Milletvekili Çetin Arık Otizmli Kızına Okul Bulamadı

[melleseferi]

Milletvekili Çetin Arık Otizmli Kızına Okul Bulamadı



Okulların açıldığı gün otistik kızıyla gittiği okuldan, uygun sınıf olmadığı gerekçesiyle geri dönmek zorunda kalan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Çoğu aile otistik çocuklarını eve hapsetmek zorunda kalıyor” dedi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, okulların açıldığı gün otistik kızına uygun sınıf bulamadı ve birçok ailenin otistik çocuklarını eve hapsetmek zorunda kaldığını söyledi.

Hürriyet'in haberine göre, kızına sınıf bulamayıp okuldan dönen Arık, eşi Tuğba ve kızı Tuğçe ile TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Arık, özetle şunları söyledi: “Kızım, TEOG’da Kız Teknik Anadolu Lisesi’ni kazandı. Büyük bir heyecanla okula gittik, orada bize Turizm Meslek Lisesi’nde özel bir sınıf oluşturulduğu söylendi. Biz de kabul ettik ve oraya gittik. Ancak okul müdürü bize ‘Benim altyapım yok, ben normal çocuklara sınıf bulamıyorum, bu çocuklar için de sınıf yok’ dedi. Yani çocuklar okula kaydediliyor ama eğitim alacakları bir sınıf yok. Sınıf olsa öğretmen yok. Türkiye’deki tüm otistik çocukların aileleri aynı sıkıntıları yaşıyor. Otizmli çocukların haftada en az 40 saat eğitim alması gerekiyor. Ancak verilen eğitimin süresi 2 saat.

"EĞİTİM ANAYASAL HAKTIR"

Otizmli aile olarak, siz okula gittiğinizde karşınıza çıkan okul idarecisi sizin çocuğunuza eğitim verecek bir öğretmenin olmadığını söyler, siz eğitimin anayasal hakkınız olduğunu söylersiniz, direnirsiniz, zorla çocuğunuzu okula kabul ettirirsiniz ama bir dönemden sonra bakarsınız ki karşınıza aileler çıkar. ‘Bizim çocuklarımızı otistik çocuklarla nasıl okutursunuz’ derler. Çoğu aile, otistik çocuklarını eve hapsetmek zorunda kalıyor. Okula kaydedilen çocuklar da gerekli altyapıya sahip olmadığı için sağlıklı eğitim alamıyor. Otizmli aileler adına sesleniyorum, bu çocukların eğitim haklarını ellerinden almayın, eğitim anayasal bir hakkımızdır, bu çocukların eğitimini sağlayın. Bir baba olarak benim hedefim kızımı üniversite mezunu yapabilmek.”

20.09.2016 - Hürriyet