*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engellilere sağlanan emeklilik avantajları  (Okunma sayısı 2077 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Engellilere sağlanan emeklilik avantajları
« : Ekim 28, 2012, 01:50:30 ÖS »


Ülkemizde 10-16 Mayıs arası Engelliler Haftası olarak kutlanıyor. Geçtiğimiz haftalarda Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) yapıldı.

19 farklı kategoride 60.375 adayın yarıştığı sınav sonucunda 7.000 kişi, devlet memuru olarak görev yapmaya hak kazanacak. İş ve sosyal güvenlik mevzuatında engellilerin istihdamı ve emekliliğine ilişkin düzenleme yer alıyor. Ancak bu düzenlemeler yeterince bilinmediği için hak şartları taşıyan birçok vatandaşımız, bu imkânlardan faydalanamıyor. Ayrıca vergi kanunlarında da engelliler için avantajlar öngörülmüştür. Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, daha önceki yazılarıma bakabilir.

Malulen emekli olanların emeklilikleri

SSK ve Bağ-Kur kapsamındaki engelli sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60'ının, Emekli Sandığı kapsamındaki sigortalılar için ise çalışma gücünün en az yüzde 60'ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği, SGK Sağlık Kurulu'nca tespit edilmesi malullük olarak adlandırılıyor. Bu kişilere malullük aylığı bağlanıyor. Malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının işe girdikten sonra malul olması gerekiyor. İşe girmeden önce malul kalınması halinde ise malullük aylığı bağlanmıyor.

Sigortalının veya işverenin talebi üzerine SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu malullük durumunun tespit edilmesi gerekiyor. Malul sayılabilmek için kişinin, en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1.800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1.800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması ve maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra kurumdan yazılı istekte bulunması şartları aranıyor.

Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunluluğu da bulunuyor. Sigortalılara malullük aylığı bağlanabilmesi için öncelikle sigortalının maluliyet durumunun tespit edilmesi gerekmektedir. Maluliyet durumunun tespiti için sevk işlemi yapılacak sigortalının, sevk talebinde bulunduğu tarihte sigortalılığını sonlandırması şartı gerekmiyor. Sigortalılık devam ederken de sigortalı sevk talebinde bulunabilecek.

İşten ayrılma, işyerini kapatma veya devretme koşulu emeklilik aylığı tahsis talep aşamasında arandığından, sigortalının tahsis emeklilik talebinde bulunmadan önce mutlaka sigortalılığını sonlandırması gerekiyor.

İşe başlamadan önce malul olanların emekliliĞİ

5510 sayılı kanuna tabi sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün yüzde 60'ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı, bu hastalık veya engeli sebebiyle malullük aylığından faydalanamaz. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu sebeple malullük aylığından faydalanamayan sigortalılara, yaşları ne olursa olsun en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3.960 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.

İşe başlamadan önce malul sayılma nedeniyle aylık bağlanma Bağ-Kur'lular yönünden ilk defa getirildiğinden 2008/Ekim ayı başından sonra emeklilik talebinde bulunan sigortalılar için hemen uygulanmaktadır.

Kira gelirlerinde istisna uygulaması

Meclis'e sunulan vergi ve diğer kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarısında kira gelirleri ile ilgili sürpriz bir madde var. Bu madde aynen kanunlaşırsa artık yüksek ücret geliri elde edenler kira gelirlerini beyan ederken istisna tutarını gelirlerinden indiremeyecek. Bilindiği gibi halen kiraya verilen bir konuttan 2012 yılında elde edilen kiranın 3.000 lirası Gelir Vergisi'nden istisna. Buna göre 2012 yılında 3.000 liradan az bir kira geliri elde edilmesi durumunda bu gelir beyan edilmeyecek. Bu tutarı aşan bir kira alınması durumunda ise sadece aşan kısmın beyan edilmesi gerekiyor. Bu istisnadan ticari veya zirai faaliyet dolayısıyla beyanname vermek zorunda olanlar ile serbest meslek erbabı olarak faaliyet gösterenler faydalanamıyor. Meclis'e sunulan tasarı ile istisnadan faydalanamayacak olanların kapsamı genişletiliyor. Buna göre beyana tabi olup olmadığına bakılmaksızın Gelir Vergisi tarifesinin 3. dilimindeki ücret gelirleri için yer alan tutarın üzerinde; ücret, faiz veya temettü, kira ya da diğer kazanç ve irat elde edenler de bu istisnadan faydalanamayacak. Tasarı aynen yasalaşırsa bu hüküm 2013 yılında elde edilecek olan kira gelirlerine uygulanacak. Buna göre 2013 yılında, örneğin söz konusu tutardan fazla ücret geliri elde eden bir kişi, konuttan elde ettiği kira gelirinin beyanı sırasında istisnadan faydalanamayacak. Bu durumda olanlar konut kira gelirleri ne olursa olsun, giderler düşüldükten sonra kalan tutarın tamamını beyan edip Gelir Vergisi'ni ödemek zorunda kalacak.



Zaman Gazetesi Ahmet Yavuz Köşe Yazısıdır....   ahmet.yavuz@zaman.com.tr