BİLMEMENİN RAHATLIĞINI DUYUN
Bir zamanlar yaşlı ve bilge bir adamın yaşadığı bir köy varmış.Köylüler ne zaman bir konuda çıkmaza girseler, kaygıya kapılsalar, bu adamın yanına koşarlar ve onun açıklamalarıyla tatmin olurlarmış.Bir gün köyün çiftcilerinden biri büyük bir telaş içinde bilge adama gelmiş. Bilge adam, bana yardım et. Konkunç birşey oldu.Öküzüm öldü, tarlamı sürecek başka hayvanım yok. Söyle bana, bundan daha kötü ber şey olabilirmi? Bilge adam cevap vermiş: OLABİLİR de OLMAYABİLİR de. Adam bir koşu köye dönmüş ve komşularına bilgenin aklını kaçırdığını söylemiş. Tabi ki, başına gelenden daha kötü bir şey olamazmış. Bilge adam bunu nasıl göremiyor diye düşünmüş Ne ki, ertesi gün çiftçi çiftliğinin yakınlarında başıboş gezen genç ve güçlü bir at görmüş. Adamın artık bel ağlayacağı öküzü olmadığı için, aklına bu atı yakalayıp ölen hayvanın yerine kullanmak gelmiş ve atı yakalamış. Ne sevinmiş o güne kadar tarla sürmek hiç bu kadar kolay ve keyifli olmamış. Yanıldığını söyleyip, özür dilemek için bilge adama gitmiş. Haklıymışsın bilge adam Öküzümü yitirmek olabilecek en kötü şey değilmiş. Tersine tanrının bir nimetiymiş eğer başıma bu gelmeseydi yeni atımı yakalamazdım. Sen de kabul edersin ki, bu da olabilecek en güzel şey. Bilge adam bir kez daha OLABİLİR de, OLMAYABİLİR de demiş. Eyvah diye düşünmüş çiftci bu adam gerçekten keçileri kaçırmış.Oysa, çiftçi yine olacaklardan habersizmiş. Birkaç gün sonra oğlu ata binerken düşmüş. Bacağı kırıldığı için artık tarlada babasına yardım edemeyecek duruma gelmiş. Açlıktan öleceğiniz diye hayıflanmış çiftci ve bir kez daha bilge adama koşmuş.Bu kez ona atı bulmanın olabilecek en güzel şey olmadığını nasıl bildin?diye sormuş. Bir kez daha haklı çıktın. Oğlum sakatlandı ve tarlada bana yardım edemez hale geldi. Bu kez artık bundan daha kötü bir şey olamayacağına eminim.Herhalde sen de kabul edersin. Ne varki bilge adam yine sakin bir ifadeyle çiftçinin yüzene bakmış ve onun üzüntüsünü paylaşan bir sesle OLABİLİR de OLMAYABİLİR de, demiş.Bilge adamın bu denli cahil oluşuna öfkelenen çiftçi hışımla tekrar köyüne dönmüş.Ertesi gün köye askerler gelmiş ve yeni patlayan savaş için ne kadar eli ayağı tutan erkek varsa götürmüşler. Köyde bıraktıkları tek genç adam çiftcinin oğluymuş.Böylece orduya alınanlar büyük ihtimalle ölecekken, oğlanın hayatı kurtulmuş.
Yaşanılan ömrün baharı kışı va
Bazen sıcak bir gülüş bazen gözde yaşı var
Gül vermeyi unutup, el vermeyen dostların,
Dar günlere düşünce, hep çatılan kaşı var.
İyi olan insanın kıymeti bilinmiyor
Dostlar kötü olsa da, kalplerden silinmiyor
Karanlık gecelerde bırakıpda gidenler
Gel diye çağırsada yanında gidilmiyor
Senden başka kimseye yenilmedim inanki
Senin gibi yürekten sevilmedim inanki
Her ahar geldiğinde her çiğdem açtığında
Sen olmazsan yanımda sevinmedim inanki
Mutluluk denen rüzgar bizi çoktan unutmuş
Deli gönlü yıllardır hep hasretler avutmuş
Şaka yaptı hep nisan, gönül verdiğim insan
Sevgi bahçelerimde çiğdemleri kurutmuş alıntı