu sefer kocasıyla dışarda sevişmeye başlamışlar.
Bu sırada içerde çocuk ve adam karşı karşıya oturuyorlar..
bir süre sonra
* Amca,
* Efendim? * Benim bi beyaz ayım var..
* Eee.?
* Sen onu alıcaksın
* çocuğum ben koca adamım ne yapıyım ayıyı?
* yok yok alıcaksın.. * Almıcam ulan
* Alıcaksın, yoksa çıkar babama söylerim
* Peki peki sus... ne kadar ?
* $50
* Hadi lan .. ben $50 vermem ona
* Peki bende çıkar babama söylerim...
* peki peki ... al şunu ..
aradan bi süre geçmiş..
* Amca
* ne var?
* ayımı geri ver..
* hadi lan ben ona $50 saydım..
* vericeksin, yoksa çıkar babama söylerim..
* peki lan velet al sus şunu..
biraz sonra
* Amca..
* ne var
* benim beyaz ayı varya...
* eee ..?
* sen onu geri alıcaksın $100
* Hmmppf !
Bu böyle sabaha kadar devam etmiş.. çocuk adamın cebindeki
tüm parayı almış. Ertesi gün gitmiş... Paralarla kendisine
bir bisiklet almış.. Eve dönmüş annesi bisikleti görmüş
*bunu nerden buldun? demiş O da
*yerde para buldum onunla aldim demiş..
Annesi
*Olmaz çocuğum sen günah işlemişsin, git bisikleti geri ver,
parayı geri al .. sonra o parayı kiliseye bağşsla..
gitmişkende parayy nasyl bulduğunu anlat ve günah çıkar demiş...
Çocuk istemeye istemeye gitmiş, bisikleti geri vermiş,
parayı almış.. sonra parayı kiliseye bağışlamış ve günah
çıkarma odasına girmiş...
Rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş *Buyur çocuğum
* Rahip amca benim bi beyaz ayım var
Rahipten gelen cevap:
*S..tirrrrr gitt laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan..!!
Bizi izler misiniz?

Yetmişlerinde bir çift.. Doktora gelmişler..
"Doktor" demişler.. "Sevişirken bizi izler misiniz?
" Doktor şaşkın bakmış.. Demek bir sorunları var.
Tıp adamı olarak yardım etmek zorunda..
"Peki" demiş.. Çift yatağa uzanmış.. Doktor izlemiş
ve teşhisini bildirmiş:
"İkiniz de gayet sağlıklısınız. Sevişmeniz fevkalade..
Merak edecek birşey yok.. Viziteniz 32 dolar. Bu da faturanız.."
Ertesi hafta çift gene gelmiş doktora.. "Sevişirken bizi izle
" diye..
Gene izlemiş doktor.. Gene sorun yok. Gene vizite 32 dolar.
Her hafta çift randevu alıyor, geliyor, sevişiyor, parayı ödüyor,
çıkıp gidiyor.
Bir türlü birşey bulamayan doktor sonunda dayanamamış..
"Bana biraz yardımcı olun. Sıkıntınız ne, söyleyin.."
Adam cevap vermiş:
"Herhangi bir sıkıntımız yok. Birşey bulmanızı da istemiyoruz.
Bu kadın evli.. Onun evine gidemiyoruz. Ben de evliyim..
Benim evime de gidemiyoruz. Hilton geceye 78 dolar istiyor..
Sheraton 82 dolar.. Buraya ise sadece 32 dolar ödüyoruz.
Onun 28 dolarını da sigortamız fatura karşılığı
'Doktor muayenehanesinde ziyaret' fonundan geri ödüyor!.."
İzah meselesi

On yıldır evlilermiş.. Ama gerdek gecelerinden başlayarak,
adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş..
Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış,
bir kerecik olsun,ışıklari yakıp sevişmek için ama adam
hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta
sevişeceğiz.." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için
yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgecmiş. Kocası on yıl
sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmis ama sadece yalvarmaktan..
Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı,
en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın bas ucundaki gece
lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de görsün.. Kocasının
beline, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
"Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış.. "Bunca yıldır,
bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile..
Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.."
Adam çok ama çok soğukkanlı yanıt vermiş..
"Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana..
Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu izah et, bakalım!.."

Yeter be

Adamın biri bir aydır tatilde yalnız başına bıraktığı karısını
hafta sonu nedeniyle ziyarete gitmişti. Karısı kendisini garda
karşılayıp boynuna atladı.
- “Ah sevgilim, bilsen seni ne kadar özlemişim...
gelmene öyle mutlu oldum ki.”.
Akşam yemekten sonra karıkoca oteldeki odalarına
çekildiler. Kapıyı kapatır kapatmaz öpüşüp koklaşmaya,
tatlı sözler mırıldanmaya başladılar.
Fakat tam bu sırada komsu odadan bir tekme duvara indi.
Ardından öfkeli bir ses gürledi:
- “ Yeter yahu... Her geceki gibi gene başlamayın...
bırakın da hiç olmazsa bu gece uyuyalım...

50 dolar

Vietnam savaşının en kritik günleriydi.
Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken
itirafta bulunacağı tuttu: - “ sevgilim, buradaki kadınlar
yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara
daha önce hiç rastlamadım.” Kısa süre sonra eşinden şöyle bir
cevap geldi: - “ sevgilim,sakın onlara 50 dolardan fazla para
verme,ben burada ancak o kadar alabiliyorum.”   alıntı