*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Spor Bakanı Çağatay Kılıç: Darbe Spora ‘Engel’ Olamadı  (Okunma sayısı 693 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Spor Bakanı Çağatay Kılıç: Darbe Spora ‘Engel’ Olamadı



Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Fethullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı, milletin gücünü arkalarında hissettiklerini belirtirken, "Bu terör örgütü ile büyük bir mücadele içerisindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda biz bu yolda hiçbir şekilde bu konuda taviz vermeden yürüyeceğiz" dedi.

Bir haber kanalının canlı yayınına konuk olan Bakan Çağatay Kılıç darbe girişiminden sonra sıcak gelişmelerin devam ettiğine dikkat çekerek, "Bugün kritik kararların alınacağı YAŞ toplantısı başladı. YAŞ toplantısı Çankaya Köşkünde yapılıyor. İlk defa siviller askerleri Çankaya Köşkü'nde misafir ediyorlar. Öncelikle alınacak YAŞ Kararları ve dünkü resmi gazetede yayımlanan kararlardan başlamak lazım. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminden sonra, hatta bunu en yakından yaşayan TRT olmuştur. Yapılması ve atılması gereken adımların kararlılıkla atılması gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapmış olduğumuz bakanlar kurulu toplantısından sonra da açıklandığı gibi, Türkiye'deki bu FETÖ terör örgütünün devletin içine sızmış olan unsurlarının tüm kurumlarımızdan ayıklanacağını ve milletimizin, devletimizin, demokrasimizin, cumhuriyetimizin, milli irademizin geleceği ile alakalı olarak hiçbir olumsuzlukla karşılaşmamamız için her türlü önlemin alınacağını dile getirilmiştir. Dünkü alınan Kanun Hükmündeki Kararname'de yer alan hususlar ve alınan OHAL kararı, Sayın Başbakanımızın da belirtmiş olduğu gibi, devletin millete değil, devletin kendi için OHAL ilan etmiştir. Burada neyi kastetmiştir Sayın Başbakanımız? Devletin içine sızmış ve yuvalanmış olan, kendini bir şekilde gizleyip devletine, milletine ihanet etmek için bulunan bu terör şebekesinin ayıklanmasını kastetmişlerdir. Bu bağlamda dün, daha YAŞ Toplantısı başlamadan önce Kanun Hükmünde Kararname ile TSK'dan çürükleri ayırma kararı çıkmıştır" şeklinde konuştu.

FETÖ terör örgütüne destek veren, yataklık eden ve bu örgüt ile işbirliği içerisinde olan TSK personeli olarak görmediğim terör örgütü üyelerine tavsiye kararı alındığını söyleyen Kılıç, "Bugün Çankaya Köşkü'nde yer alan Başbakanlıkta, Sayın Başbakanımızın başkanlığında sivil otoritenin mekanında yapılan Yüksek Askeri Şura'ya ev sahipliği yapılmaktadır. Komuta kademesi ile alakalı olan kararları, sivil ve askeri erkan beraberce alacaklardır. Milletimize ve memleketimize hayırlı olması temennisinde bulunuyorum. Bizim ordumuz ve emniyet güçlerimiz, FETÖ terör örgütünden daha kuvvetlidir. Bu terör örgütü ile büyük bir mücadele içerisindeyiz. Bu mücadelede milletimizin gücünü arkamızda hissediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda biz bu yolda hiçbir şekilde bu konuda taviz vermeden yürüyeceğiz. Yapılan iyi incelemeler, değerlendirmeler ve hukuk kuralları çerçevesinde hareket edilecektir" ifadelerini kullandı.

"Darbe girişiminden sonra internette, FETÖ terör örgütünün elebaşının yaptığı bir takım açıklamaları gördüm" diyen Kılıç şunları kaydetti:

"Her şeyi itiraf etmiştir. Haberim yok diye inkar ettiği esnada bile, haberinin olduğunu bile itiraf ediyor. Her şey ortadadır. Bunu kamufle etmenin hiçbir anlamı yoktur. Bazı yerlere Batı'nın yanındayız ve bizi vermeyin diye yazılar yazmış. Her şeyin ortada olduğu bir süreç yaşıyoruz. Burada milletimizin duruşu ve bu anlamda ortaya konan birlik - beraberliğin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Siyasi parti liderlerimizin ve bütün milletvekillerinin TBMM'de o akşam ortaya koydukları duruş ve Darbeleri Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin yapılan görüşmelerdeki konuşmalarda gördük ki, iyi bir birliktelik, beraberlik söz konusudur"B

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın siyasi parti liderleri ile görüştüğünü kaydeden Kılıç, "Bu ivme ve birliktelik, beraberlik ile Cumhuriyetimizin 100'ncü yılı, 2 bin 53 ve 2 bin 71 hedeflerine doğru yürüyüşümüzü en kuvvetli şekilde ve kararlılıkla gerçekleştireceğiz" dedi.

"Gelen en ufak şey değerlendirmeye alınıyor"

Terör örgütüne üye olan, onunla iş birliği halinde olanlarla ilgili bir çalışmaları olduğunu belirten Kılıç, 15 Temmuz'dan sonrada bilgiler ışığında hızlı bir şekilde tekrar yeniden bir değerlendirme yapılacağının altını çizerek, "Bunun aslında farklı bir şey olduğunu söyleyenler olmuştu ama artık resim ortada. Artık bunun tartışmasının olmadığını, bu örgütün silahlı bir örgüt olduğunu gördüler. Bizim zaten 2014'ten itibaren yaptığımız bir çalışma var. Bu terör örgütüne üye olan, onunla iş birliği halinde olanlarla ilgili zaten bir çalışmamız vardı. Ancak 15 Temmuz'dan sonra elimizdeki bilgiler ışığında hızlı bir şekilde tekrar yeniden bir değerlendirme yapıyoruz. Bizim burada hiçbir noktada çekincemiz yok. Kendimize bağlı olan kurumlar; bunların içerisinde görev alanımıza girdiği için spor federasyonları da mevzubahis. Onlarla da görüşme halindeyiz. Futbol federasyonumuzla, diğer federasyonlarla hepsinin başkanlarıyla görüştük. Buradaki incelemeleri hızlı bir şekilde tamamlayıp ondan sonra bununla alakalı atılması gereken adımları tereddütsüz bir şekilde atacağız. Gelen en ufak şey değerlendirmeye alınıyor. Ama bir değerlendirme olacak. Bizim başkanlığımızda olan çalışmalar var, bunlar devam ediyor. Şu ana kadar 300'e yakın kişi açığa alınmış durumda. Bunların ilerdeki daha sonraki adımlarıyla alakalı olan da istihbaratlarla ilgili yapılan çalışmalar. Devlet kurumlarımızın, güvenlik güçlerimizle yaptığımız diğer çalışmalarla beraber, kesin kararları hızlı bir şekilde vereceğiz. Bunlara karşı gösterilecek en ufak müsemma tekrardan 15 Temmuz gecesindeki yaşananları, yaşanmasına yol açabilir. Onun için bunu bileceğiz. Ama biz hakkaniyet ölçüsü içerisinde, adalet içerisinde bunu yağacağız" açıklamasında bulundu.

"Darbenin çığırtkanlığını yapmak da bir suçtur"

Spor camiasında da örgüt üyelerinin etkili olduklarına değinen Kılıç, "Tabii ki basın açıklamalarından, geçmiş dönemlerde özellikle bazı sporcuların bu yapıyla alakalı olarak yakınlıklarını biliyoruz. 17 - 25 Aralık'tan sonra tutundukları tavır da önemli. Çünkü o dönüm noktasından sonra bu terör örgütünün ne olduğunu anlayıp uzaklaşanlar olduğu gibi, halen de durmaya devam edenler de var. Onları da görüyoruz. Tabii ki bununla alakalı olarak şu anda yöneticilik ve sorumluluk pozisyonunda olan kişilerle alakalı olarak yapılan incelemelerde eğer bu örgütle iş birliği olup da ve bu darbe girişimine herhangi bir şekilde destek vermiş olan varsa bununla ilgili yasal işlemler yapılacak ki birisiyle ilgili yapıldı. Bir federasyon başkanının daha önceki sportif anlamdaki hatalarla alakalı olarak incelemeler tamamlanmıştı. Onun işleme konulmasıyla ilgili onayı verdim ama bununla beraber aynı zamanda 15 Temmuz gecesi, 16 Temmuz sabahı bu darbe girişiminde bulunan FETÖ üyelerine destek mahiyetinde atılan mesajlar da dikkatimizden kaçmadı ve bununla alakalı olarak da gerekli hukuki işlemi başlattık. Biliyorsunuz darbeyi desteklemek, darbenin çığırtkanlığını yapmak da darbe girişimi kadar suçtur. Bununla ilgili olarak da biz bu işlemi yaptık. Çünkü sorumluluk makamında olduğunu düşündüğümüz kişilerin ve örnek olması gerek kişilerin bu tip olumsuz davranışların içerisine girmesinin karşısında hukuktaki karşılığı neyse bununla yüzleşmeleri gerektiği noktasında hiçbir tereddüdümüz olmadığından dolayı kendisiyle ilgili olarak da cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk" ifadelerini kullandı.

2011 yılında 3 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen Türk spor tarihindeki şike operasyonuna ilişkin konuşan Kılıç, "Tabii bu adli bir süreç ve emniyetin içerisinde olduğu bir süreç. Oradaki adli idare içerisinde olan yani yargı mensuplarının yaptığı ve emniyet mensuplarının da o zaman için söylüyorum (bugün için söylemiyorum) içerisinde oldukları bir sürecin içerisinden geçilen bir durum. Bununla alakalı olarak zaten adalet bakanlığımız şu anda bütün bu yapıya mensup olduğu ortaya çıkmış olan, yapıyla ilişki içerisinde olduğu düşünülen yargı mensuplarının verdiği kararlar, yaptığı çalışmalar, yaptığı incelemelerle ilgili bir inceleme başlatmıştır. Bu o taraftan yürüyen bir süreç. Aynı zamanda emniyetin içerisinde de daha önce bu yapıyla ilişki içerisinde olan, üyesi olan ve bu tip olaylar içerisinde bulunanlarla ilgili araştırmalar yapılıyor. Tabii ki bir spor kulübümüze karşı yapılmış olduğu iddia edilen ve bu noktada olumsuzluklar yaşandığı düşündüğümüz bu konuyla ilgili spor kulübü olması nedeniyle bizim de takibimiz var. Ama takibimiz yargının ve emniyetin bu noktadaki çalışmalarını en verimli, en hızlı ve doğru bir şekilde incelemesiyle alakalı. Bizim bu noktadaki duruşumuz budur. Tabi ki bir haksızlıkla alakalı bir durum varsa, hangi kulübümüz olursa olsun burada sadece Fenerbahçe Spor Kulübü'nü düşünmememiz gerekiyor, o sürecin içerisinde başka kulüplerle alakalı da ortaya bazı şeyler konmuştu, başka sporcularla, futbolcularla ilgili, spor camiasından olmayan kişilerle ilgili de birtakım iddialar ortaya konmuştu. Bunların hepsiyle alakalı Adalet Bakanlığımızın yapacağı çalışmayla ilgili sonuçlar ortaya çıkınca biz de bunu takip edeceğiz" dedi.

"Cumhurbaşkanımızın şahsında gerçekten kara bir leke olan bir algı operasyonu yürütmeye başladılar"

Avrupa basının Türkiye'ye karşı yaklaşımını değerlendiren Kılıç konuşmasında şunlara yer verdi:

"Özellikle Amerikan basınındaki bazı unsurlar, Avrupa basınındaki birçok unsur, birçok yayın organı 15 Temmuz darbe girişimindeki yaşananlardan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında gerçekten kara bir leke olan bir algı operasyonu yürütmeye başladılar. Bir takım eski askeri mensupların televizyon kanallarına çıkıp yaptıkları açıklamalar, araştırmacı eğitim görevlisi dedikleri kişilerin çıkıp yaptığı konuşmalar. Dün bir tanesine denk geldim. Diyor ki; İyiler kaybetti. Ne demek iyiler kaybetti?"

"Biz ülkemizde demokrasinin, hukukun, insan haklarının ilelebet yaşaması için çalışmalarda bulunuyoruz"

Amerikan televizyon kanallarında darbe girişiminde bulunanlar için "iyiler" şeklinde söylem üretmelerini eleştiren Kılıç, "İyiler bu darbe girişiminde bulunanlar. Bunu Amerikan televizyon kanalında söylüyor. İngiliz televizyon kanalında bunu ima edenler var. Onların lisanından konuşarak şunu söylüyoruz, ortada gerçekler var. Ortada yaşanmışlıklar var. Biz 15 Temmuz gecesi ne yaşadık? Biz bir darbe girişimi yaşadık. Kanlı bir darbe girişimi yaşadık. F-16'lar, helikopterler, sokakta ateş eden, TSK'nın üniformasını giyinmiş, milletine, devletine, kendine ihanet eden bir takım haşhaşilerin, terör örgütü üyelerinin darbe girişimini yaşadık. Siz nasıl çıkıp da iyiler kaybetti diyorsunuz. Sizin iyiden anladığınız terör örgütü üyeleri mi? Resmi devlet açıklamalarında tabii ki bunlara itibar etmek durumundayız. ABD'den de bir açıklama geldi. Biz darbe girişiminin araştırılması noktasındaki bütün çalışmalara sonuna kadar destek vereceğiz dediler. Bu güzel bir açıklama. Avrupa ülkelerinden kimi siyasetçilerden gelen açıklamalar… ama ben şunu söylüyorum. Yapılan kınama açıklamalarında cümlelere 'Ama, fakat' konuyor. O 'Ama, fakat' ne biliyor musunuz? Diyorlar ki, 'Darbe kötüdür, yapılmamalıdır. Demokratik sistem işletilmelidir fakat darbeye karşı yapılan çalışmalarda da demokrasi, hukuk ve insan hakları gözetilmek durumundadır' Gözetmediğimizi mi ima etmek istiyorsunuz, bunu mu düşünüyorsunuz? Darbe girişimi demokrasiye, milli iradeye karşı yapıldı. Meclis bombalandı. Avrupa'daki, Amerika'daki hangi meclis bombalanmış'Darbe girişimi demokrasiye karşı yapıldı. TBMM'de o gün tüm siyasi partilere mensup milletvekilleri oradaydı. Ben onlara buradan tekrar teşekkür ediyorum. Hepsini tekrar kutluyorum. Orada bir duruş ortaya koydular. Nereden gelirse gelsin silahlı bir darbe girişimi karşısında tüm meclisin duracağını açıkça haykırdılar. Bu çok önemliydi. Darbe girişimi hukuka yapıldı neden çünkü sizin hukuktan kaynaklanan ve hukuktan aldığınız bir yetki yok darbe girişimi yaparken. Hukuksuz bir girişimdir. İnsan haklarına karşı bir darbe girişimi yapıldı. 200'ü aşkın insanımız şehit edildi. Binlerce gazimiz, yaralımız var. Bu, kime karşı yapıldı? Bizim insanımıza karşı yapıldı. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bizim şu anda yapmış olduğumuz nedir? Biz ülkemizde demokrasiyi, hukuku, insan haklarını korumak üzere, bunun ilelebet yaşaması için çalışmalarda bulunuyoruz. Biz bunu yaparken siz neden bize 'Şöyle yapın, böyle yapın' diyorsunuz? Bir tanesi, çok üzüldüm onun öyle bir şey söylemesine çünkü zamanında Türkiye'nin AB süreci içerisindeki en önemli destekçilerinden birisi. Şimdi tehdide varan sözler söylüyor sayın Juncker. Şimdi diyorlar ki AB süreci şöyle sıkıntıya girer, böyle sıkıntıya girer. Ben de kendilerine şunu hatırlatıyorum; Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakere sürecini kim başlattı, müzakere kimin döneminde başladı? Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde başladı. Tabii 53 yıllık bir süreç var. Müzakere süreci, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde başladı. Biz çok hızlı bir çalışmayla Bakanlar Kurulu içerisinde de bununla ilgili bir bakanlık kuruldu. Bir başmüzakereci görevlendirildi. Şu anda Ömer Çelik Bey başmüzakerecimiz. Düşünebiliyor musunuz bir bakanlığın görevi Avrupa Birliği ile ilgili üyelik süreci. Daha bundan başka açık sinyal verilir mi? Bundan daha başka açık bir duruş olur mu? Bütün bunlar yapılırken Avrupalı dostlarımız ne yaptı? Yıllarca Sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi? 'Siyasi engellemeler ile bizi muhatap etmeyin. Ortada olan bir Avrupa Birliği müktesebatı var. Bunun çerçevesinde bütün işlerimizi yapalım. Siyasi nedenlerle bizim önümüzü tıkamayın. Bunu yapmayın' dedi. Ama bazı ülkeler sadece siyasi düşünceler ile Türkiye'nin AB üyelik sürecini yavaşlattı. Şimdi dönüp de ne diyorsunuz? 'Söyle yaparsanız AB süreci şöyle olur böyle olur' bunu deme hakkınız yok. Çünkü siz zamanında gerekli hızı göstermediniz. Bizim çabamızı göstermediniz. Biz AB'ye bir medeniyet projesi olarak Türkiye'nin olması gerektiğini düşündüğümüz değerleri olan noktada baktık. Ama Türkiye'ye karşı farklı noktalarda bakış sergileyenlerin de tarih içerisinde çok ciddi anlamda sorgulanacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 "Avrupa futbol şampiyonası yapılırken Fransa'da OHAL vardı "

"Biz bu yaz neredeydik biliyorsunuz değil mi? Avrupa Futbol Şampiyonası yapıldı. Nerede yapıldı? Fransa'da" diyen Kılıç şunları kaydetti:

"Çokta güzel bir şampiyona oldu. Fransa'da ne vardı Avrupa şampiyonası yaşanırken? Olağanüstü hal vardı. Biz şunu mu söyledik? Orada olağanüstü hal var biz bu şampiyonaya gitmeyelim demedik. Teröre karşı tüm dünya tüm devletler, tüm terörün karşısında duran, özgürlüklerin, insan haklarının yanında olanların buna karşı mücadele etmesi gerekiyor dedik ve bu gerekliliği ortaya koyduk. Şimdi de aynı şekilde tüm demokrasiye, hukuka inananların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve onun seçilmiş hükümeti ile seçilmiş Cumhurbaşkanının, parlamentosunun yanında durma zamanıdır."

Kılıç, "Bölücü terör örgütünün daha önce gösteri yapmasına, çadır kurmasına, sergiler açmasına izin verdiler. Ondan sonra AB parlamentosu başkanı Sayın Schulz çıkmış bir şeyler söylüyor. Ben sayın Schulz'a buradan çok kez seslendim. Yanındakiler herhalde ona bilgi vermiyor. Türkiye'de ne olup bittiğini takip etmediği için bilmiyor. Onun için ne olup bittiğini bilmeden konuştuğunu düşünüyorum. Siz önce kendi kurumlarınızın içerisinde, kendi demokrasinizin ortaya koymuş olduğu yanlışları düzeltin. Bir terör örgütünün AB'nin kalbi olan Brüksel'de çadır açması, flama diye bir bez parçasını sallanması, AB kurumları içersinde terör örgütünün sergi açmasının izin verilmesi samimiyetlerinin sorgulanması anlamındadır. Türkiye'de yaşanmış olan bu darbe girişimine karşı milletimizin, devletimizin, Cumhurbaşkanımızın duruşunu sorgulama anlamına sahip değilsiniz" diye konuştu.

"O gece birçok genç kardeşimiz sokaklarda darbe girişimine karşı göğsünü siper etti"

OHAL'in Gençlik Spor Bakanlığı'nın etkinliklerini ve programlarını etkilemediğine vurgu yapan Kılıç, "Dün Fenerbahçe -Monaco ile bir Avrupa maçı oynadı ve hiç bir sorun yaşanmadan noktalandı. Ama gördünüz, hiç bir sıkıntı yaşanmadan o maç İstanbul'da oynandı. Daha önce 28. İstanbul Kıtalar Arası Yüzme Yarışının startını ben verdim. 2 bine yakın sporcu katıldı. Bunun 800 tanesi Türkiye dışından gelen uluslararası misafirlerimizdi. Yine aynı akşam Edirne'de Kırkpınar güreşlerinin finalleri oldu. Darbe girişiminden sonra Samsun'da İşitme Engelliler Şampiyonları devam etti. 2017 İşitme Engeliler olimpiyatları için saat başlattım. Töreninin hiç bir sorun olmadan yaptık. Yine tam darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz günü devam eden Trabzon'da Gymnasiade vardı. Hiç bir sorun yaşanmadı. Bundan sonra da yaşanmayacak. Biz uluslararası ve ulusal müsabakaları zaten hiç bir sıkıntı olmadan yapıyoruz. Bakanlığımızın bazı faaliyetleri bir iki hafta bazı şeyleri erteleme durumumuz oldu. Bunlar küçük şeyler ama devam edecek. Bununla beraber bizim "Tecrübe Konuşuyor "diye bir programımız vardı. Spor dünyasının sanat dünyasının farklı alanlarda öne çıkmış isimler gelip orda işte hayat tecrübelerini paylaşıyorlardı. Bunlara 15 Temmuz gecesi direnen kardeşlerimizin de gelip orada ne yaşadıkları gençlerimizle paylaşmaları konusunda o platformu onlara açacağız. Böylece tüm gençlerimiz neler yaşandığını daha yakın görmelerini sağlayacağız. Gençler demişken gençlerimize de bir teşekkürümüz var. Gerçekten 15 Temmuz gecesi Bazen soruluyordu... Gençliğimiz ülkenin geleceği söz konusu olduğunda gerçekten yeterince ortada çalışıyor mu çaba ortaya koyuyor mu? Çok mu koptular bu işlerden diye. 15 Temmuz gecesi birçok genç kardeşimiz sokaklarda en ön safta bu darbe girişimine karşı göğsünü siper etti. Onların hepsini ve tüm milletimize teşekkür ediyorum. Gençler nerede durduklarını gösterdiler. Tabi aralarda bazı çatlak çıkmıyor mu, çıkıyor. Birileri çıkıp birtakım bir şeyler söylüyor. Bu darbe girişimine tiyatro diyebilecek kadar alçalanlar ve akıl tutulmasına girenler var. Bunların olduğu yerde bir iki tane çatak sesin çıkması olabilir. Bakanlığımızın faaliyetleri, lig faaliyetleri, federasyonlarla görüşmelerimiz hiçbir sıkıntı yok. Onlar normal takvimlerin işletmeye devam ediyorlar. Önümüzdeki hafta Rio'da Olimpiyatlar başlıyor" açıklamasında bulundu.

"Rio'da iki buçuk hafta kalacaktık ama son yaşananlardan sonra uzun süre kalmak mümkün olmayacak"

"Rio'da hem sporcularımızla beraber oraya gidip 2.5 haftaya yakın bir süre kalacaktık ama son yaşananlardan sonra onlarla uzun süre birlikte kalmak mümkün olmayacak. Takvimi bayağı kısaltacağım" diyen Kılıç, "Rio Olimpiyatları açılış töreninde orada olup 1-2 gün kaldıktan sonra döneceğim. Ama sporcularımızı uğurlamadan önce onlarla bir araya gelip sohbet edeceğiz. Çok büyük bir görev üstlenmiş durumdalar. Darbe girişiminden çok yakın bir süre sonra Rio'ya gidiyorlar. 105 kardeşimiz müsabakalarda mücadele edecek. 110 sporcumuz kota aldı, ama uluslararası kurallar gereği 5 sporcumuz start alamayacak. 105 sporcumuz mücadele edecek ama 110 sporcumuz kota aldı. Belli kıtalardaki kotalar, ülkelerin katılma sayıları var. Onların Türkiye'nin ne kadar kuvvetli bir demokrasiye, hukuka ve insan hakları savunuculuğuna orada gösterecekler tüm dünyaya. Ay Yıldızlı bayrağı göğüslerinde taşıyacaklar. İyi olacak diye ümit ediyoruz. İyi hazırlanıyorlar" dedi.

"Uluslararası spor camiasındaki dostlarımız darbe girişimine karşı seçilmiş Türk hükümetinin ve seçilmiş cumhurbaşkanımızın yanında olduklarını dile getirdiler"

Uluslararası spor camiasının içerisinde yer alanların telefon edip, mesaj gönderip Türkiye'deki darbe girişimine karşı seçilmiş olan Türk Hükümetinin ve seçilmiş Cumhurbaşkanımızın yanında olduklarını belirten Kılıç, "Onlara da buradan teşekkür ediyorum. Bu olimpiyatlarda ilkleri de yaşayacağız. Çünkü 21 branşta ilk kez katılıyoruz. Modern Pentatlonda, Tenis ve kano branşlarında ilk kez katılıyoruz. Bunlarla alakalı yapacağımız çok çalışmalar var. Geleceğe dönük çalışmalarımız var. Sporcularımızı, gençlerimizi hazırlayacağımız çalışmalar var. Artık bu konuları da konuşma, normalleşme zamanıdır. Şimdiden 2020 Olimpiyatları için yapılabilecek olan çalışmaların sistematiğini ortaya koyuyoruz. Hazırlıklara da şimdiden başladık" ifadelerini kullandı.

"Beklediğimiz madalyalar var"

Kılıç, "Tabi ki var. Ama sporcu kardeşlerimizi baskı altına almamak için söylemiyorum. Beklediğimiz madalyalar var. İnşallah sporcularımız onları kazanıp ülkemize geri gelecekler" dedi.

"Her şey daha önce planlandığı gibi normal seyrinde işlemeye devam edecek"

Liglerin zamanında başlayıp başlamayacağı sorusu değerlendiren Kılıç, "Her şey daha önce planlandığı gibi normal seyrinde işlemeye devam edecek. Hiçbir değişiklik talebi gelmedi. Sadece bir uluslararası müsabaka ile ilgili tarihi öteleme talebi geldi. Onun dışında kendi liglerimiz ile ilgili hiçbir şey yok" cevabını verdi.

İlerleyen süreç için kulüp başkanları ile görüştüğüne dikkat çeken Kılıç, "Onlarla görüştüm. Onların da bu noktadaki bazı talepleri oldu, bizim bazı konularda onlara destek vermemiz açısından. Çünkü, ulaşılması gereken bazı bilgiler var. Onlarla ilgili olarak birlikte çalışıyoruz. En kısa süre içerisinde bu süreci toparlayacağız, inşallah" diye konuştu.

29.07.2016 - İHA