*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: İşitme Engelli Muharrem Yazgan: Hayat Aslında Kolay Olabilirmiş  (Okunma sayısı 1086 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
İşitme Engelli Muharrem Yazgan: Hayat Aslında Kolay Olabilirmiş



Geçen hafta, bir sosyal sorumluluk projesinin videosu düştü internete. Kısa süre içinde binlerce tıklandı. Haber kanallarında yayımlandı. Görüntülerin merkezinde işitme engelli bir genç vardı. Biz de Muharrem Yazgan'la kısa da olsa anlaşılabilmenin güzelliğini, Türkiye'de işitme engelli olmanın getirdiği zorlukları konuştuk.

Muharrem Yazgan, işitme engelli. 22 yaşında. Lise mezunu, işsiz bir genç. 28 Aralık 2014'te Bağcılar'daki evinden dışarı çıktığında her zamanki gibi, suskun bir günün onu bekleyeceğini düşünüyordu, ilk şoku, komşusunun işaret diliyle verdiği "günaydın"la yaşadı.

Onu fırıncının "Sıcak simit var" hareketleri takip etti; manavda, yolda, takside, herkes onunla işaret diliyle konuşuyordu. 22 yıllık hayatında ilk defa anlaşıldığını düşündü Yazgan. Hayatın o kadar zor da olmadığını. Bu sürpriz Yazgan'a, Samsung'un işitme engelliler için görüntülü çağrı merkezi hizmeti olan "Duyan Eller Projesi"nin tanıtımı için hazırlanmıştı. Video kısa süre içinde binlerce tık aldı. Haber kanallarında yayınlandı. Biz de Muharrem Yazgan'ı bulup, tanışalım, Türkiye'de işitme engelli olmak ne demek konuşalım istedik.

- Gerçekten o gün her şey sizin için sürpriz miydi?

- Sürprizin yapıldığı gün hiçbir şeyden haberim yoktu. Ablamla birlikte dolaşmaya çıktık ve evden çıkar çıkmaz herkesin işaret diliyle konuştuğunu gördüm.

Şok olmuştum, hiçbir şey düşünemedim. Düşündüğüm tek şey şuydu: "Hayat böyle olsaydı, çok kolay olurdu, çok rahat olurdu". Herkesle iletişim kurabilirdim. Çok sevindim.

- Evden çıktıktan sonra, işaret diliyle ilk "Günaydın"ı aldığınızda ne hissettiniz?

- Çok şaşırdım, şok oldum "Benim işitme engelli olduğumu nerden biliyor?" diye düşündüm.

- Sonra arkası da geldi, fırında, manavda, takside...

- Taksici beni çok şaşırttı, çünkü meydana kadar hep işaret diliyle konuştuk.

- Kısa da olsa, "engelsiz" bir zaman geçirmek, size nasıl hissettirdi?

- Çok duygulandım. Hayatın aslında ne kadar kolay olacağını, herkesin işaret dili bilse iletişimde hiçbir problem yaşamayacağımı, rahat bir hayat geçireceğimi hissettim.

- Ancak ne yazık ki dünya böyle bir yer değil ve anlaşılamamak çok büyük bir zorluk. Bununla nasıl baş ediyorsunuz?

- Tek başıma düşünüyorum, neden böyle olduğunu düşünüyorum, mutsuz oluyorum, mutsuz olunca da oturuyorum tek başıma, hiçbir şey yapmıyorum, susuyorum.

- İşitme engellilik, diğer engeller arasında daha farklı bir yerde duruyor. Türkiye'de üç milyona yakın işitme engelli olduğu halde, görüntüde engelliliğe dair bir ipucu olmadığı için en az dikkat çeken engelli grubu...

- Benim diğer engellilerden, engelli olmayan diğer insanlardan hiçbir farkım yok. Yürüyorum, geziyorum, dolaşıyorum, bağırabiliyorum. Tek farkım var, duymuyorum. Yolda yürürken adamın biri yanıma geldi. Beni çekiştirdi, bana bağırdı, işitme engelli olduğumu belli edince, ancak o zaman bıraktı. Bu yüzden işitme engellilere karşı ayrım var. Diğer engel gruplarına göre işitme engelliler daha farklı, çünkü dışarıdan bakıldığında görünmüyor engelli olduğumuz.

- Yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

- Eğitim sistemindeki problemler! Lise mezunuyum, liseyi bitirdikten sonra üniversiteye gitmek istiyorum, ama işitme engellilere özel eğitim veren üniversite yok.

Hastanelerde, karakollarda ya da devlet dairelerinde tercüman bulup kendi derdimi anlatamıyorum. Mutlaka ailemin yardımına ihtiyacım oluyor. Sürekli aileme bağımlı yaşıyorum. Metrobüslerde ya da ulaşım araçlarında görsel bir tabela olmadığı zaman ya da sistem bozuk olduğu zaman yine ulaşımda sıkıntı yaşıyorum. Durakları kaçırıyorum, sonra tekrar geri dönüyorum. Televizyon izlerken altyazı problemi oluyor ya da tercüman olmadığı için izlediklerimi maalesef anlayamıyorum.

- Bu sosyal sorumluluk projesinin reklamından sonra, ünlü oldunuz anlaşılan, televizyon çekimleri, röportajlar...

- Çok iyi hissediyorum. Çok mutlu oldum, ömrüm boyunca hatıra olacak.

Görüntülü çağrı merkezi sayesinde artık, babama, aileme ihtiyacım olmadan yardım isteyebileceğim. Kimsenin yardımına ihtiyacım olmayacak. Büyük kolaylık olacak.

22.02.2015 - Cumhuriyet