*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: DOĞAN BEBEKLERİN CİNSİYETLERİYLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER  (Okunma sayısı 873 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
DOĞAN BEBEKLERİN CİNSİYETLERİYLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
 
Doğanın dengesinin korunması için doğan erkek bebek sayısıyla kız bebek sayısının birbirine eşit ya da en azından çok yakın olması gerekir. Bu yanlızca insan için değil eşeyli üreyen diğer canlılar için de geçerlidir.

İstatistikler (Avrupa ve Amerika) doğan erkek sayısının kız sayısına oranının 1.05 olduğunu gösteriyor. Bunun anlamı erkekler %5 oranında daha fazla doğuyor.

Kore ve Gambia doğan erkek/kız oranının 116/100 olduğunu
Yunanistan 113/100 olduğunu;
Şili 103/100 olduğunu;
Güney Afrika 101/100 olduğunu bildiriyor.

 

Bu farklılıkların bir anlamı olabilir mi? Neden doğan erkek sayısı daha fazla?

Bir açıklama, erkek bebeklerin doğumdan sonraki ilk bir yıl içinde ölüm oranlarının kız bebeklere göre çok hafifçe yüksek olması ve ileri yaşlarda kadınların daha uzun ömürlü olması nedeniyle dünyada yaşamakta olan erkek kadın sayısının birbirine eşitlenmeye çalışması olabilir. Ancak hangisinin neden hangisinin sonuç olduğunu şu anki bilgilerimizle anlayamıyoruz.

İnsanlar binlerce yıldır doğacak bebeklerinin cinsiyetlerini önceden belirlemek için bazı yöntemler uygulamaya çalışmışlardır. Çoğu toplumda eskiden beri ve belki şimdi bile mal ve mevkinin nesilden nesile aktarılabilmesi açısından ailelerde erkek bebeğin önemi büyüktür.

Erkek bebek için "yanıp tutuşma" o kadar ileri boyutlara varmıştır ki, insanlar bunu sağlamak için bilimsel yöntemler bile keşfetmişlerdir! Bunlardan en ilginci eski yunalıların sol testisi iple bağlama sonrası ilişkide bulunulduğunda erkek çocuk sahibi olunabileceği teorileridir. Bu teori daha sonra 18. yüzyılda daha da ileri götürülmüş ve Fransız soylularına dönemin bilim adamları tarafından erkek çocuk için sol testislerini aldırmaları bile önerilmiştir...

Bilimsel veriler

Bazı yayınlarda anne adayının beslenmesiyle doğacak bebeğin cinsiyeti arasında ilişki saptanmıştır. Sodyum ve potasyumdan zengin beslenen anne adaylarının daha çok erkek çocukları, kalsiyum ve magnezyumdan beslenen anne adaylarının ise daha çok kız çocukları olmuştur.

Balıkçılıkla geçinen toplumlarda erkek/kız oranı daha yüksektir.

Alkollü içecek sanayinde çalışanların daha çok kızları olmaktadır.

1960-70'li yıllarda ineklerin daha çok gelişmesini sağlamak için östrojen hormonu verildiği dönemde kasapların daha çok kızları olduğu gözlenmiş, daha sonra ineklere testosteron verilmesiyle durum tersine dönmüştür.

Stresli işlerde çalışanların (savaş uçağı pilotları) daha çok kızları olmaktadır.
Büyük savaşlardan hemen sonra erkek bebek doğumunda büyük artışlar gözlenmektedir. Bu durum stresin azalmasına bağlı olabileceği gibi beslenme özelliklerinin değişmesine de bağlı olabilir.

Şizofrenili kadınların daha çok kız çocukları olmaktadır.

Multipl sklerozlu kadınların daha çok erkek çocukları olmaktadır.

Prostat kanseri gelişenlerle gelişmeyenler geriye dönük incelendiğinde prostat kanseri olanların daha çok erkek çocuklarının olduğu gözlenmektedir.

Batı Afrika'daki iki büyük kızamıkçık salgınının bitmesinden sonra erkek bebek doğumunda büyük artışlar gözlenmiştir.

Erkek anestezi uzmanlarının daha çok erkek çocukları olmaktadır (anestezi gazlarının etkisi?)

Kaynak: Human Reproduction 1995;10:225 / BMJ 1988;297:1627