Müthiş Karşılaşmanın Kısa Öyküsü
Yaşam veren iki özel hücre; ovül ve spermatazoidin öyküsü farklı bedenlerde başlar.
OVÜL
Kadının cinsel bezleri olan yumurtalıklardan gelir.Yumurtalık her ay olgunlaşan bir ovülü serbest bırakır.Yumurtalıktan çıkan ovül rahimde son bulan fallop borusundan geçer.Yumurta hareketsizdir, boruyu kaplayan iplikçiklerin çarpması ve içerdiği sıvı sayesinde ilerler.Boruya giren ovülün, bir spermatazoid tarafından döllenmesi için önünde 12 en fazla 24 saati vardır.Bu sürenin sonunda ovül bozulacaktır.
SPERMATAZOİD
Erkeğin cinsel bezleri olan erbezlerinden gelir.Vücudun en küçük hücrelerinden olan spermatazoid hareketlidir.Vücuttan dışarı atılan spermatazoidler 24 saatten az yaşarlar.Cinsel ilişki sonrası kadın vücuduna bırakılırsa 3-4 gün yaşayabilirler.Erkekte kalıp kullanılmadıkları sürece 30 gün içinde ölürler ve yerlerine yenileri gelir.
KARŞILAŞMA
Ovül fallop borusundayken, uzun bir yol katederek(20-25cm. yani kendi boyunun 4000-5000 katı) gelen spermatazoid ordusuyla karşılaşır.Bunlardan bir tanesi ovülün içine girerek yumurtayı oluşturur.Bu yeni bir yaşamın başlangıcı, bebeğinizin de ilk hücresidir.
Yumurta 3-4 gün sonra rahme ulaşır(Bu süre içinde ultrasoundda hamilelik görülemez) 3 günde rahim boşluğunda serbest kalır; yani toplam 7 gün sonra yumurta rahimde yuvalanır.Yumurta ilk iki ay "Embriyon" , ikinci aydan doğuncaya kadar "Cenin" adını alır.
DOĞUM ÖNCESİ YAŞAMDA BEBEĞİN AY AY GELİŞİMİ
İLK AY
İlk ayın sonunda boyu 5 mm.'ye ulaşır.
20. günden itibaren ilkel bir kalp oluşur;kalp atar, dolaşım başlar.
Göz ve kulakların yeri hafif koyulaşmalarla belirlidir.
İKİNCİ AY
İkinci ayın sonunda boyu 3 cm. ,ağırlığı 11 gr. dır
Kalp,mide ve bağırsak kesin şeklini alır.
Gözler çok iridir, henüz gözkapağı yoktur, alın bombeli, burun yassı, ağız kocamandır, dudaklar belli belirsiz ortaya çıkar, süt dişlerinin başlangıcı dişetlerinde belirir.
Solunum organı gelişir fakat etkin değildir.
Kol ve bacakları ayırdedebiliriz.
İlk iki ayda embriyon bütün organların temelini atmıştır,sonraki yedi ay boyunca eksiklerini tamamlayacaktır.
ÜÇÜNCÜ AY
Üçüncü ayın sonunda boyu 10 cm. ağırlığı 45 gr. dır.
Cinsel organlar farklılaşır.Ses telleri oluşur ancak işlemez.
Gözkapakları oluşur ve göz küresini tamamen örter.Kulaklar iki küçük yarığa benzer.
Üst dudak ve gözlerin üzerinde ilk tüyler belirir.
Cenin kol ve bacaklarını hareket ettirir,parmaklarını sıkar,başını çevirir,ağzını açar yutkunur ancak bunları anne adayı henüz hissedemez.
DÖRDÜNCÜ AY
Boyu 18 cm. ağırlığı 225 gr. dır.
Kalp, yetişkin insanın kalbinden iki kat hızlı atar.
Karaciğer,mide safra kesesi ve böbrek çalışmaya başlar.
Başta ilk saçlar çıkar.
BEŞİNCİ AY
Boyu 25 cm. ağırlığı 500 gr. dır.
Anne adayı artık bebeğinin hareketini hisseder.
Deri hala buruşuktur.
Parmakların ucunda tırnakları vardır.
Cenin kendisini çevreleyen amniotik sıvıyı emerek yutma hareketine hazırlanır.
ALTINCI AY
Boyu 31 cm. ağırlığı 1000gr. dır.
Ceninin hareketleri daha sık ve kuvvetlidir.
Beyin gelişmeye devam eder.
Uyur ve uyanır.Dışarıdan bir etkiyle uyandırmak zordur.
YEDİNCİ AY
Boyu 40cm. ağırlığı 1700gr. dır.
Cenin dışarıdan sesleri duyabilir.( Belirli bir müziği sürekli dinlerse, doğumdan sonra da bunu hatırlayabilir.)
Eğer doğarsa yaşama şansı vardır.
SEKİZİNCİ AY
Boyu 45cm. ağırlığı 2400gr. dır.
Mide, bağırsak ve böbrek tam olarak çalışır,diğer organlar tamamlanmak üzeredir.
Kalp dakikada 120-140 gibi yüksek hızla atar,daimi görünüşüne sahiptir.Ancak dolaşım tam anlamıyla gerçekleşmez, çünkü; cenin kanı oksijeni akciğerden değil, göbek bağından alır.
Cenin güzelleşir; kırışıklar kaybolur, hatlar yuvarlaklaşır, deri pembeleşir.
Sekizinci ayda cenin doğum için daimi pozisyonunu alır;genellikle baş aşağı durur,yani doğumda önce baş gelir.(Bazı durumlarda tam tersi pozisyonda yada enlemesine duruş görülür ki sezaryen gerektirir.)
DOKUZUNCU AY
Ortalama boyu 50cm. ağırlığı 3000-3300gr. dır.
Doğuma 15-20 gün kala ceninin yeri daraldığı için hareketleri azalabilir.
Kafatası tam olarak kemikleşmemiştir;biri alnın üzerinde diğeri geride olmak üzere iki bıngıldak vardır.Bıngıldaklar doğumdan birkaç ay sonra kapanır.
Cenin; kol ve bacakları karnının üzerine kıvrılmış, baş aşağı pozisyonda doğmaya hazırdır.
Günümüzde artık kadınlar hamileliklerini gizlemiyor, aksine son derece şık ve bakımlılar, bebekleri olacağı için gururlular.Ancak vücudun genişlemesi zaman zaman moral bozukluğu yaratabilir.Bunun önüne geçmenin tek yolu aşırı kilo almaktan kaçınmaktır.
Hamilelikte hem güzel hem rahat olmak için, doğumdan sonra da bunları devam ettirmek için neler yapabiliriz?
GİYİM
Artık hamile kıyafetleri satan mağazalar çok fazla, buralardan tarzınıza uygun olanları seçebilirsiniz.Fakat ilk aylarda yeni bir kıyafete ihtiyacınız olmayacak; varsa beli lastikli bir pantalon giyebilirsiniz.Veya bir beden büyük tayt alıp üzerine bol sevimli t-shirt çok hoş olur.Eğer artık yeni kıyafet almak gerekiyorsa size öncelikle bahçıvan-pantalonu öneririm. Çünkü hem çok rahat ve kullanışlı hem de doğumdan sonra da kullanabileceğiniz bir giysidir.
NOT:Doğumdan hemen sonra bütün kilolarınızı veremeyeceğiniz için, hamile kıyafetlerinizi alırken doğum sonrasını da düşünmenizi tavsiye ederim.Yani bir süre daha bu kıyafetleri giymeniz gerekebilir.
AYAKKABI
Ayakkabılar kesinlikle rahat ve biraz da geniş olmalıdır, çünkü özellikle son aylarda ayaklarda şişme sık görülür.Topuksuz ayakkabılar çok uygundur; yüksek topuklu olanlar düşmeye neden olduğu için tecih edilmez.Spor ayakkabıları çok rahattır.
GÖĞÜSLER
Hamilelikte göğüslerin hacmi artar, genişler ve ağırlaşırlar. Sarkmalarını önlemek için;
Göğüs kafesi kaslarınızı çalıştırın. (Egzersizler sayfasında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz)
Omuzlar hafifçe geriye atılmış halde dik durun. Bu duruş bel ağrılarını da azaltır.
Göğüslerde son aylarda kolostrum (sütün öncüsü olan sıvı) salgılanırsa, kabuklanma olmaması için sadece su ve sabunla temizleyin.
Emzirmeyi düşünüyorsanız doğumdan bir hafta önce göğüs uçlarını (doktorunuzun önereceği) bir kremle veya badem yağı ile ovun. Kesinlikle alkol sürmeyin.
Mutlaka sütyen kullanın. Eğer emzirmeyi düşünüyorsanız şimdiden emzirme sütyeni alın, doğumdan sonra da kullanırsınız. Bu tür sütyenler çok rahattır ve hacmi artan göğüsler için özel olarak yapılmıştır.
KARIN BÖLGESİ
Hamilelikte en çok endişe duyulan bölgedir karın; çünkü önemli oranda büyür. Karnınızı eski haline getirebilmek için;
Aşırı kilo almamaya özen gösterin. Bunun için banyonuzda bir tartı bulundurun.
Doğumdan sonra düzenli olarak egzersiz yapın.
Dik durun. Bu hem güzelliğiniz, hem rahatınız için gereklidir.
CİLT
Cildinizin her zamanki gibi bakıma ihtiyacı var; temizlemeyi ve nemlendirmeyi ihmal etmeyin.
HAMİLELİK MASKESİ
Çoğunlukla 4. ve 6. ayda yüzde oluşan küçük kahverengi lekelerdir ve çoğunlukla doğumdan sonra kaybolurlar. Ancak nadiren kaybolmadığı da olur. Yapılacak tek şey güneşte kalmamaktır. Güneşe çıkmanız gerektiğinde ya özel bir krem sürün ya da büyük bir şapka kullanın.
ÇATLAKLAR
Karın, uyluklar ve göğüslerde 5. aya doğru oluşan pembe küçük çizgiler şeklindedir.Doğumdan sonra beyazlaşır, sedefli bir hal alırlar. Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu esnekliğini kaybetmesiyle oluşur. Oluşma sebebini bildiğimize göre tavsiye edilecek tek şey var; fazla kilo almamak. Doktorunuzun önereceği bazı kremlerle masaj yapmak yararlı olabilir. Şunu unutmamak gerekir ki oluşmuş çatlakları tedavi etmek mümkün değildir.
SAÇLAR
Söylenenin tersine hamilelikte saçlar yıpranmaz, bu dönemde özel bir bakıma gerek yoktur. Doğumdan sonra aşırı saç dökülmesi olabilir fakat bu durum beş-altı ay içinde normale döner.
TÜYLENME
Hormonal değişimler nedeniyle yüzde ve bıyık bölgesinde tüylenme olabilir.Bunları cımbız yada ağda ile almayın çünkü doğumdan sonra normal hale dönecektir.
DİŞLER
Eğer çürük dişiniz varsa hamilelikte daha da kötüleşebilir.Hamileliğin başlangıcında diş kontrolüne gitmenizde fayda var. Hamileliğin 5. ayında diş etleri şişip kanayabilir, rahatsızlık doğumdan sonra kaybolur, C ve D vitamini ile tedavi edilebilir.
Doktorunuzdan diş için flor içeren bir ilaç tavsiye etmesini isteyin. Bu, hamilelik döneminde dişlerinizin yıpranmasını önler.