*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Kazalar Nedeniyle Her Yıl 30 Bin Yeni Engelli  (Okunma sayısı 1446 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Kazalar Nedeniyle Her Yıl 30 Bin Yeni Engelli
« : Ekim 10, 2013, 12:27:43 ÖS »
Kazalar Nedeniyle Her Yıl 30 Bin Yeni Engelli



Kurban Bayramı öncesi trafik kazalarına karşı seyahate çıkacak vatandaşlara uyarılarda bulunan Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleri’nden Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, kazalar nedeniyle her yıl 30 bin kişinin engelli duruma geldiğini söyledi. Son yıllarda alınan tedbirlerin ölüm vakalarını önlediğine de dikkat çeken Kalyon, yaralılara bilinçsiz müdahalelerin de sorunu büyüttüğünü belirtti.
 
Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, Kurban Bayramı öncesi muhtemel trafik kazalarına karşı vatandaşları uyarıp, teknik bilgiler verdi. Kalyon, “Trafik kazaları, Türkiye’de en önemli sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Bir yılda meydana gelen 500 binden fazla trafik kazasından 110 bini, ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıyor. Bu kazalara bağlı olarak yaklaşık 4 bin kişi ölmekte, 200 binden fazla kişi yaralanmakta, yaralananlardan 30 bin kadarı da engelli duruma gelmekte.” dedi.
 
Son yıllarda araç sayısının artmasına rağmen alınan önlemler sayesinde ölenlerin sayısının aynı düzeyde kaldığını, yaralıların sayısında ise önemli bir artış meydana geldiğini vurgulayan Kalyon, “ Yaralılar içinde en ciddi olanlar beyin ve omurilik hasarlı hastalardır. Ülkemizdeki 150 bin kadar omurilik yaralı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl 10 bin dolayında yeni beyin ve omurilik yaralanması meydana gelmekte, bunun yaklaşık yarısı trafik kazalarından kaynaklanmaktadır. Trafik kazası sonucunda beyin omurilik yaralanması geçirenlerin çoğu genç kişiler olup yüzde 60 kadarı 30 yaşından daha gençtir.” ifadelerini kullandı.
 
Prof. Tunç Alp Kalyon, beyin yaralanmalarında, hasara uğrayan beyin bölgesinin yerine ve büyüklüğüne göre bilinç ve hafıza kaybıyla birlikte felçlerin ortaya çıktığını kaydederek, “Bu tür felçler genellikle vücudun bir yarısında olmakla beraber bazen her iki kol ve bacakta da görülebilir. Omurilik hasarı sonucunda kollarda ve bacaklarda hareket kayıpları ortaya çıkar. Boyun bölgesindeki omuriliğin yaralanmasıyla her iki kol ve bacakta hareket ve duyu kaybı olur, tıp dilinde buna ‘tetrapleji’ adı verilir. Sırt ve bel bölgesindeki omuriliğin hasarında ise her iki bacakta duyu ve hareket kaybı ortaya çıkar, buna da ‘parapleji’ adı verilir. Beyin ve omurilik yaralanmasıyla karşı karşıya kalan bir kişinin durumunu belirleyen iki önemli faktör vardır : a) Yaralanmanın seviyesi , b) Hasarın derecesi. Yaralanma bölgesindeki omurilik tamamen hasara uğramışsa, bu seviyenin altında tam bir duyu ve hareket kaybı görülür. Hasarın seviyesi ne kadar aşağıda ise hareket ve duyu kaybı o kadar az olur .” şeklinde konuştu.
 
‘BİLİNÇSİZCE YAPILAN İLK YARDIM OMURİLİK HASARINA NEDEN OLABİLİYOR’
 
Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, beyin ve omurilik yaralanması geçiren kişiye yapılan ilkyardım ve nakil yöntemlerinin çok önemli olduğunu vurguladı. Kalyon, sözlerine şöyle devam etti: “Pek çok olguda omurilik hasarı bilinçsizce yapılan ilk yardım girişimleri ve hastanın nakli sırasında olmaktadır. Bunu önlemek için, trafik kazası geçiren yaralının araçtan çıkarılması sırasında çok dikkatli olmalı, bel ve boyun aşırı çekilmemeli, bükülmemelidir. Böyle bir durumda yetkili tıbbi yardım gelinceye kadar beklenmeli, solunum yolu açık tutulmalıdır. Sedye yoksa hasta 4-6 kişi tarafından taşınıp düz bir zemin üzerine sırt üstü yatırılmalı, bel ve boyun bölgesi sünger veya havlularla desteklenmelidir. Araçlardaki ilk yardım setinde boyunluk bulundurmalı, bir kaza anında derhal takılmalıdır. Bu hastaların rehabilitasyonu tam donanımlı merkezlerde, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekimlerin gözetiminde yapılmalıdır. Kapsamlı bir rehabilitasyon programında egzersizlerin yanı sıra , havuz tedavisi, ergoterapi, elektrikli uyarımlar ve robotik rehabilitasyon, gerekli hallerde konuşma tedavisi gibi tedavilere yer verilir.
 
'TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜM VE OMURİLİK YARALANMA ORANI KADIN SÜRÜCÜLERDE DAHA FAZLA'
 
Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, trafik kazalarındaki ölüm ve omurilik yaralanması oranı kadın sürücülerde daha fazla olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bunun bir nedeni kadın sürücülerin ani bir tehlike karşısında aşırı tepki vermesidir. Diğer nedeni ise sürücü koltuklarının ve hava yastıklarının yüksekliğinin erkek sürücüler için daha uygun olmasından kaynaklandığı sanılmaktadır. Ancak beyin ve omurilik yaralı hastaların toplam sayıları dikkate alındığında erkeklerin sayısı, kadınlardan 4-5 kat daha fazladır. Bu da, erkek sürücü sayısının daha fazla olmasından kaynaklanan bir durumdur.”
 
Kalyon, insan hayatını tehdit eden her türden hastalık ve kazada olduğu gibi trafik kazalarında da en ucuz ve etkili yöntemlerin koruyucu önlemler olduğunun altını çizerek, “Trafik kazalarının büyük çoğunluğunda insan faktörü önde gelir. Bu bağlamda doğrudan sürücülerle ilgili bir takım önlemlerle trafik kazalarındaki can kayıplarını azaltmak mümkündür. Bunların başında aşırı hız faktörü gelmektedir. Nitekim son yıllarda hız kontrollerinin artması ve alınan önlemler sayesinde ölümcül kazaların oranı azalmıştır. Alkol ve uyuşturucu kontrollerinin artması da kazaları önlemede etkili olmaktadır. Son yıllardaki imal edilen arabalarda emniyet kemeri, kafa desteği ve hava yastığı gibi güvenlik öğelerinin eklenmiş olması , beyin ve omurilik hasarlarını önlemede etkili olmuştur. Ayrıca araba farlarının gece- gündüz sürekli açık tutulmasının kaza olasılığını % 10 kadar azalttığı belirtilmektedir. Özelikle görüş mesafesinin azaldığı durumlarda bu çok etkili bir koruyucu önlemdir. Sürücülerin, trafik kurallarına uymakla hem kendilerinin hem de başkalarının can ve mal güvenliğini sağlayabilecekleri konusunda bilgi ve farkındalığının artmasıyla, bu kayıpları en aza indirmek mümkün olabilecektir.” ifadelerini kullandı. - Cihan


Etiketler : Havuz ve Jimnastik Salonu: Engellilerin fiziksel ve ruhsal gelişimine katkıda bulunabilmek ve spor yapmasına olanak sağlamak amacıyla tasarlanan mekanlar olacaktır.