*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Emine Erdoğan Yaşlı Bakımının Geleceği Konferansına Katıldı  (Okunma sayısı 926 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Emine Erdoğan Yaşlı Bakımının Geleceği Konferansına Katıldı



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Yaşlılarıyla irtibatını koparmış bir toplum hikmetle, tecrübeyle, bilgelikle bağını kesmiş demektir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Yaşlılarıyla irtibatını koparmış bir toplum hikmetle, tecrübeyle, bilgelikle bağını kesmiş demektir. Ne yazık ki son yıllarda yaşamın hızlı akışı, yaşlıları hayatımızdan öteliyor. Modernite gençliği o kadar kutsuyor ki yaşlılık düşkünlükle özdeş hale gelerek itibarsızlaştırılıyor. Oysa yaşlılık, yaşanmışlığın birikimiyle kıymetlidir." değerlendirmesini yaptı.

Emine Erdoğan, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezince düzenlenen "Yaşlı Bakımının Geleceği: Göç Sosyal İçerme ve Dayanışma Konferansı"nın açılışına katıldı.

Konferansın yaşlılar için yeni ufuklar açması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, "Bizim toplumumuz, yaşlıları sadece bir gün hatırlayan değil, onları her zaman baş tacı eden yüksek bir kültüre sahiptir." dedi.

Yaşlılara hürmetin her şeyin üzerinde olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, Anadolu kültüründe ak sakallı ihtiyar olmanın bir rütbe olduğunu hatırlattı.

İhtiyarların üzerilerinde hikmetin ve bilgeliğin nişanını taşıdıklarını dile getiren Emine Erdoğan, hayata dair hakikatlerin onlardan dinlendiğini söyledi.

Yaşlılığın bir anlamda hikmet ve kemal sahibi olmakla eşdeğer olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, "Yaşlıları ile irtibatını koparmış bir toplum, hikmetle, tecrübeyle, bilgelikle bağını kesmiş demektir.

Ne yazık ki son yıllarda yaşamın hızlı akışı, yaşlıları hayatımızdan öteliyor. Modernite gençliği o kadar kutsuyor ki yaşlılık düşkünlükle özdeş hale gelerek itibarsızlaştırılıyor. Oysa yaşlılık, yaşanmışlığın birikimiyle kıymetlidir." diye konuştu.

"Yaşlılarımıza hak ettikleri hizmeti sağlamalıyız"

Emine Erdoğan, yaşlanmanın kolay olmadığını, insana bedeni yükler getirdiğini söyledi. Yaşlılığın dağa tırmanmaya benzediğini, çıktıkça yorgunluğun arttığını, nefesin kesildiğini ama görüş açısının genişlediğini belirtti. Emine Erdoğan, dedelerin ve büyükannelerin yanında, onları görerek, dinleyerek büyüyen çocukların, hem bu görüş açısından faydalanacaklarını hem de güçlü aidiyet duygusu kazanacaklarını aktardı.

Böylelikle gençlerin öz kültürleriyle daha yakın temas içinde büyüyeceğine işaret eden Emine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ülkemiz, genç nüfusuyla bugün bize büyük bir dinamizm verse de nüfusumuzun gittikçe yaşlandığı da gözardı edemeyeceğimiz bir gerçektir.

Ülkemizde 65 yaş üstü nüfusun tüm nüfusa oranı 2016 sonu itibarıyla yüzde 8,2 iken bu oranın 2023'de yüzde 10,2'ye çıkması beklenmektedir. Doğurganlığın azalması ve iyi yaşam şartları ile nüfus yaşlanmakta ve yaşlanan bir ülke konumuna gelmekteyiz.

Bu realiteye dayanarak yaşlılarımıza sosyal devlet uygulaması çerçevesinde hak ettikleri hizmeti sağlamalıyız."

Emine Erdoğan, yaşlı sorunlarının çözümü konusunda devlet, toplum ve birey olarak herkese düşen sorumluluklar bulunduğunu kaydetti.

Büyükleri kimseye muhtaç etmeden, aile bütünlüğü içinde onların hayatlarını sürdürmelerini sağlamak gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, ailenin zayıfladığı, yaşlıların dışlandığı, çocukların önemsenmediği bir ülkenin ideallerin çok uzağında olduğunu ifade etti.

Devletin bu bağlamda yaşlılara yönelik evde bakım, gündüzlü ve yatılı bakım hizmetleri sunduğunu, özellikle evde bakıma büyük destek verdiğini anlatan Emine Erdoğan, yaşlılara sadece maddi, fiziki yardım değil, onların psikolojik ihtiyaçlarını baz alarak manevi destek sunmanın herkesin vazifesi olduğunu dile getirdi.

"Göç yollarında yaşlı olmak çok zor"

Yaşlıları toplumdan tecrit etmek yerine, bulundukları ortamlarda insani şartlarda yaşatmanın hedeflenmesi gerektiğine vurgu yapan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hayat enerjisi alabilecekleri gençlerle doğal aile ortamlarında onlara alan açmalıyız.

Kentlerimiz yaşlı dostu olmalı, dev çınarlarımızın ihtiyaçları her şekilde gözetilmelidir. Toplumsal hayata katılımlarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Şunu hiç unutmamalıyız, 'Gençliğinde bilgi ağacı dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz.' Hepimiz, henüz bilgi ağacı dikme fırsatımız varken, geleceğe yatırım yapmalıyız. 'Ürettiğin ve tükettiğin kadar varsın.' diyen kapitalist sisteme rağmen, üretim ve tüketim hayatında aktif rolü olmasa da yaşlılarımıza sahip çıkmalı, dualarına talip olmalıyız.

Bizim kültürümüzde ana baba hakkı ödenmez. Nitekim Kuran-ı Kerim'de Allah şöyle buyuruyor, 'Rabb'in, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi, ana babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa sakın onlara (öf) bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle.' Böylesine kesin bir emir, anne babamız şahsında bize yaşlılara nasıl muamele etmemiz gerektiğini söylüyor."

Yaşlıların birer emanet, aynı zamanda da hayatın öğretmeni olduklarını ifade eden Emine Erdoğan, Mevlana'nın "Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar." sözünü hatırlattı.

Türkiye'nin sürekli göç alan ama aynı zamanda savaştan kaçıp sığınan nice mazlumun olduğu bir coğrafya özelliği taşıdığını belirten Emine Erdoğan, mülteci misafirler arasında yaşlıların bulunduğunu anımsattı. Göç yollarında yaşlı olmanın çok zor olduğuna değinen Emine Erdoğan, doğup büyüdüğü toprakları terkedip, belirsiz geleceklere yol alan yaşlıların, büyük uyum sorunlarıyla karşılaştığını söyledi.

Bu kapsamda devletin onların özel şartlarını dikkate alarak sosyal politikalar geliştirdiğini dile getiren Emine Erdoğan, "Vatanından, yerinden yurdundan edilen tüm mazlumlara buradan selam olsun. Bangladeş'e yaptığım son ziyarette, zulümden kaçarak bir başka ülkeye sığınmak zorunda kalanlar arasında yaşlılar da vardı. Hepsi hala gözümün önünde.

Katman katman çaresizliğin insana dokunmaması mümkün değil. Allah her birinin yardımcısı olsun. Bizleri de onların huzur ve refaha kavuşmasına vesile kılsın." ifadesini kullandı.

Emine Erdoğan, gençlerinin ve yaşlılarının kıymetini bilen bir toplum temenni etti.

Konuşmanın ardından Emine Erdoğan'a hediye takdiminde bulunuldu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından bir otelde düzenlenen "Yaşlı Bakımının Geleceği: Göç Sosyal İçerme ve Dayanışma Konferansı"nın açılışına katıldı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "15 Temmuz'da el ele tutuşan yaşlılarımız vardı. Ele ele tutuşarak bağımsızlığımız, geleceğimiz için gözlerini kırpmadan darbecilerin, hainlerin üzerine yürüdüler. Onlar yürüdüğünde aslında koca bir tarih onların arkasından yürüdü. Bağımsızlığımızın, geleceğimizin her zaman ön saflarında büyüklerimiz yer aldılar. Bu millet cesaretiyle bizlere umut ışığı olan değerli büyüklerimizi asla unutmayacaktır." dedi.

Buradaki konuşmasında Kaya, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü'nde çocuk evlerindeki çocuklar ile huzurevi ve yaşlı yaşam evlerindeki yaşlıları bir araya getirdiklerini, büyüklerin ve çocukların buradaki mutluluğunu sözlerle ifade etmenin mümkün olmadığını aktardı.

En büyük bereket kaynağı olan yaşlıların bilgelikleriyle, cesaretleriyle, merhametleriyle yol gösterici olduklarını belirten Kaya, "15 Temmuz'da el ele tutuşan yaşlılarımız vardı. Ele ele tutuşarak bağımsızlığımız, geleceğimiz için gözlerini kırpmadan darbecilerin, hainlerin üzerine yürüdüler. Onlar yürüdüğünde aslında koca bir tarih onların arkasından yürüdü. Bağımsızlığımızın, geleceğimizin her zaman ön saflarında büyüklerimiz yer aldılar. Bu millet cesaretiyle bizlere umut ışığı olan değerli büyüklerimizi asla unutmayacaktır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 3,2 milyon Suriyelinin çoğunluğunu da yaşlılar, kadınlar ve çocukların oluşturduğuna dikkati çeken Kaya, Avrupa ülkeleri çıkar hesapları yaparken Türkiye'nin hiçbir hesap yapmaksızın Suriyelilere kapılarını açtığını bildirdi.

Kaya, şöyle devam etti:

"Biz hizmetlerimizi, yaşlı, engelli, kadın, çocuk alanındaki hizmetlerimizi hiçbir ayrım yapmaksızın onlara da veriyoruz. Bugün bir Suriyeli engelli varsa, biz aynı hizmeti onlara da sunuyoruz. Kimsesiz ortada kalmış bir Suriyeli çocuk varsa aynen kendi çocuklarımız gibi o çocuğa da sahip çıkıyoruz. Yaşlı, bakıma muhtaç bir Suriyeli varsa ona da sahip çıkıyoruz onun da bakımını sağlıyoruz. Bu bizim insani, vicdani ve İslami olarak yapmamız gereken sorumluluğumuz."

"Dayanışmayı artırmak için adımlar atılıyor"

Türkiye'nin nerede bir mazlum varsa el uzattığına dikkati çeken Kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Bangladeş'teki Arakanlıların kamplarını ziyaret ettiklerini söyledi. Arakanlıların içinde bulunduğu şartların insan onuruna yakışmadığını belirten Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyanın uzaktan izlediği bu drama dikkati çektiğini ifade etti.

Kaya, Türkiye'de yüzde 8,2 olan 65 yaşın üstündeki yaşlıların oranının 2023'te 10,3'e 2050'de yüzde 21'e ulaşmasının beklendiğine işaret etti.

Yaşlıların sağlıklı, etkin, hayatın içinde, aktif ve nefes aldıkları sürece mutlu oldukları bir yaşam sürmeleri için yeni bir politikayı hayata geçirmek amacıyla yola çıkıldığını dile getiren Kaya, yaşlılara karşı sevgi, saygı ve dayanışmayı artırmak için adımlar atıldığını aktardı.

"47 yaşlı yaşam evinde yaklaşık 180 yaşlıya hizmet veriliyor"

Bakan Kaya, yaşlıların ailelerinin yanında bakımını da desteklediklerine değinerek, şu görüşlere yer verdi:

"Hükümetlerimiz döneminde başlatılan evde bakım desteği uygulamasından bugün engelli ve yaşlı 495 bin vatandaşımız faydalanıyor, bunun 166 bini yaşlı. Aile yanında bakımı mümkün olmayan yaşlılarımıza ise huzurevleri, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde bakım imkanı sunuyoruz. Huzurevlerimizin, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerimizin kalitesini, standartlarını artırmak için çalışıyoruz. Huzurevlerimizde yaşlılarımızın günlük sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılıyor. Memnuniyetlerini de takip ediyoruz."

Yaşlılara gündüzlü bakım evleri hizmeti sunulduğunu, bakım altındaki yaşlılara sosyal, psikolojik, hukuki destek hizmeti de verildiğini ifade eden Kaya, ev tipi bakım modelinin de yaygınlaştırıldığını bildirdi.

Türkiye genelinde 47 yaşlı yaşam evinde yaklaşık 180 yaşlıya hizmet verildiğini, gelecekte bunun sayısını da artırmak istediklerini aktaran Kaya, bu modeli kimsesiz, bakıma muhtaç yaşlılar için yaygınlaştıracaklarını ancak önceliklerinin yaşlıların ailelerinin yanında desteklenmesi olduğunu kaydetti.

"Türkiye'de özgürlük ve huzur içinde yaşanıyor"

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de dünyada 70 milyona yakın aktif göçmen olduğunu, Türkiye'de de 3,5 milyon aktif göçmen bulunduğunu belirtti.

Sevdiklerinden, vatanından uzak kalmanın ne demek olduğunun empati yapılarak anlaşılabileceğine vurgu yapan İbiş, Türkiye'de özgürlük ve huzur içinde yaşandığını ifade etti.

İbiş, "Eğer 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı bugün biz parçalanmış, iç savaşla uğraşan bir ülkeydik. Kimimiz ölmüş, kimimiz bu topraklardan göçmüş olurduk. Bizi kabul edebilecek bir yer olacağını da zannetmiyorum." dedi.

Ülkelerin yerlerinden edilmiş insanlara karşı yürüttüğü politikaların insanlık sınavı olduğunu, Türkiye'nin de bu sınavdan geçtiğini belirten İbiş, Batı'nın çok az sayıda göçmen kabul ettiğini, seçim yaparak dezavantajlı çocukları almadığını, mesleği olan çalışıp üretebilen insanlara kapılarını açtığını ve "ayrımcılığın alası"nı yaptığını ifade etti.

İbiş, yaşlıların topluma katkı sağlamalarına imkan yaratarak bilgeliklerinin sonraki kuşaklara aktarılmasını isteyerek, paylaşma ve dayanışma kültürünün sorumluluk teşkil ettiğini kaydetti.

"Yaşlılık veri tabanı oluşturulmalı"

Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete de yaşlılık veri tabanın oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Yaşlı bireylerin bakımı için kurumsal bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkati çeken Özmete, özellikle yaşlı çiftler ve yalnız kalanlar için evde bakım hizmetlerinin kurumsallaşmasının önemine değindi.

Uzun yaşam nedeniyle artan Alzheimer, demans ve diğer kronik hastalıklar nedeniyle ihtisaslaşmış kuruluşlara ihtiyaç duyulduğunu aktaran Özmete, birçok ülkede uygulanan yaşlı bakımı sigorta sistemi uygulamasına geçilmesinin önemine dikkati çekti.

Özmete, evde bakım için illerde bakıcı havuzu sisteminin oluşturulması gerektiğini belirterek, evde bakıma ihtiyaç duyanlara bakıcıların buradan temin edilmesinin istihdama da katkı sağlayacağını kaydetti.

04.10.2017 - AA / haberler.com



Anahtar Kelimeler : cihazlar hatta gece lambası dahi sıcaklığı artırır yatmadan önce hepsini kapatın cep telefonunuzu yatağınıza almayın yatak odasında cep telefonu çalması kaliteli uykudan ortalama