Biliyorum bir gÜn bu sehirden gidecek
Biliyorum bir gün bu şehirden gidecek beni mazine gömeceksin . Giderken elinde valizin ve yüreğinde bastırdığın bir sevinç olacak . Kaybettiğim mutluluk köz köz akarken gözlerimden buruk bir vedayla yollayacağım seni yuvana . Önünde yürürken simsiyah ıslığımla tayfanın fırtınaya duyduğu öfkesiyle susarak haykırırken kaderime ve düşerken bir hazan yaprağı gibi yolunun üzerine sen aldırmadan çiğneyip geçeceksin . Biliyorum beni mazine gömeceksin. Sen başka güneşlerin kızıllığında gülerken doya doya seni sensiz yaşayan kendini sana yazılan ama duyuramadığı şiirlerinin dizelerine asan kalemine kanını mürekkep yapıp; seni sensizlikte arayah bu şairi hiç düşünmeyeceksin . Ama ben yinede; elini ilk tutabildiğim anla ısınıp ilk öpüştüğümüz anla uçacağım . Sonra ayrılık bir yılan gibi yüreğime sızınca sarhoş sızılar içinde kıvranacağım . Biliyorum bir gün çevresini şatafatlı gecelerde iltifat kokan ağızların sardığı yönünü bulamayan bir göçmen kuşa benzediğinin haberini getirecekler bana . Ben hatırlatıldığımda belki de: "Bir çocukluktu geldi geçti ." değinin haberini . Halbuki bende o mutlu günlerde gizlice alıp sakladığım muska niyetiyle hala göğsümde taşıdığım bir kaç saç telin kalacak . Bu şehrin her köşesinde karşıma çıkacak her kar yağışında lapa lapa her yağmurda sağnak sağnak aklıma düşeceksin . Biliyorum . Ayaklarım birlikte gidilen mekanlara götürürken beni ararken beni bekleyen bir masada gölgeni hayal kırıklığımla sığınarak umuduma; gelmeni bekleyecek SENİ HEP SEVECEĞİM . Biliyorum son bir kez olsun geleceksin bu şehire . Ve beni görüp belki de güleceksin; "Sen hala oralarda mısın? ." diye. Şiirlerimi uzattığımda ellerim titreyecek bir sevda buseni vermeni bekleyeceğim . Sen omuz silkeleyip her zaman yaptığın gibi: "Ne yapalım sevmek işte böyle" diyerek sevilmenin bencilliğinde gülecek ve tekrar bu şehirden gidecek beni mazine gömeceksin .alıntı