*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engelli Sporunun Ülkemizde Gelişimi  (Okunma sayısı 1395 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Engelli Sporunun Ülkemizde Gelişimi
« : Ocak 08, 2015, 06:16:27 ÖS »
Engelli Sporunun Ülkemizde Gelişimi



Avrupa'nın bir çok ülkesinde 50 yıl önce başlayan engelli sporu ülkemizde de son 20 yılda boy attı. Başta Perihan Savaş ve Yavuz Kocaömer'in çabaları ile bugün her ne kadar haklı veya haksız eleştirilse de Spor Teşkilatının aktardığı kaynaklarla bugünlere kadar geldi. Tek bir çatı altında başlayan Engelli Spor Federasyonu bugün Özel Sporcular, Bedensel Engelliler, Görme Engelliler ve İşitme Engelliler Spor Federasyonu olmak üzere 4 ayrı federasyon ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Engelli sporunda bugün geldiğimiz yer yeterli mi? Türkiye Paralimpik Komite Başkanı ve Milliyet Yazarı Yavuz Kocaömer'e bakılırsa özellikle Almanlar'ın çok gerisindeyiz. O zaman yeni bir şeyler yapmak, yeni bir şeyler söylemek lazım. Mevlana'nın dediği gibi; yüz ayak merdivenin iki basamağı noksan olsa dama çıkmak isteyen çıkamaz.

İşte burada engelli sporunu diğer branşlardan ayıran en önemli nokta karşımıza çıkıyor. Dünyanın, Birleşmiş Milletler'in engelliler konusunda bakışının izini sürmeliyiz. Yıllar önce engelliler için spor sadece rehabilitasyon amaçlı olarak hedeflenirken geçen sürede artık daha rekabetçi ve daha yarışmacı bir alana döndü. Bunun ülkemizde yansıması ise yukarıda yazdığım gibi önce tek bir çatı altında toplanan engelli sporu bugün 4 ayrı federasyon ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Toplum hayatında da engellilere yönelik buna paralel bir yaklaşım vardı. Sadece engellilerin yararlanacağı kamp yerleri, hatta engelli köyleri bile oluşturuldu.

Sadece engellilerin gideceği okullar yapıldı. Bunun spor örgütlenmesine yansımasıyla engelli spor federasyonları kuruldu. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de trend bu şekildeydi.

Ancak; 2011 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Kurulu, daha önceden geçerli olan "entegre etmek" yerine, ülkelerden engellileri hayata dahil etme (inclusion) konusunda yaptırıcı bir karar verdi. Biz de bu anlaşmayı imzaladık.

Yani Birleşmiş Milletler diyor ki, engellileri toplumdan izole eden özel, otobüs, kamp yerleri, okullar... yapmayın.

Bu yapılanlar engellileri topluma kazandırmak işlevinden uzak hatta tam bir ayrışma, izalosyon çalışmaları olarak bakıyor. "Engelliler için otobüs değil, otobüslerinizi de engellilerin yararlanacağı şekilde yapın" diyor.

Birleşmiş Milletler'in engelliler konusundaki bu felsefi dönüşümü engelliler sporuna nasıl yansıyacak? 201 I yılında imza altına bir kararla bu sorunun cevabını da bulabileceğiz: 10 Mayıs 2011 tarihinde Uluslararası Paralimpik Komitesi ile Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği, Cenevre'de Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre taraflar gerek engelli gerekse engelsiz sporcuları için atletizm sporunun gelişmesi konusunda işbirliği yapacaklar.

İşte artık biz de bunları ülkemizde tartışmalıyız. Belki de engelli sporunda acil bir kurultay yapmalıyız.

Ben kendi adıma bu konudaki görüşlerimi 31 Aralık 2009 tarihinde "Teker Teker Tek Çatı" başlıklı yazımda açıklamıştım: Bedensel engelliler masa tenisi takımının Masa Tenisi Federasyonu'na bağlanmasını, "Tek Dünya Tek Spor" anlayışıyla bu iş teker teker tek çatıya dönecek gibi" diye yorumlamıştım ve demiştim ki, "Tek çatının, aynı dalda ter döken sporcular arasında bir ayrımcılığın, bir ihmalin oluşmaması, kurumsallaşmanın nimetlerinden adil şekilde yararlanması ve başarı çıtasının üst düzeylere taşınması gibi faydaları var." Engelli sporunda zirveye çıkabilmek için merdivenin eksik kalan iki basamağını tamamlamalıyız. / Ömer Gürsoy

08.01.2015 - Habertürk