*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: GEBELİKTE YAPILAN İNCELEMELER  (Okunma sayısı 923 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
GEBELİKTE YAPILAN İNCELEMELER
« : Aralık 28, 2017, 01:39:09 ÖÖ »
GEBELİKTE YAPILAN İNCELEMELER
 
Gebelik esnasında ve/veya öncesinde herhangi bir hastalığı olmayan, daha önce doğum yapmamış veya sağlıklı bir ya da fazla sayıda doğum yapmış, ailesinde herhangi bir hastalığı olmayan, şu anda yaşadığı gebelikte de bebeğiyle veya kendisiyle ilgili herhangi bir problem saptanmamış olan gebeliklere düşük riskli gebelikler adı verilir. Bu gebeliklerin seyri veya doğumu esnasında normaldışı bir durum ortaya çıkma olasılığı çok düşüktür. Bu gebeliklerin baştan sona kadar takibinde genel olarak aynı incelemeler ve tetkikler uygulanır. Bu incelemelere gebelikte rutin uygulanan incelemeler adı verilir.

Gebelik öncesinden varolan ve/veya gebelikte ortaya çıkan risk faktörlerinde ise ileri inceleme amacıyla rutin tetkiklere ek olarak daha farklı bazı incelemeler yapılır. Bunlara da ileri incelemeler adı verilir.

RUTİN İNCELEMELER

Jinekolojik (pelvik) muayene

Sistem muayeneleri

Tansiyon ölçümü

Kilo ölçümü

Karnın büyümesinin değerlendirilmesi

Bebeğin karın içindeki haritasının çıkarılması

Gebelik testleri

Kan gruplarının belirlenmesi
 Tam kan sayımı

Tam idrar tahlili (TİT)

İdrar kültürü

Enfeksiyon tarama testleri

Ultrason (vajinal, abdominal)

Üçlü test

PPG (Postprandial Glikoz) ve OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi)
 
 
İLERİ İNCELEMELER
 
 

RUTİN İNCELEMELER

Jinekolojik (pelvik) muayene

Genel olarak ilk antenatal vizitte vajinal pelvik muayene yapılır ve gebeliği olumsuz yönde etkileyebilecek genital kitle, enfeksiyon, doğumsal genital anomaliler, kanser ve kanser öncesi lezyonlar ortaya çıkarılır. Muayeneye ultrason ve papsmear incelemesi de eklenerek değerlendirme tamamlanmış olur.

Jinekolojik muayene nasıl yapılır?

Vajinal muayene gebeliğin ilerleyen dönemlerinde erken doğum tehdidi şüphesinde, doğum ağrıları başladığında gebenin doğumun hangi aşamasında olduğunu ortaya çıkarmak için, bebeğin pelvise giren kısmı hakkında bilgi sahibi olmak için ya da doğumun suni olarak başlatılması gerektiğinde serviksin olgunlaşması hakkında bilgi edinmek için uygulanır.

Sistem muayeneleri

Bu muayeneler herzaman yapılmayabilir. Ama genel olarak ilk vizitte sindirim sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi, lokomotor sistem (kas ve eklemler) ve sinir sistemi ve ruhsal durum hakkında şikayet sorgulaması ve genel muayene kadın doğum uzmanı tarafından yapılır. Patolojik bir bulgu durumunda kadın doğum uzmanı ilgili uzmanı konsulte eder. İlk vizitte meme muayenesi de yapılarak muhtemel bir kitle, doğumsal meme anomalileri ve doğum sonrası emzirmeye engel teşkil edebilecek anormal durumlar ortaya çıkarılır ve giderilir.

Tansiyon ölçümü

Gebenin sağ kolundan uygun bir manşet boyu kullanılarak, sakin vaziyetteyken, oturur durumda elde edilen tansiyon değeri gebe takip kartına işlenir. Tansiyon ölçümü her gebelik muayenesinde tekrarlanır. Preeklampsinin erken tanısında tansiyon değeri en önemli kriterdir.

preeklampsi nedir?

Kilo ölçümü

Gebenin kilo ölçümünü sabah evde aç karnına kendi tartısıyla yapması ve vizitte doktoruna bildirmesi daha uygundur.

Özellikle kısa zamanda aşırı kilo alımı preeklampsi habercisi olabilir. Uzun döneme (haftalara) yayılan aşırı kilo alımı ise karbonhidrattan zengin yiyeceklerin gereksiz yere alınmasına bağlı olabileceği gibi diabet habercisi olabilir. Elbette çok hızlı büyüyen bir iri bebek de anne adayının hızlı kilo almasına neden olabilir.

gebelikte kilo alımı


Karnın büyümesinin değerlendirilmesi

Gebeliğin ikinci yarısının başında uterus tam göbek hizasına gelir ve elle hissedilir. Daha sonra ise mesane boşken yapılan ölçümlerde pubis (çatı) kemiği ile uterusun en üst yüksekliği arasındaki mezura ile ölçülen santimetre birimindeki mesafe az hata payıyla gebelik haftasını verir. İkiz gebelik, aşırı şişmanlık, mesanenin aşırı dolu olması, ölçen kişinin tecrübesiz olması gibi faktörler testin yanıltıcı sonuç vermesine katkıda bulunur.

Bu değerlendirme günümüzde doktorların büyük kısmının her antenatal değerlendirmede ultrason yapması nedeniyle giderek terkedilmektedir.

Bebeğin karın içindeki haritasının çıkarılması

Leopold manevraları adı verilen özel muayene yöntemleri ile doktor bebeğin başının, sırtının, bacaklarının yerini belirler. Gebeliğin sonuna doğru bebeğin pelvis içine ne şekilde girdiği de bu yöntemlerle belirlenir.

Leopold manevraları

Not: Ultrason, karnın mezura ile ölçümü ve Leopold manevraları ile elde edilen bilgilerden çok daha hassas bilgiler verir.

Gebelik testleri

İdrarda veya kanda gebeliğe özgü bir hormon olan HCG'nin saptanması esasına dayanan testlerdir. Kanda henüz adet gecikmeden, idrarda ise adet gecikmesi on günü bulduğunda gebeliği belirleyebilirler.

Gebelik testleri

Kan gruplarının belirlenmesi

Anne ve baba adaylarının kan grupları parmaktan alınan kanda belirlenir. Anne adayının kan grubunun Rh(-), baba adayının ise Rh(+) olması durumunda Rh uygunsuzluğundan bahsedilir.

Kan uyuşmazlığı

Tam kan sayımı

Damardan alınan kanda otomatik olarak sayım yapan aletler tarafından kanın çok çeşitli parametreleri belirlenir. Lökosit (akyuvar) sayısı , eritrosit (alyuvar) sayısı, eritrositlerin ortalama hemoglobin içeriği, büyüklükleri, trombosit sayısı, hemoglobin ve hematokrit değeri dışında daha çok sayıda parametre belirlenir. Kansızlık tanısı konarak bunun demir eksikliği, B12 ve/veya folik asit vitamini eksikliği veya kalıtsal bir hastalığa bağlı olup olmadığı konusunda genel bir fikir edinilir.

Lökosit sayısı gebeliğe bağlı fizyolojik artışın üstüne çıktığında (12.000 ve üzeri) enfeksiyona, aşırı düşmesinde ise akyuvar yapımın bozan bir hastalığa işaret edebilir. Trombosit sayısı ise fizyolojik düşüşün daha altında düşmüş olarak saptandığında kanamayı durdurmaktan sorumlu bu hücrelerin gereksiz yere harcanmasına neden olan bir hastalıktan şüphelenilir. Ancak gebeliğin kendisine bağlı trombosit sayısı düşüklüğü de olabileceğinden ileri incelemeler gerekir.

Tam idrar tahlili (TİT)

İdrar vücudun bir aynasıdır. İdrar sedimentinde idrar yolu enfeksiyonu, idrarda taş veya "kum" varlığı saptanarak uygun tedaviye başlanır. İdrarda protein (albumin), aseton (keton), bilirubin, kan hücresi varlığı, ürobilinojenin aşırı artışı her zaman anormaldir ve ileri inceleme gerektirir. İdrarda glikoz varlığı ise gebelikte belli bir dereceye kadar normal kabul edilir, ancak yine de ileri inceleme gerektirir.

Gebelikte TİT tercihan her antenatal muayenede istenir. Bunun amacı idrarda enfeksiyon bulgularını ortaya çıkarmak, erken gebelik döneminde aşırı bulantı ve kusmaları olan anne adayının genel beslenme durumunu değerlendirmek (idrarda aseton (keton) çıkışı açlığa işaret eder ve açlık derecesiyle doğru orantılı olarak keton pozitifliği de artar), gebeliğin ilerleyen aşamalarında idrarda protein varlığını ortaya çıkarmak (idrarda protein varlığı preeklampsi bulgusu olabilir) ve anne adayının yeterli su içip içmediğini değerlendirmektir (yetersiz su içildiğinde idrarın rengi koyulaşır ve dansitesi (yoğunluğu) artar).

İdrar kültürü

Gebelik idrar yolu enfeksiyonlarının gelişmesini kolaylaştırır. İdrar sedimentinde lökosit, eritrosit ve/veya bakteri görülmesi enfeksiyona işaret eder ve gebenin şikayetleri varsa antibiyotik tedavisi gerektirir. Ancak antibiyotiklerin her türlü bakteriye etki etmemesi nedeniyle idrar kültürüyle bakterinin cinsi belirlenerek enfeksiyon tedavisi yapmak daha uygundur. Uygun koşullarda alınan idrar örneğinde var olan bakteri özel besin maddeleri eklenerek üretilir ve bakterinin bazı antibiyotiklere hassasiyeti ölçülür. Kültürde üreme olmazsa "steril" yani tedavi gerektirecek bakteri içermeyen idrardan bahsedilir. Üreme "100.000 koloni altındaysa" bu durumda üreyen bakterinin gebenin kendinden değil numunenin barındırıldığı kaptan, genital dokulardan veya başka kaynaklardan bulaştığından şüphelenilir ve gerekirse tekrarlanır. "100.000'in üzerinde üreme" durumunda ise mutlaka idrar yollarında tedavi gerektirecek sayıda bakteri var demektir. Bakterilerin hangi antibiyotiklere hassas olduğunu belirten antibiyogram raporuna göre gebeye uygun antibiyotik tedavisi verilir ve tedavi bitiminden 15 gün sonra tedavi başarısını değerlendirmek amacıyla idrar kültürü tekrarlanır.

Anne adayının hiç bir şikayeti olmasa bile idrar kültüründe üreme olduğunda ileride oluşabilecek ciddi enfeksiyonları önlemek amacıyla antibiyotik tedavisi yapılır. Bu amaçla anne adaylarında gebeliğin başında bir kez ve mümkünse sonuna doğru bir kez daha idrar kültürü yapılarak muhtemel bir üreme saptanır ve uygun bir şekilde tedavi edilir.

İdrar yolu enfeksiyonları

Enfeksiyon tarama testleri

Toksoplazma, Rubella (kızamıkçık) ve Sifiliz (frengi) tarama testleri tercihan gebelik planlandığı dönemde yapılır. Bu amaçla anne adayından alınan kanda Toksoplazma IgG ve IgM (antikorlar); Rubella IgG ve IgM ve sifiliz için VDRL incelemesi yapılır. Bu üç enfeksiyon erken gebelik döneminde geçirildiğinde bebekte anomali yaratabilen enfeksiyonlardır ve gebelik öncesi dönemde belirlenmeleri bu yüzden daha uygundur. IgG müspet çıkması bağışıklığı gösterir.

HIV (AIDS) ve Hepatit B için tarama testleri ise gebeliğin sonlarına doğru yapılır. Hepatit B taraması için HBsAg ve AntiHBs incelemeleri yapılır. Anne adayında taşıyıcılık saptanması durumunda bebeğin annesinden enfeksiyonu kapmasının engellenmesi için aşıya ek olarak doğumdan kısa süre sonra immun serum tedavisi görmesi gerekir.

Gebelikte Hepatit B enfeksiyonu

Ultrason (vajinal, abdominal)

İlk antenatal muayenede ve tercihan gebeliğin ilk haftalarında yapılan ultrasonun önemi büyüktür. Bu ultrason Son Adet Tarihi'nin (SAT) doğruluğunu konfirme etmek; SAT'ını bilmeyenlerde gebelik haftasını belirlemek; dış gebelik; mol gebeliği gibi durumları erken dönemde saptamak; gebelik üzerinde olumsuz etki yaratması muhtemel myom ya da over kisti gibi kitlesel lezyonları saptamak ve yine muhtemel bir çoğul gebeliği ortaya çıkarmak için son derece önemlidir. Bu amaçla erken gebelik haftalarında (14. haftaya kadar) vajinal ultrason tercih edilmekle beraber, abdominal (karından) ultrason da kullanılabilir.

Daha sonraki gebelik haftalarında bazı doktorlar her antenatal muayenede ultrason incelemesi yapmayı tercih ederler. Bu uygulama mutlaka gerekli olmamakla beraber ilk ultrasonu takiben anomali taraması için 16-20. gebelik haftaları arasında bir kez ultrason incelemesi yapılması önemlidir.

Rutin ultrason incelemeleri dışında bebeğin yaşayıp yaşamadığından şüphelenilen her durumda (düşük tehdidi, bebek hareketlerinin hissedilmemesi, karnın büyümesinin durması gibi); İUGG (gelişme geriliği) şüphesi olduğunda; miyad geçmesinin değerlendirilmesinde ve normalden farklı bir seyir ortaya çıkan her durumda (ateşli enfeksiyon, tansiyon yükselmesi, ağrı gibi) ultrason incelemesi tekrarlanır.

Gebelikte ultrasonografi

Üçlü test

Gebeliğin 16.-18. haftaları arasında yapılan bir incelemedir. Anne adayından alınan kanda üç ayrı hormon tetkiki yapılarak Down sendromu ve Nöral tüp defekti riski belirlenir.

Üçlütest

PPG (Postprandial Glikoz) ve OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi)

Gebelik diabet oluşma riskini artıran bir durumdur. Bu yüzden anne adayları 24.-28. gebelik haftaları arasında şeker yükleme testine tabi tutulurlar. Bu amaçla anne adayının risk faktörlerine göre 50 gram (PPG) ya da 100 gram glikoz ile (OGTT) yükleme yapılır.

gebelikte diabet alıntı