*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: HAK-İŞ 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Programı  (Okunma sayısı 627 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
HAK-İŞ 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Programı
« : Aralık 06, 2016, 04:16:50 ÖÖ »
HAK-İŞ 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Programı



HAK-İŞ ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Barcelo Altınel Ankara Hotel'de bir panel düzenledi. Çok sayıda vatandaş ve engellinin katıldığı programda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında engelli istihdamında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, engellilerle birlikte yaşama kültürü nedir ve nasıl olmalıdır konuları konuşuldu.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Arslan, "HAK-İŞ olarak 15 Temmuz sonrasında aldığımız bir kararla tüm toplantılarımızda, programlarımızda 15 Temmuz'u anmamız gerektiğine karar verdik. Öncelikle kaybettiğimiz şehitlerimize rahmet diliyorum. HAK-İŞ ailesi olarak da 15 Temmuz'da en ön safta yer almanın gururunu yaşıyoruz. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her alanında, meydanlarında HAK-İŞ olarak soylu bir direnişin öncüleri olduk. Şehitlerimiz, gazilerimiz ve şehit ve gazi olmak isteyen insanlarımız var. Bütün bunlar bu ülkenin nasıl sağlam temeller üzerinde oturduğunu, kolay teslim alınamayacağını bize gösteren olaylardır. Konfederasyonumuzdan 3 arkadaşımızı TÜRKSAT'ı hainlere teslim etmemek için direnen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşimizi şehit verdik. Celalettin İbiş Genelkurmay Başkanımızı esaretten kurtarmak için samimiyetle ellerinde sadece Türk bayraklarıyla beraber Genelkurmay Karargahı içinde arkasından keskin nişancı kurşunuyla şehit edildi. 248 şehit bizim şehidimiz. Bütün şehitlerimiz bizim için önemli. Bizlerinde bunları hatırlatması gerekiyor. 15 Temmuz'u unutursak bilin ki yeni 15 Temmuzlar karşımıza çıkar. Bu yüzden 15 Temmuz'u unutmamalı, unutturmamalıyız. Yapılan ihanetlerin bedelleri ödense de unutmamalıyız. Çünkü bu hainler, bu ihanet şebekeleri ne yazık ki faaliyetlerine devam ediyorlar. Ayağımız tökezlediği gün, dayanışmamız zayıfladığı gün başımıza yeni bazı musibetlerin geleceğini unutmayalım. Onun için HAK-İŞ olarak özellikle Yenikapı ruhunun altını çiziyoruz. Bizler de bu anlamda yapılan mücadeleye katkı sağlamak anlamında bunları söylüyoruz. Başımıza yeni musibetlerin geleceğini unutmayalım" ifadelerini kullandı.

Toplantının konusunun 15 Temmuz olmadığını ama özet olarak paylaşmak istediğini ifade eden Arslan, "Biz bir engelli kuruluşu değiliz ama bir sivil toplum kuruluşu olarak ne yapabiliriz, bizim sorumluluklarımız nerede başlar, kendi konumuzu doğru yerde tanımlamamız gerekiyor ve ona göre çalışmalarımızı yürütmemiz gerekiyor. HAK-İŞ olarak temel bir yaklaşım getiriyoruz inşallah, engellilerle ilgili eylem planımızı hazırlıyoruz. Bu bizim için çok önemli. Konfederasyonumuzu bu konuda bağlayıcı bir strateji belgesi oluşturma çalışması içindeyiz. Bu strateji belgesi bize sorumluluklar yüklüyor. Engelli konusu bir zihniyet meselesi, aslında engelli olmayanların sorunu, engelliler sorunu. Bu nedenle engellilerle birlikte oturup konuşmak, sorunlarını paylaşmak, tanışmak gerek. Engelli olmayan kesimin yardımına ihtiyacımız var. Biz 2007'de sanırım Engelli Komitesi'ni kurduk fakat engellilerin sendikamıza ulaşımını düşünmemişiz, binanın asansörü, merdivenleri engelliler düşünülerek yapılmamış. Bu da bizim engelliler konusunda ne kadar acemi olduğumuzu gösterdi. Sendikamızda tadilat projesiyle engellilerimizin binaya girmesini sağlayacak düzenlemeler yaptık, yıktık, döktük. Çok şükür bugün hangi engelli vatandaşımız olursa olsun binamızın en üst katına dahil rahatlıkla girebiliyor. Bu bizim bir sorumluluğumuzdur. Bu toplantının bir amacı da empati yapmaktır. Engelli arkadaşlarımızı iş hayatına kazandıracağız, kamuda istihdam edilmesini talep ederken kendimiz de engellileri sendikalarda istihdam etmemiz gerekiyor. Biz bir mesaj vermeye çalışıyoruz, evet bu arkadaşlar da bu işi yapabilir" şeklinde konuştu.

"Sen benim Cumhurbaşkanıma kurşun sıkamazsın dediler"

HAK-İŞ'in engelliler konusunda her zaman kendilerine destek olup, yanlarında yer aldığını vurgulayan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Yusuf Çelebi ise, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü nasıl kutlarız diye düşündük ve bu konuyu HAK-İŞ Genel Başkanına götürdük. Benim için de başkan önemlidir, kendisi her zaman dezavantajlı gruplar tarafında yer almıştır. Dezavantajlı grupların derdini kendine dert etmiştir. Bana, 'Biz engellilerin kutlanacak bir günü var mı? Onların derdiyle dertlenmek bizim günümüz olur, kutlamak değil. Kutlamak ne zaman ki onların dertlerinin tümünü çözersek o zaman davul zurnayla kutlarız' dedi. Engellilik sorunu bütün toplumların sorunu ve sorumluluğudur. Engellilik evrensel bir olgudur, kimin ne zaman ne olacağı kimse tarafından bilinmez. Bakınız İngiltere'nin Eğitim ve Çalışma Bakanı engelliydi, İsveç'in bakanı engelliydi. Biz engelliler ne istiyoruz, biz Mecliste milletvekili sayısının fazla olmasını istiyoruz, biz bakan, savcı, hakim istiyoruz. Fırsat verildiği taktirde olabileceğini de biliyoruz. 15 Temmuz'da FETÖ'cüler yola çıktığı zaman benim engelli kardeşlerim ne yaptılar biliyor musunuz, bastonunu aldı, koltuk değneğini aldı, tekerlekli sandalyesini aldı, işitme engelli kardeşim o bombaların sesini duymadan gitti o tankların altına kendini attı. Sen demokrasime kurşun sıkamazsın, vatanıma el koyamazsın, Cumhurbaşkanıma kurşun sıkamazsın, biz buradayız ülkemizi kimseye teslim etmeyiz dediler" şeklinde konuştu.

HAK-İŞ ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Barcelo Altınel Ankara Hotel'de bir panel düzenledi. Çok sayıda vatandaş ve engellinin katıldığı programda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında engelli istihdamında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, engellilerle birlikte yaşama kültürü nedir ve nasıl olmalıdır konuları konuşuldu.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Arslan, "HAK-İŞ olarak 15 Temmuz sonrasında aldığımız bir kararla tüm toplantılarımızda, programlarımızda 15 Temmuz'u anmamız gerektiğine karar verdik. Öncelikle kaybettiğimiz şehitlerimize rahmet diliyorum. HAK-İŞ ailesi olarak da 15 Temmuz'da en ön safta yer almanın gururunu yaşıyoruz. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her alanında, meydanlarında HAK-İŞ olarak soylu bir direnişin öncüleri olduk. Şehitlerimiz, gazilerimiz ve şehit ve gazi olmak isteyen insanlarımız var. Bütün bunlar bu ülkenin nasıl sağlam temeller üzerinde oturduğunu, kolay teslim alınamayacağını bize gösteren olaylardır. Konfederasyonumuzdan 3 arkadaşımızı TÜRKSAT'ı hainlere teslim etmemek için direnen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşimizi şehit verdik. Celalettin İbiş Genelkurmay Başkanımızı esaretten kurtarmak için samimiyetle ellerinde sadece Türk bayraklarıyla beraber Genelkurmay Karargahı içinde arkasından keskin nişancı kurşunuyla şehit edildi. 248 şehit bizim şehidimiz. Bütün şehitlerimiz bizim için önemli. Bizlerinde bunları hatırlatması gerekiyor. 15 Temmuz'u unutursak bilin ki yeni 15 Temmuzlar karşımıza çıkar. Bu yüzden 15 Temmuz'u unutmamalı, unutturmamalıyız. Yapılan ihanetlerin bedelleri ödense de unutmamalıyız. Çünkü bu hainler, bu ihanet şebekeleri ne yazık ki faaliyetlerine devam ediyorlar. Ayağımız tökezlediği gün, dayanışmamız zayıfladığı gün başımıza yeni bazı musibetlerin geleceğini unutmayalım. Onun için HAK-İŞ olarak özellikle Yenikapı ruhunun altını çiziyoruz. Bizler de bu anlamda yapılan mücadeleye katkı sağlamak anlamında bunları söylüyoruz. Başımıza yeni musibetlerin geleceğini unutmayalım" ifadelerini kullandı.

Toplantının konusunun 15 Temmuz olmadığını ama özet olarak paylaşmak istediğini ifade eden Arslan, "Biz bir engelli kuruluşu değiliz ama bir sivil toplum kuruluşu olarak ne yapabiliriz, bizim sorumluluklarımız nerede başlar, kendi konumuzu doğru yerde tanımlamamız gerekiyor ve ona göre çalışmalarımızı yürütmemiz gerekiyor. HAK-İŞ olarak temel bir yaklaşım getiriyoruz inşallah, engellilerle ilgili eylem planımızı hazırlıyoruz. Bu bizim için çok önemli. Konfederasyonumuzu bu konuda bağlayıcı bir strateji belgesi oluşturma çalışması içindeyiz. Bu strateji belgesi bize sorumluluklar yüklüyor. Engelli konusu bir zihniyet meselesi, aslında engelli olmayanların sorunu, engelliler sorunu. Bu nedenle engellilerle birlikte oturup konuşmak, sorunlarını paylaşmak, tanışmak gerek. Engelli olmayan kesimin yardımına ihtiyacımız var. Biz 2007'de sanırım Engelli Komitesi'ni kurduk fakat engellilerin sendikamıza ulaşımını düşünmemişiz, binanın asansörü, merdivenleri engelliler düşünülerek yapılmamış. Bu da bizim engelliler konusunda ne kadar acemi olduğumuzu gösterdi. Sendikamızda tadilat projesiyle engellilerimizin binaya girmesini sağlayacak düzenlemeler yaptık, yıktık, döktük. Çok şükür bugün hangi engelli vatandaşımız olursa olsun binamızın en üst katına dahil rahatlıkla girebiliyor. Bu bizim bir sorumluluğumuzdur. Bu toplantının bir amacı da empati yapmaktır. Engelli arkadaşlarımızı iş hayatına kazandıracağız, kamuda istihdam edilmesini talep ederken kendimiz de engellileri sendikalarda istihdam etmemiz gerekiyor. Biz bir mesaj vermeye çalışıyoruz, evet bu arkadaşlar da bu işi yapabilir" şeklinde konuştu.

"Sen benim Cumhurbaşkanıma kurşun sıkamazsın dediler"

HAK-İŞ'in engelliler konusunda her zaman kendilerine destek olup, yanlarında yer aldığını vurgulayan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Yusuf Çelebi ise, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü nasıl kutlarız diye düşündük ve bu konuyu HAK-İŞ Genel Başkanına götürdük. Benim için de başkan önemlidir, kendisi her zaman dezavantajlı gruplar tarafında yer almıştır. Dezavantajlı grupların derdini kendine dert etmiştir. Bana, 'Biz engellilerin kutlanacak bir günü var mı? Onların derdiyle dertlenmek bizim günümüz olur, kutlamak değil. Kutlamak ne zaman ki onların dertlerinin tümünü çözersek o zaman davul zurnayla kutlarız' dedi. Engellilik sorunu bütün toplumların sorunu ve sorumluluğudur. Engellilik evrensel bir olgudur, kimin ne zaman ne olacağı kimse tarafından bilinmez. Bakınız İngiltere'nin Eğitim ve Çalışma Bakanı engelliydi, İsveç'in bakanı engelliydi. Biz engelliler ne istiyoruz, biz Mecliste milletvekili sayısının fazla olmasını istiyoruz, biz bakan, savcı, hakim istiyoruz. Fırsat verildiği taktirde olabileceğini de biliyoruz. 15 Temmuz'da FETÖ'cüler yola çıktığı zaman benim engelli kardeşlerim ne yaptılar biliyor musunuz, bastonunu aldı, koltuk değneğini aldı, tekerlekli sandalyesini aldı, işitme engelli kardeşim o bombaların sesini duymadan gitti o tankların altına kendini attı. Sen demokrasime kurşun sıkamazsın, vatanıma el koyamazsın, Cumhurbaşkanıma kurşun sıkamazsın, biz buradayız ülkemizi kimseye teslim etmeyiz dediler" şeklinde konuştu.

01.12.2016 – İHA