*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Toplum Ruh Sağlığı Hizmeti: Sosyal İçermeye Doğru Uluslararası Konferansı  (Okunma sayısı 904 defa)

Çevrimdışı kayseriengelliler

  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 7022
Toplum Ruh Sağlığı Hizmeti: Sosyal İçermeye Doğru Uluslararası Konferansı



ile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Engelli Bireyler İçin Hizmetlerin Geliştirilmesi Projesi' kapsamında ‘Toplum Ruh Sağlığı Hizmeti: Sosyal İçermeye Doğru' başlıklı uluslararası konferansın açılışı yapıldı.
 
2-3 Ekim 2013 tarihleri arasında Ankara Rixos Hotel’de gerçekleştirilen ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) teknik desteği ile Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, “Toplum Ruh Sağlığı Hizmeti: Sosyal İçermeye Doğru” başlıklı uluslararası konferansa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr Maria Cristina Profili, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ve birçok davetli katıldı.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bedensel, işitsel, görme ve zihinsel engellilere tek tip bir tedavi yöntemi uygulandığında gerekli başarının elde edilemediğini söyledi.
 
-Tedavi Aile Merkezli olduğu Zaman Güçlenir-
 
Zamanın ruhunu yakalamaları, erişimi ve değişimi yönetmeleri gerektiğini, her bir bireyin huzuru ve barışının toplamına 'toplumsal huzur ve barış' denilebileceğini dile getirerek konuşmasına başlayan Bakan Fatma Şahin, Bireyin huzuru ve barışında fikren, bedenen, zikren, ruhen bütün olması ve kendi içinde senkronize olan kişisel bütünlüğünü tamamlayarak, toplumdaki bütün çalışmaların içinde olması gerektiğine dikkati çekti.
 
Bakan Şahin "Aslında bu bakış toplumdaki ve dünyadaki değişim ve gelişimi bize gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmiş ülkelerde veya az gelişmiş ülkelerin birbiriyle olan farkındalığı tam da bu alanda kendini gösteriyor. Eğer ülke gelişmişse kendi içinde bütün dezavantajlı grupları avantajlı hale dönüştürebiliyorsa toplumun bir parçası yapabiliyorsa o ülkede ekonomik, sosyal, kültürel hayat kalkınmıştır, kendi içinde başarmıştır" diye konuştu.
 
Eğitim, sağlık ve istihdam alanında tüm engelli gruplarının ihtiyacını giderecek gerekli alt yapıyı oluşturmaya çalıştıklarını belirten Şahin, “Özellikle ruh sağlığı ile ilgili kısım en fazla ihtisas isteyen ve en önemli alanlarımızda biri. Ruhsal problemler 90’lı yıllarda sadece psikiyatrların işi olarak bakılıyordu. Sorun varsa kişidendir bu kişinin de topluma zararı olacaktır, kendi içinde tedavi edelim diye bir bakış açısı vardır. Bunun o kişiden olmadığı o kişinin o hale gelmesinin nedenlerini ve sonuçlarının iyi analiz edilmesi, tedavinin aile merkezli olduğu zaman güçlendiği, toplumun içinde yapıldığı zaman çok güçlendiğini görüyoruz. Tıbbi yaklaşımdan çıkıp toplumsal yaklaşımlı bir bakış açısıyla annelerin o değişimi o dönüşümü evlatları üzerinde nasıl değiştiğini nasıl olumlu hale geldiğini gördük. En büyük gücümüz ve ortağımız Sağlık Bakanlığı ve ekibi. Biz de bakanlık olarak yeniden yapılanıyoruz. Bugün toplam 20 milyar dolar içerisindeki toplam mali desteğin yüksek oranını engelli ve yaşlılara kullanıyoruz. 1,2 milyon kişiye ekonomik destek veriyoruz. Yalnızca 400 bin kişiye evde bakım desteği bir asgari ücret destek veriyoruz. Özel rehabilitasyon merkezine götürüyorsa hastasını iki asgari ücret veriyoruz. Devletimizin rehabilitasyon merkezlerinde hiçbir ücret almıyoruz.” diye konuştu.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak sosyal hizmet merkezlerini yaygınlaştırdıklarını belirten Şahin, “Sağlık Bakanımız ile beraber aile hekimlerimizden gelen destekle de buralarda aile destek uzmanlığı sistemini hayata geçiriyoruz. Şuanda bakanlığımızın en önemli çalıştığı projelerden biri bu. Hastalık olmadan, oluşmadan burada gerekli riski yöneterek orada tedbir alıp daha kolay ve daha yönetilebilir bir hala dönüştürmemiz gerekiyor. Çünkü gördüğümüz tecrübede bir aileye mali destek veriyorsunuz. Eğer zihinsel özürlü bir anne varsa, alkolle mücadele eden bir baba varsa o verdiğiniz mali destek onu o yoksulluktan çıkartamıyor. Yaşam kalitesini yükseltemiyor. O yüzden bizim mutlaka aile destek uzmanlarımız ile beraber onları rehabilite etmemiz, sosyal hizmet merkezleri ile toplum merkezlerini sağlık bakanlığının aile hekimliği sistemini koordine etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
 
-Çocuklarımızın Zekası Kadar Ruhsal ve Duygusal Zekası Da Önemli-
 
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise yaptığı konuşmasında, bireyin, çocuğun, ailenin ve toplumun fiziken ve ruhen sağlıklı olabilmesinin birinci öncelikli hale taşınması gerektiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün ve dünya sağlık kamuoyu oluşturucularının önümüzdeki süreçte çok daha fazla sağlıklı birey, sağlıklı aile ve sağlıklı toplumun güçlü konuşulabilmesi için bu alanlara finansal destek verilmesi gerektiğini anlatan Müezzinoğlu, “Anne babalar çocukları için genelde başarılı olmaları veya kendileri için anlamlı olanın peşinde, evladının kendi duygu dünyasına ve kendi beklentisine ait durumlarını ister. 'Doktor olmanı istiyorum', 'mühendis olmanı istiyorum', 'başarılı olmanı istiyorum', 'bana iyi bir karne getirmeni istiyorum', 'bak öbürlerinin karşısında 'filanın kızı, oğlu hadi bakalım ÖSS’de ilk bine girdi.' Peki bu çocuğun ruhen ve fiziken sağlıklı olabilmesi! Anne ve babalar zeka kadar ruhsal ve duygusal zekanın da önemli olduğunu, çocuğun duygusal ve ruhsal zekasının da en az IQ zekası kadar anlamlı ve değerli olduğunu vurgulayarak çocuğu kendi arzumuza göre şekillendirmeye  çalışmak yerine çocuğun kişiliği kendi kabiliyetlerine, kendi duygusal ve ruhsal zekası, akıl zekası ile paralel gelişebilecek desteği versek belki çok daha farklı ve çok daha onur ve gurur duyabileceğimiz çok daha farklı başarıları yakalayan bir evladımız olacak. Ama kendi kalıbımıza soktuğumuz evladımız yarın alkol, sigara, uyuşturucuya kendi içinde barışık olmayan, kendisi ile çatıştığı için ailesi ve toplumla ile çatışan, bu çatışmalardan kurtulabilmek için çaresizlikler içinde yanlışlar yapan bireysel, ruh sağlığını bizim kendi elimizle kendi dinamiklerimizle bozduğumuz üretimler sonrasında bunları nasıl tedavi ederiz, çözümleri nelerdir. Buna bakmalıyız.” açıklamasında bulundu.
 
Konferansta ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (Dsö) Türkiye Temsilcisi Dr. Maria Cristina Profili, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert, Merkez Finans ve İhale Birimi (MFİB) Başkanı Muhsin Altun da birer konuşma yaptı.
 
04.10.2013 - eyh.gov.tr


Anahtar Kelimeler : YALANCI GÜLÜCÜKLERLE MUTLULUK OYUNLARI OYNAMAKTAN EVİN İÇİNDE SUSKUN SUSKUN DOLAŞAN GÖZÜ YAŞLI ANA KAFASINDA CEVAPSIZ SORULARLA ÇARESİZLİK
Diyalizle Yaşam Engelliler Derneği Kayseri

Engelsiz Bir Dünya için  Bizde VARIZ Diyalizle Yaşam Engelliler Derneği Kayseri